Helves türkçesi Helves nedir

Helves ile ilgili cümleler

English: Andrew is fixing some shelves in the bedroom.
Turkish: Andrew yatak odasındaki bazı rafları onarıyor.

English: He crowded the books into the shelves.
Turkish: Kitapları raflara yığdı.

English: Her sewing basket, dresser drawers and pantry shelves are all systematically arranged in apple-pie order.
Turkish: Onun dikiş sepeti, şifonyer çekmeceleri ve külotlu çorap rafları hepsi sistemli olarak yerli yerinde düzenlenir.

English: Our shelves were empty.
Turkish: Bizim raflar boştu.

English: He measured all his shelves.
Turkish: O, tüm raflarını ayarladı.

Helves ingilizcede ne demek, Helves nerede nasıl kullanılır?

Bookshelves : Kitaplık. Kitap rafı.

Shelves : Rafa koymak. Kadro dışı bırakmak. Emekliye ayırmak. Etajer. Ertelemek. Aldırmamak. Meyilli olmak. Hasıraltı etmek. Rafa kaldırmak. Şevlenmek.

Helve : Sap. Sap takmak. Tutamak.

Helved : Tutamak. Sap. Sap takmak.

Helvetia : Wisconsin eyaletinde yerleşim yeri. İsviçre.

Shelvings : Raflar. Meyil etmek. Raf malzemesi.

Shelved : Raflarla dekore edilmiş. Rafa kaldırılmış. Şevlenmek. Ertelenmiş. Hasıraltı edilmiş. Emekliye ayırmak. Meyilli olmak. Hasıraltı etmek. Ertelemek. Aldırmamak.

Helving : Sap takmak. Sap. Tutamak.

 

Shelver : Bir kenara koyan kimse. Hasıraltı eden. Rafları yerleştiren kimse. Rafları düzenleyen kimse. Erteleyen kimse. Raflarla dekore eden. Erteleyen. Rafa kaldıran.

Shelving : Raflar. Meyil etmek. Raf malzemesi.

İngilizce Helves Türkçe anlamı, Helves eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Helves ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Mental state : Ruh hali. Akli durum. Psikolojik durum.

Footstalk : Sapçık. Bazı deniz hayvanlarını diğer nesnelere tutturan sap. Yaprak sapı. Çiçek sapı.

Nervousness : Tedirginlik. Çekingenlik. Asabilik. Sinirlilik. Nervozism. Ürkeklik. Asabiyet.

Hafting : Bıçak sapı.

Carrying handle : Taşıma kulpu. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Taşınabilir alıcıların elde sağlamca tutulabilmesi için altta bulunan çıkıntısı. Taşıma sapı.

Mental strain : Strese bağlı sinirlilik durumu. Zihinsel gerginlik.

Heebie jeebies : Korku nöbeti. Telaş. Yürek çarpıntısı. Bunaltı. Kasvet. Sıkıntı. Aşırı sıkıntı.

Boyfriends : Flört. Sevgili. Erkek arkadaş.

Handgrip : Kulp. El sıkma. Elcik. Göğüs göğüse çatışma. Eli kavrama. Kabza. Tutacak.

Hand hold : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Elde taşınabilen. Taşınabilir alıcıların elde sağlamca tutulabilmesi için altta bulunan çıkıntısı. El.

Helves synonyms : psychological condition, nervous strain, screaming meemies, psychological state, boyfriend, cauline, helve, handgrips, chopped straw, sherlock holmes, helving, butt, mental condition, strain, hafted, butts, halm, hafts, haft, jitters, helved, handle.

Helves zıt anlamlı kelimeler, Helves kelime anlamı

 

Antapex : Güneş dizgesinin, uzayda, yakın yıldızlara göre yaptığı devinmede dizgenin gittiği ereğin bakışığı olan karşı yandaki nokta. Karşı günerek.

Nadir : Nadir. En düşük nokta. Ayakucu. En aşağı nokta. Ayak ucu (astronomi terimi). Zenith'in mukabilidir. Ayak ucu. Semtikadem. En alt nokta. En aşağı safha veya nokta.

Zenith : Coğrafya, fizik, uzay alanlarında kullanılır. Yeryüzünün herhangi bir noktasında, çekül doğrultusunda kalan yön. Doruk. Başucu. Zirve. Yeryüzünde ayakta duran bir insanın tepesi doğrultusunda sonsuz uzakta bulunan nokta. anlamdaş başüstü. Refah dönemlerindeki en üst noktası. Yeryüzündeki bir gözlem noktasından geçen düşey doğrultusunun gökyüzünü deldiği iki noktadan gözeriminin üstünde olanı. Zenit. Cennetin yukarı bölgesi.