Fought for his life türkçesi Fought for his life nedir

  • Hayatını savunmuş.
  • Hayatı için savaşmış.
  • Hayatta kalmak için mücadele etmiş.
  • Kendini korumak ve kurtarmak için mücadele etmiş.

Fought for his life ingilizcede ne demek, Fought for his life nerede nasıl kullanılır?

Fought : Uğraşmak. Dövüşmek. Savaş vermek. Kavga etmek. Savaşmak. Savaş. Mücadele etmek. Savunmak.

For : Namına. -e. Ocak. -e rağmen. Dolayı. -den dolayı. Çünkü. Karşılığında. Dair. Yönünden.

His : Onunki. Onunkisi. (erkek) onun. Onun. Eril onunki.

Life : Canlılık. Yaşamla ilgili. Kişi. Canlı. Dirlik. Hayat süresi. Dirilik. Can katan kimse ya da şey. Durmuş. Yaşam.

Feared for his life : Hayatının tehlikede olduğunu hisseden. Hayatından endişe eden.

Gambled on his life : Hayatını riske attı. Hayatını tehlikeye attı.

Fought for : - için savaşmış. Bir sebep adına mücadele etmiş.

All his life : Bütün ömrü boyunca. Hayatı boyunca.

Gave his life for : Hayatını -için adadı. - için hayatını feda etti. - kurbanı oldu.