Drapery türkçesi Drapery nedir

Drapery ingilizcede ne demek, Drapery nerede nasıl kullanılır?

Grand drapery : Saçak. Çerçevenin üst kenarından aşağı sarkan sınır perdesi.

Assistant draper : Döşemeci yardımcısı. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Döşemenin bakımını, ufak tefek düzeltmeleri, onarımları yapan; boyama, yüz değiştirme, kaplama gibi işleri gerçekleştiren kimse.

Linen draper : Dokuma eşyası tüccarı (british). Manifaturacı. Keten kumaş ticareti yapan kimse.

Draper : Tuhafiyeci. Bezzaz. Güney dakota eyaletinde yerleşim yeri. Döşeme ressamı. Utah eyaletinde şehir. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Döşenmeye hazırlık olmak üzere, görünçlüğün taslağını çizen, döşemenin yerleştirilmesini sağlayan, çağın gereklerine göre taslak çalışmaları yapan kimse. Kumaşçı. Wisconsin eyaletinde yerleşim yeri. Manifaturacı.

Draperies : Perde. Tuhafiye. Çuha. Perdelik kumaş. Kumaş. Kıvrımlar halinde duran kumaş. Döşemelik kumaş. Örtü. Kumaşçılık.

Draped : Katlamak. Dökümlü olmak. Kumaşla süslemek. Kumaşla örtmek. Kıvırmak. Asmak. Kumaş kaplanmış. Sarkmak. Dökülmek.

Drapeable : Zarif bir şekilde katlanabilir (örtü kumaş kıyafet giyecek vs). İnce katlar şeklinde hazırlanabilir. Bez ile örtülebilir. Örtü ile kapatılabilir.

 

Drapet : Kumaş. Bez.

Drape scenery : Kumaş dekor birimi. Bir dekorun parçaları olarak kullanılan küçüklü büyüklü perdeler.

Drape in : İçine katlamak. İçine kıvırmak. Bir şeye sarmak.

İngilizce Drapery Türkçe anlamı, Drapery eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Drapery ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Haircloths : Keçe. Kıl kumaş. Kılkumaş. Çul. Çul (döşeme vb).

Damper : Üzen şey. Ayar klapesi. Bir kanaldan geçen hava miktarını ayarlayan kapak. Sürgü. Gizleyici. Titreşim azaltan parça. Pedal. Bir tür ekmek. Aracın salınımını sönümleyen aygıt. Sönümleç.

Cataracts : Çağlayan. Çavlan. Sel. Büyük çağlayan. Şelale. Aksu. Yüksekliği az olan. Taşkın. Cavlan.

Friezes : Kaba yün kumaş. Efriz. Frizle süslemek. Friz ile süslemek. Duvar süsü. Şayak. Friz. Ratine etmek.

Baizes : Yeşil keçe kumaş. Yeşil masa çuhası. Kaba yünlü kumaş.

Haberdasheries : Tuhafiyecilik. Konfeksiyon dükkanı. Şapka dükkanı. Tuhafiye dükkanı. Aktarlık. Tuhafiyeci. Erkek giyim eşyası. Erkek mağazası. Tuhafiye (işi).

Coating : Film tabanı üzerine sürülen çeşitli duyar özdek ya da koruyucu özdekten oluşan astar. Astar. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Kat çekme. Taban üzerine çeşitli yapıda katın sıvanması. Paltoluk kumaş. Örtme. Sıva. Tabaka. Kaplanma.

Baize : Kaba yünlü kumaş. Yeşil keçe kumaş. Yeşil masa çuhası.

Caparison : Süslemek. Eyer örtüsü. Haşe örtme. Süsleme. Haşe örtmek. Donatmak. Elbise. Giyecek. Haşe.

 

Drapery synonyms : theatre curtain, drop cloth, draperies, stuff, frontal, drapet, material, furnishing, theater curtain, eyehole, episode, textile, suiting, novelties, lambrequin, curtain, milinery, episodes, soft furnishings, materials, eyelet, covering, cloak, upholstery fabric, hosieries, hosiery, cloaks, drapes, upholsters, screen, upholstery, upholstering, millinery.

Drapery ingilizce tanımı, definition of Drapery

Drapery kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The occupation of a draper. Cloth-making, or dealing in cloth.