Endorphins türkçesi Endorphins nedir

  • Endorfinler.
  • Vücutta doğal olarak bulunan ve vücudun acıya direnç eşiğini artıran bir uyuşturucuya benzeyen iki veya daha fazla amino asitten oluşan bileşik.
  • Biyoloji alanında kullanılır.
  • Endorfin.
  • Bağırsak, beyin ve hipofiz bezinde meydana gelen, opyum reseptörlerine bağlanarak uyuşturucu maddeyi taklit eden, enkefalinlerle beraber endojen opyumlar olarak da bilinen bir grup peptit.
  • Endorfin hormonu.

Endorphins ile ilgili cümleler

English: When the body is touched, receptors in the skin send messages to the brain causing the release of chemicals such as endorphins.
Turkish: Vücuda dokunulduğunda, derideki reseptörler beyne endorfin gibi kimyasalların salınmasına neden olan mesajlar gönderir.

Endorphins ingilizcede ne demek, Endorphins nerede nasıl kullanılır?

Endorphin : Opiyaterjik almaçlar aracılığında mss’de etki oluşturarak başta ağrı kesilmesi olmak üzere bir çok görevi olan, alfa, beta ve gama endorfin ile enkefalin, metenkefalin ve löenkefalin gibi çeşitleri bulunan peptit yapılı fizyolojik bileşikler, endojen opioit peptit. Endorfin.

İngilizce Endorphins Türkçe anlamı, Endorphins eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Endorphins ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Aardvark : Damarlı dişliler (tubulidentata) takımının, yer domuzugiller (orycteropodidae) familyasından, 100 cm kadar uzunlukta, 30 cm kadar kuyruğu olan, afrika'da kazdığı inlerde yaşayan bir tür. Yerdomuzu. Yer domuzu. Karınca yiyen. Borudişli.

Abacus bodies : Dişteki odontoblast hücrelerinde içleri muntazam dizilmiş kalsiyum granülleri ve kollagen öncülerini içeren golgi kesecikleri. Abacus cisimcikleri.

Aardvarks : Yer domuzugiller. Yerdomuzu. Damarlı dişliler. Memeliler (mammalia) sınıfının, etenliler (placentalia) alt sınıfından, az sayıda ve sütun biçiminde sıralanmış ve her birinin bir kanalı olan minesiz ve köksüz dişleri olan, ağızları boru biçiminde uzamış, kulakları büyük, seyrek kıllı, parmaklarında büyük kanca şeklinde tırnakları olan türlere sahip bir takım. Memeliler (mammalia) sınıfının, damarlı dişliler (tubulidentata) takımından, vücutları aralıklı olarak kıllarla örtülü, parmakları ve kulakları büyük, kanca tırnaklı türleri içine alan bir familya.

Endogen opioid peptide : Endojen opioit peptit.

Abambulacral area : Derisi dikenlilerin tüp ayak taşımayan ve genellikle madreporitin de yer aldığı vücut bölgesi. Abambulakral bölge.

Enkephalin : Beyin ve omurilikten salgılanan ve acı önleyici olarak faaliyet gösterenn uyuşturucu özellikleri olan doğal kimyasal (biyokimya). Enkefalin.

Abiotic environment : Abiyotik çevre. Organizmanın topografi, jeoloji, iklim, inorganik besin maddeleri gibi biyolojik olmayan faktörlerden oluşan çevresi. Abiyotik ortam. Organizmanın topografi, jeoloji, iklim ve inorganik besin maddeleri gibi biyolojik olmayan faktörlerden oluşan çevresi. Cansız çevre.

 

Endorphin : Opiyaterjik almaçlar aracılığında mss’de etki oluşturarak başta ağrı kesilmesi olmak üzere bir çok görevi olan, alfa, beta ve gama endorfin ile enkefalin, metenkefalin ve löenkefalin gibi çeşitleri bulunan peptit yapılı fizyolojik bileşikler, endojen opioit peptit.

A protein : Triptofan sentetaz enziminin bir protein alt birimi. laktoz sentetaz enziminin bir parçası. tek iplikli rna fajlarındaki bir protein. olgunlaşma proteini. tütün mozaik virüsünün deneysel olarak meydana getirilen protein kılıfının bir oligomeri. Tek iplikli rna fajlarındaki bir protein. A proteini.

A cell : Mayalarda eşeyli üreme sırasında alfa hücresiyle beraber zigotu oluşturan hücre. A hücresi.

Endorphins synonyms : beta endorphin, a site, a chromosome, peptide, neurochemical, abiotic factor, a cells, acacia, abramis zone, abo blood groups system, aardwolf, abductor muscle.