Egyptian türkçesi Egyptian nedir

  • Mısır.
  • Eski mısır dili.
  • Mısır'a özgü.
  • Mısırlı.
  • Mısır'a ait.

Egyptian ile ilgili cümleler

English: Almost all the world condemns Hosni Mubarak because he made the Egyptian people poor.
Turkish: Tüm Mısır halkını fakirleştirdiğinden dolayı neredeyse tüm dünya Hüsnü Mübarek'i kınıyor.

English: An Englishman, a Scotsman, an Irishman, a Welshman, a Gurkha, a Latvian, a Turk, an Aussie, a German, an American, an Egyptian, a Japanese, a Mexican, a Spaniard, a Russian, a Pole, a Lithuanian, a Jordanian, a Kiwi, a Swede, a Finn, an Israeli, a Romanian, a Bulgarian, a Serb, a Swiss, a Greek, a Singaporean, an Italian, a Norwegian, an Argentinian, a Libyan and a South African went to a night club. The bouncer said: "Sorry, I can't let you in without a Thai."
Turkish: Bir İngiliz, İskoç, İrlandalı, Galli, Gurka, Leton, Türk, Avustralyalı, Alman, Amerikalı, Mısırlı, Japon, Meksikalı, İspanyol, Rus, Leh, Litvan, Ürdünlü, Yeni Zelandalı, İsveçli, Fin, İsrailli, Rumen, Bulgar, Sırp, İsviçreli, Yunan, Singapurlu, İtalyan, Norveçli, Arjantinli, Libyalı ve Güney Afrikalı bir gece kulübüne gitmişler. Kulüp fedaisi de: ''Üzgünüm, bir Taylandlı olmadan içeri girmenize izin veremem.'' demiş.

English: I would like to know more about the technology which was used in the construction of the Egyptian pyramids.
Turkish: Mısır piramitlerinin yapımında kullanılan teknoloji hakkında daha fazla bilgi edinmek isterim.

 

English: Ramses II was an Egyptian pharaoh.
Turkish: İkinci Ramses bir Mısır Firavunu'ydu.

English: I have an Egyptian neighbor.
Turkish: Mısırlı bir komşum var.

Egyptian ingilizcede ne demek, Egyptian nerede nasıl kullanılır?

Egyptian capital : Mısırın başkenti.

Egyptian citizen : Mısır vatandaşı (kuzeydoğu afrika'da bir ülke). Mısır vatandaşı.

Egyptian cobra : Mısır kobrası. Pullu sürüngenler (squamata) takımının, kobragiller (elapidae) familyasından, 225 cm kadar uzunlukta, sırtı sarı renkli, çok zehirli, afrika'da yaşayan bir tür.

Egyptian cotton : Mısır pamuğu.

Egyptian fruit bat : Mısır meyve yiyen yarasası. Memeliler (mammalia) sınıfının, yarasalar (chiroptera) takımının, kanat ayaklıgiller (pteropodidae) familyasından, meyve ile beslenen, vücut büyüklüğü yaklaşık bir sıçanınki kadar olan, tragus ve antitragusu bulunmayan, büyük mağaralarda, su tünelleri ve boş bırakılmış binalarda 200-500 fertlik koloniler oluşturan bir tür.

Egyptianise : Mısırlılaştırmak. Mısırlı yapmak. Mısırlı hareket tarzını benimsemek. Mısırlı özelliklerin benimsenmesine neden olan (ayrıca mısırlılaştırma). Mısırlı olmak.

Egyptianization : Mısırlı hareket tarzı ve kültürünü kabul etmek. Mısırlılaştırmak. Mısırlı olmak. Mısırlı özellikleri ve kültürünü benimsenmesine neden olan (ayrıca mısırlılaştırma). Mısırlı yapmak.

Egyptian mongoose : Kuyruksüren. Etçiller (carnivora) takımının, misk kedisigiller (viveridae) familyasından, 65 cm kadar uzunlukta, 40 cm kadar kuyruğu olan, esmer, kahverengi, avrupa, kuzey afrika ve ön asya'da yaşayan bir tür. mısır firavun sıçanı, yer iti. Bayağı kuyruksüren. Firavun faresi. Firavunfaresi.

 

Egyptian vulture : Küçük akbaba. Mısır akbabası. Kerkenez. Akbaba.

Egyptian locust : 30-68 mm. boyunda ve esmer kırmızı renkte, zararlı bir göçmen çekirge türü. (yurdumuzda rastlanır.). Mısır çekirgesi.

İngilizce Egyptian Türkçe anlamı, Egyptian eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Egyptian ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Corny : Çok kullanılan. Bayat. Eski. Tahıl. Ele geçirmek. Tahıl bakımından zengin. Nasırlı. Klişe. Modası geçmiş.

Maizes : Kansas eyaletinde şehir. Darı.

Maize : Buğdaygiller (poaceae, gramineae) familyasından, erkek ve dişi çiçekleri aynı bitkinin farklı yerlerinde bulunan, özellikle karadeniz bölgesi'nde tohumları için kültürü yapılan, tohumları hem yaş, hem de kuru olarak yenen, tek yıllık, otsu bitki. Kansas eyaletinde şehir. Darı.

Kirn : Çekirdek içi. Hasat kutlaması (iskoç dilinde). Tahıl. Katma.

Egypt : Teksas eyaletinde şehir. Georgia eyaletinde şehir.

African : Afrikaanca. Afrika'ya özgü. Afrika. Zenci. Afrikalı. Cordylobia anthropophaga. Tumbu sineği. Afrika’da özellikle sahra’nın güneyinde görülen, ergin sinekleri sarı esmer-kırmızımsı veya esmer renkte, 6-12 mm büyüklükte, genellikle kulübelerin ve verandaların tavanında bulunan günboyu seyrek olarak uçmalarına rağmen, sabahları ve ikindi vakti etkin olan, larvaları insan ve hayvanlarda deri miyazisine neden olan sinek türü, cordylobia anthropophaga. Afrika ile ilgili.

Corn : Tuzlamak. Et tuzlamak. Yerel basınç uygulanan bölgelerde hiperkeratozis ve epidermis kalınlaşmasıyla belirgin iyi sınırlı, kabarık ve gri renkte deri kalınlaşması ve sertleşmesi, kallus, tilom. kemik çıkıntılarının bulunduğu diz, dirsek ve göğüs kemiği gibi bölgelerde daha çok görülür. Hububat. Buğday. Tahıl tanesi. Mısır viskisi. Buğday (ing.).

Egyptians : Mısır dili. Mısırlılar.

Theban : Thebes'le alakalı.

Egyptian synonyms : arab republic of egypt, zea, sweet corn, nubian, cornier, united arab republic, copt, mealies, corniest, indian corn, turkey wheat, corns, cairene.

Egyptian ingilizce tanımı, definition of Egyptian

Egyptian kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A native, or one of the people, of Egypt. Pertaining to Egypt, in Africa. Also, the Egyptian language.