Forthcoming türkçesi Forthcoming nedir

  • Açık sözlü.
  • Gelecekte olacak.
  • Hazır.
  • Yardımsever.
  • Yaklaşan.
  • Candan.
  • Sağlanmış.
  • Cana yakın.
  • Konuşkan.
  • Mevcut.
  • Varış.
  • Yakında çıkacak.
  • Dost.
  • Gelecek.
  • Yardıma hazır.
  • Çıkacak olan.
  • Geliş.
  • Arkadaşça.
  • Önümüzdeki.
  • Gelecekteki çıkacak.
  • İleriki.

İngilizce Forthcoming Türkçe anlamı, Forthcoming eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Forthcoming ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Four square : Kararlı. Dobra dobra. Sadık.

Actual : Asıl. Eylemsel. Gerçek. Asli. Aktüel. Fiili. Hakiki. Eylemli. Güncel.

Charming : Albenili. Hoş. Dilber. Cazibeli. Büyüleme. Sevimli. Gül gibi. Alımlı. Büyüleyici.

Companionable : Arkadaş canlısı. Sıcakkanlı. Munis. İlgili. Girişken. Samimi. Sokulgan. Yalpak.

Disposed : Mütemayil. Atılmış. Hevesli. Eğilimli. Niyetli. Meyilli. İstekli.

Homelier : Basit. Sadelik. Sade. Gösterişsizlik. Süssüz. Çirkin. Yalın. Gösterişsiz. Rahat.

Obliging : Nazik. Yardımcı. Zorlama. Taahhüt altına giren borçlu. Yardım etmeye hazır.

Outspoken : Dobra. Açık. Lafını esirgemez. Açıksözlü. Sözünü sakınmayan. İçten. Sözünü esirgemeyen. Lafını sakınmayan. Dobra dobra konuşan.

Game : Taraflardan birinin dört sayı kazanmasıyle elde edilen sonuç; şöyle ki, kazanan yan öbüründen en az iki sayı artık olsun. yoksa oyun bu durum sağlanıncaya dek sürer. Eğlenme. Kumar oynamak. Dolap. Sakat. Şikar. Topal. Av eti.

 

Existents : Bugünkü. Varolan. Var.

Forthcoming synonyms : existing, chivalrous, friendlily, ingenuous, finish, arrivals, comings, chummily, actuals, garrulous, cordial, artlessness, frankest, brother, deep felt, allying, content, heart whole, companionate, in view, cut and dried, in a friendly way, available, in being, bedfellow, bluntest, amigo, future, at hand, fates, advents, arrival, destination.

Forthcoming zıt anlamlı kelimeler, Forthcoming kelime anlamı

Past : Geçkin. Geçe. Geçmişte kalan. Bitmiş. Uzağında. Ötesinde. Öte. Yanından geçerek. Bir kimsenin geçmişi. Geçmiş.

Present : Göstermek. Tanıtmak. Takdim etmek. Sahnede göstermek. Hukuk, gramer, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Hediye. Vermek. Mevcut. Şu anki. Bir filmi gösterici yardımıyla görüntülük üzerine yansıtarak izlenmesini sağlamak; gösterimi gerçekleştirmek.

Unavailable : Kullanılamıyor. Kullanılamaz. Ulaşılmaz. Var olmayan. Ulaşımı zor. Yok. Müsait değil. Mevcut değil. Elde edilemez. Mevcut olmayan.

Forthcoming ingilizce tanımı, definition of Forthcoming

Forthcoming kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Making appearance. Ready or about to appear.