Heart sick türkçesi Heart sick nedir

Heart sick ingilizcede ne demek, Heart sick nerede nasıl kullanılır?

Heart : Yüreklilik. Ritmik kasılmalarıyla kanın dolaşımını sağlayan ve devam ettiren, değişik sayıda odacıklara ayrılmış ya da tüp biçiminde, kaslı bir organ. kalp. Cesaret. Can. Göbek. Vicdan. Kalp. Merkez. Gönül. Orta.

Sick : Keyifsiz. İstifra etmek. Mide bulandırıcı. Soluk. Kusmak. Usanmış. Kusarak çıkarmak. Hasta. Özlemiş. Bıkkın.

Heart action : Kalp fonksiyonu.

Heart and soul : Seve seve. Canı gönülden. Tamamen.

Heart attack : Koroner atardamarın tıkanması veya kalp kası infarktüsü. Kalp krizi.

Heart base tumors : Kalp kökü tümörü. Kalbin tabanında oluşan tümörlerin genel adı. büyük çoğunluğu ana atardamar cisimciği tümörleri olmakla birlikte, kalp kökü tümörlerinin % 10-15’ini ektopik tiroit bezi dokusundan köken alan adenom ve karsinomlar oluşturur.

İngilizce Heart sick Türkçe anlamı, Heart sick eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Heart sick ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Fretted : Tedirgin. Aşınmış. Yenime uğramış. Perde demiri bulunan telli çalgı türü. Nakış ile süslenmiş. Süslenmiş. Perdeli. Yıpranmış. Telli çalgılarda perde boğumu.

 

Sick at heart : Çok üzgün. Üzgün. Düş kırıklığına uğramış. Çok mutsuz. Hüzünlü. Kederli.

Heart broken : Büyük bir üzüntü veya keder yaşama.

Disgruntled : Hoşnutsuz. Şikayetçi. Üzgün. Ters huylu. Canı sıkılmış. Kırgın. Düş kırıklığına uğramış. Huysuz.

Heartsick : Acılı. Bezgin. Üzgün. Bağrı yanık. Çok kederli. Kederli.

Despondent : Umutsuz. Morali bozuk. Meyus. Ümitsiz. Ümitsizliğe kapılmış.

Het up : Sıkıntılı. Sinirli. Heyecanlı. Ateşli. Telaşlı. Isıtılmış.

Unfortunate : Makus. Talihsiz. Aksi. Bahtsız kimse. Başarısız. Yersiz. Kara bahtlı. Şanssız. Bahtsız.

Downhearted : Kederli. Mahzun. Üzgün. Cesareti kırılmış. Morali bozuk. Meyus.

Lovesick : Sevdalı. Kara sevdalı.

Heart sick synonyms : have nothing to do, down in the mouth, has nothing to do, heavyhearted, harried, bluest, in low spirits, crestfallen, down in the dumps, depressed, bluer, saddened, heartbroken, brokenhearted, joyless, in poor spirits, bothered, infelicitous, blue, having nothing to do, uncheerful, mirthless, heartsore, in the doldrums, disconsolate, miserable.