Entrepreneur türkçesi Entrepreneur nedir

  • Eğlence düzenleyicisi.
  • İş adamı.
  • Emek, sermaye ve doğayı bir araya getirerek üretim sürecini bir üretim faktörü olarak tasarlayan, örgütleyen ve onun tüm riskini üstlenen kişi.
  • Müteşebbis.
  • Atılımcı.
  • Müteahhit.
  • Üstenci.
  • Girişimci.
  • İktisat alanında kullanılır.

Entrepreneur ile ilgili cümleler

English: Dustin Moskovitz is a Jewish entrepreneur. He is one of the co-founders of Facebook.
Turkish: Dustin Moskovitz, Yahudi bir girişimcidir. O, Facebook'un kurucularından biridir.

English: The company is owned by a group of entrepreneurs who started it right after the war.
Turkish: Şirket savaştan hemen sonra başlayan bir grup girişimci tarafından alındı.

English: Otto Lilienthal was a German engineer and entrepreneur.
Turkish: Otto Lilienthal bir Alman mühendis ve girişimciydi.

English: Stanford University has educated entrepreneurs like Larry Page and Sergey Brin.
Turkish: Stanford Üniversitesi, Larry Page ve Sergey Brin gibi girişimcileri yetiştirdi.

English: I am an entrepreneur.
Turkish: Ben bir girişimciyim.

Entrepreneur ingilizcede ne demek, Entrepreneur nerede nasıl kullanılır?

Private entrepreneur : Özel müteşebbis. Özel girişimci.

Entrepreneurial : Girişim ile ilgili.

Entrepreneurial skill : Bir sorumluluğu veya taahhütü yönetme ve organize etme kabiliyeti. Girişimcilik yeteneği.

 

Entrepreneurialism : Girişimcilik. Girişimci ruhu veya girişimcinin görünümü. Girişimcilik ruhu.

Entrepreneurism : Yenilikçilik. Girişimde bulunma eylemi. İnisiyatif alma eylemi. Yaratıcılık. Yenilik ve yaratıcılığa öncülük etme eylemi. Girişimcilik.

Spirit of entrepreneurship : Emek, sermaye ve doğayı bir araya getirerek üretim sürecinin bir üretim faktörü olarak tasarlanması, örgütlenmesi ve onun tüm riskinin üstlenilmesi. Girişimcilik. Girişimcilik ruhu.

Entrepreneurs : Girişimci. Girişimciler. Müteahhit. Eğlence düzenleyicisi.

Entrepreneurship : Girişimcilik. Emek, sermaye ve doğayı bir araya getirerek üretim sürecinin bir üretim faktörü olarak tasarlanması, örgütlenmesi ve onun tüm riskinin üstlenilmesi.

İngilizce Entrepreneur Türkçe anlamı, Entrepreneur eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Entrepreneur ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Entrants : Bir mesleğe giren. Yarışmacı. Kabul edilen kişi. Aday. (sınava) giren kimse. Giren kimse. Başlayan. Kaydolan kimse.

Constructors : Usta. Kurucu. Yapıcı. İnşaatçı. İnşaat müteahhiti.

Contractors : Kasan şey. Anlaşmalı taraf. Müteahhitler. İnşaat müteahhitleri. Taraf. Doğumda kasılan adaleler. Yükleniciler.

Victualer : Erzak gemisi. Erzak veren kimse. İçki satıcısı. Erzakçı. Lokantacı.

A shift in supply : Sunum kayması. Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması.

 

A shift in demand : İstem kayması. Tüketicilerin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu istemin artması veya azalması diğer bir deyişle istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması.

Ability rent : Yetenek rantı. Özel yeteneklere sahip olan kişilerin üretime katkılarının üstünde elde ettikleri kazanç fazlası. krş. kıtlık rantı.

A change in supply : Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması. Sunum kayması.

Constructor : Yapıcı. Kurucu. Usta. İnşaat müteahhiti. İnşaatçı.

Man of affairs : Finansal yönetim alanında eğitilmiş işadamı.

Entrepreneur synonyms : businessperson, venturesome, abnormal budget receipts, ability to pay approach, abnormal budget, abnormal budget expenditures, bourgeois, businessman, a change in demand, purveyor, builders, vendor, promoter, a type mutual funds, builder, abolition of forced labour convention, a group shares, enterpriser, promoters, purveyors, building contractor, entrant, a pass through certificate, building contractors, entrepreneurs, undertaker, enterprising, a change in individual demand, a shift in individual demand, contractor, transactor, ability to pay principle.

Entrepreneur ingilizce tanımı, definition of Entrepreneur

Entrepreneur kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One who creates a product on his own account. Whoever undertakes on his own account an industrial enterprise in which workmen are employed.