Fishmeal türkçesi Fishmeal nedir

  • Balık unu.
  • Balık yemi.
  • Yem.

Fishmeal ingilizcede ne demek, Fishmeal nerede nasıl kullanılır?

Fishman : Balık yakalayan kimse. Balıkçı.

Fishmarket : Balıkhali. Balık pazarı. Balıkların sergilendiği ve satıldığı market. Balıkpazarı. Balıkçı dükkanı.

Fishmonger : Balık satıcısı. Balıkçı. Balık kırgını. Denizlerde suların şiddetli rüzgarlar sonucunda karışarak sıcaklık farklarının aniden değişmesi sonucunda balıkların, dengelerini kaybederek şoka girmeleriyle sahile vurması olayı.

Fishmongers : Balıkçı. Balık satıcısı.

Fish anatomy : Balık anatomisi. Balıkların yapılarıyla uğraşan bilim dalı, ihtiyotomi.

Fish by product meal : Balık kalıntı unu. Yağı alınmış balıktan tutkal elde etmek işleminden geriye kalan temiz, kurutulmuş, bozulmamış, % 3 dolayında tuz bulunduran kalıntının unu.

Fish catching : Denizlerde ve iç sularda ticari, sportif veya başka bir amaçla su ürünleri avlama işi. Su ürünleri avcılığı.

Fish bolt : Lama cıvatası.

Fish bone : Balık kılçığı. Kılçık. Balık kemiği.

Fish cage culture : Denizlerde ve iç sularda yetiştiricilik için uygun olan yerlerde ağ kafesler içinde yapılan ticari amaçlı balıkçılık. Kafes balıkçılığı.

İngilizce Fishmeal Türkçe anlamı, Fishmeal eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Fishmeal ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Fishing worm : Solucan. Olta solucanı. Yersolucanı.

Feedstuff : Yemek. Hayvan yemi. Hayvan yemi (özellikle çiftlik hayvanları için).

Organic : Organik. Örgensel. Canlı organizmadan elde edilen, yapısında karbon içeren. organlardan oluşmuş yapı gösteren. Organlara ait. Kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır. Esasi. Kökeni bitkisel ve hayvansal olan (özdek). Yapısal. Uzvi. Hidrokarbon zinciri veya halkası taşıyan maddeler.

Bait : Mola. Cezbetmek. Oltaya ya da tuzağa yem koymak. Kasten kızdırmak. Cezbeden şey. Yapay olta yemi. Kandırma. İstek uyandıran şey. Kışkırtmak. Eziyet etmek.

Fish feed : Çeşitli balık türlerinin yaşam evreleri için büyüme ve gelişmeyi sağlayan temel besin maddelerini içeren karışım. balıkların doğal ortamda beslenmesini sağlayan hayvansal ve bitkisel organizmalar. olta, sepet, pinter vb. av araçlarına takılan veya konulan doğal veya yapay beslenme maddesi.

Decoy : Yemlik. Av yerine çekmek. Tatbikat cephanesi. Tuzak. Ördek tuzağı. Tuzağa düşürmek. Tuzak yemi. Hile. Tuzağa düşüren kimse.

Draws : Berabere biten oyun. Çekiliş. Çöküntüler. Kura. Çekim. İlgi çekici şey. Ağızdan laf almak için söylenen söz. Çekiş. Çekme.

Feed stuff : Yem ham maddesi. Tavuk yemi. Karma yemlerde kullanılan yem hammaddesi. Bir ticari karma yemi oluşturan herhangi bir karışım veya karma yemin bileşen elemanları veya unsurlarının her biri. Karma yemlerde kullanılan yem maddesi.

Baited : Taciz etmek. Rahatsız edilmiş. Rahatsızlık verilmiş. Cezbetmek. Tuzak. Kışkırtmak. Olta yemi. Kandırılmış. Eziyet etmek. Canı sıkılmış.

Fishmeal synonyms : organic fertilizer, organic fertiliser, fish flour, fishflour, decoyed, provender, fodder, feed, fish meal, foddering, draw, feedstuffs, decoys, decoying, foddered.