Turmeric türkçesi Turmeric nedir
- Zerdecal.
- Zerdeçöp.
- Hintsafranı.
- Zerdeçap.
- Zerdeçav.
- Zerdeçal sarısı.
- Kurkuma.
- Turmerik.
- Zerdeçal.
Turmeric ingilizcede ne demek, Turmeric nerede nasıl kullanılır?
Turmeric paper : Zerdeçal ile doyurulmuş kağıt. Zerdeçal kağıdı.
Turmerics : Zerdeçap. Zerdeçöp. Hintsafranı. Zerdeçav. Turmerik. Kurkuma. Zerdeçal. Zerdecal.
Turmoil : Karmaşa. Kargaşa. Karışıklık. Gürültü. Telaş. Çalkantı. Hengame. Kıyamet. Dağdağa. Telaşe.
Turmoiling : Telaşe. Karmaşa. Hengame. Telaş. Kargaşa. Dağdağa. Karışıklık. Gürültü. Çalkantı. Kıyamet.
Turmoils : Dağdağa. Gürültü. Telaşe. Kargaşa. Çalkantı. Kıyamet. Hengame. Telaş. Karışıklık. Karmaşa.
In a turmoil : Hengame içinde. Karmaşa içinde. Karışıklık içinde.
Sturm liouville equation : Sturm-liouville denklemi.
Sturm und drang : (almanca'dan) edebiyatı kişinin şahsi tutkularının fırtınası olarak gören ve düşüncede ve sosyal yaşamda şekilciliğe karşı olan 18'inci yüzyıl sonlarında almanya'da milli edebiyat akımı. Hengame.
Sturm und drang : Hengame. (almanca'dan) edebiyatı kişinin şahsi tutkularının fırtınası olarak gören ve düşüncede ve sosyal yaşamda şekilciliğe karşı olan 18'inci yüzyıl sonlarında almanya'da milli edebiyat akımı.
İngilizce Turmeric Türkçe anlamı, Turmeric eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Turmeric ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Flavorer : Lezzet verici.
Flavoring : Tat verme. Lezzetlendirici. Tatlandırıcı şey. Tat veren şey. Lezzet katıcı. Gıdaya hoş koku kazandırmak veya var olanı güçlendirmek amacıyla eklenen doğal veya sentetik katkı maddeleri. Yemeğe tat veren şey. Tatlandırıcı. Aroma artırıcı. Çeşni.
Curcumin : Kurkumin. Kürkümin.
Seasoner : Birbaşka insanın tecrübeli hale gelmesine sebep olan kimse. Baharatları ekleyen kimse. Alıştıran kimse. Baharat kullanan aşçı. Bir başkasına tecrübe kazandıran kimse. Kullanılması için odunları kurutan kimse. Diğerinin deneyimli olmasına yardımcı olan kişi.
Herb : Öneri. Yabani ot. Toprak üstü gövdeleri genelde yeşil renkli olan ve ikincil kalınlaşmanın olmadığı bitkiler. Zayıf veya güçsüz mahkum. Şifalı bitki. Ot. Nebat. Yemeklere tat vermek için kullanılan bitki. Bitki.
Flavouring : Tatlandırıcı. Lezzet katıcı. Tatlandırıcı şey. Çeşni. Tat verme. Tat veren şey. Lezzetlendirici. Yemeğe tat veren şey.
Seasoning : Terbiye. Mevsimlendirme. Sos. Çeşnilik. Bahar. Yemeğe tat katan şey. Çeşni. Lezzet veren. Baharat. Lezzet verme.
Turmeric synonyms : herbaceous plant, curcuma longa, genus curcuma, curcuma domestica, flavourer, curcuma, turmerics.
Turmeric ingilizce tanımı, definition of Turmeric
Turmeric kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Resembling, or obtained from, turmeric. An East Indian plant of the genus Curcuma, of the Ginger family. Specif., designating an acid obtained by the oxidation of turmerol. Of or pertaining to turmeric.
Bu kısımda Turmeric kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Turmeric ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Turmeric anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Turmeric ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.