Herk nedir, Herk ne demek

  • Sürüldükten sonra bir yıl dinlendirilen, nadasa bırakılan tarla

Yerel Türkçe anlamı:

Nadas

Sürülmüş tarla (Erzincan Merkez)

El, yabancı.

Sürülüp dinlenmeye, nadasa bırakılan tarla.

[Bakınız: hevlek]

Sabanın tarlada açtığı iz.

Tarla sürme

Ürünü alınmış tarla.

Nadas, tarlaların nadasa bırakılmak amacıyla sürülmesi

Sebze fidesi yetiştirmek için yapılmış olan yer.

Bakraç, kova.

Tarlayı ilk defa sürme

Diğer sözlük anlamları:

Nadas.

Herk tanımı, anlamı:

Herk etmek : Tarlayı sürüp dinlenmeye bırakmak.

Herkes : İnsanların bütünü, cümle âlem.

Herkes aklını pazara çıkarmış yine kendi aklını almış : "insanlar kendi akıllarını başkalarının aklından üstün görürler" anlamında kullanılan bir söz.

Herkes bildiğini okur : "başkaları ne söylerse söylesin, herkes kendi düşünüşüne göre iş yapar" anlamında kullanılan bir söz.

Herkes davul çalar ama çomağı makama uyduramaz : "herkes iş yapar ama o işin gerektirdiği ustalığı gösteremez" anlamında kullanılan bir söz.

Herkes evinde ağadır : "herkesin kendi evinde, kendi çevresinde saygınlığı vardır" anlamında kullanılan bir söz.

Herkes kaşık yapar ama sapını ortaya getiremez : "herkes bir iş yapar ancak istenildiği kadar güzel ve kusursuz olmaz" anlamında kullanılan bir söz.

 

Herkes kendi ayıbını bilmez : "insan kendi kusurunu göremez, bilemez" anlamında kullanılan bir söz.

Herkes kendi ölüsü için ağlar : "hiç kimse başkasının acısını içinde duymaz, onun yüreğini sızlatan ancak kendi acısıdır" anlamında kullanılan bir söz.

Herkesin ağzı torba değil ki büzesin : "başkalarının söyleyeceklerine engel olamazsınız" anlamında kullanılan bir söz.

Herkesin aklı bir olsa koyuna çoban bulunmaz : "herkes aynı şeyi bilse ve yapabilseydi, geri kalan işleri yapacak kimse bulunamazdı" anlamında kullanılan bir söz.

Herkesin arşınına göre bez vermezler : "genel kurallar herkesin istek ve ihtiyacına göre bozulamaz" anlamında kullanılan bir söz.

Herkesin bir derdi var değirmencininki su : "herkesin kendi yaşayışı ile ilgili bir derdi vardır, bir kişinin derdi ötekininkine benzemez" anlamında kullanılan bir söz.

Herkesin ettiği yoluna gelir : "bir kimse başkasına ne yaparsa kendisi de aynı şeyle karşılaşır" anlamında kullanılan bir söz.

Herkesin geçtiği köprüden sen de geç : "herkesin tuttuğu yoldan sen de git" anlamında kullanılan bir söz.

Herkesin gönlünde bir aslan yatar : Her yiğidin gönlünde bir aslan yatar.

Herkesin hamuru ekmeğine göredir : "bir iş için yapılacak hazırlık, gereksinim ölçüsünde olmalıdır" anlamında kullanılan bir söz.

Herkesin tenceresi kapalı kaynar : "bir kimsenin durumu, içinde bulunduğu yaşayış şartları başkalarınca gereği gibi bilinemez" anlamında kullanılan bir söz.

Herkesin yorulduğu yere han yapılmaz : Herkesin arşınına göre bez vermezler.

Herkeslik : Aleladelik, sıradan olma durumu.

 

Akılları pazara çıkarmışlar herkes yine kendi akılını almış : "insan kendi aklını başkasınınkinden üstün görür" anlamında kullanılan bir söz.

Alçacık eşeğe herkes biner : "güçsüz ve koruyucusuz bir kimseyi buyruk alına almak ve ezmek kolaydır" anlamında kullanılan bir söz.

Bezi herkesin arşınına göre vermezler : "genel kurallar kişilerin isteklerine göre bozulmaz" anlamında kullanılan bir söz.

Güzeli herkes sever : "bütün insanlar güzellere ve güzel olan şeylere karşı sevgi beslerler" anlamında kullanılan bir söz.

Tencere tava herkeste bir hava : "herkes kendi bildiği gibi davranıyor, ortada düşünce birliği kalmamış" anlamında kullanılan bir söz.

Nadas : Tarlayı sürüp herhangi bir şey ekmeden dinlenmeye bırakma.

Tarla : Tarıma elverişli olan, sınırlı ve belirli toprak parçası. Deniz hayvanlarının çok olduğu yer.

Herk aktarmak : Tarlayı sürmek, toprağı altüst etmek.

Herk edilmek : Nadas olunmak.

Herk eylemek : Nadas etmek.

Herke : Bakraç, kova. Su içilen küçük kap, maşrapa. Yoğurt kabı. At arabası. Haziran, ağustos aylarında sürülerek bırakılmış tarlaya ekilen tohum. Çoğunlukla bakırdan yapılmış kova, bakraç.

Herkek : Bakraç, kova.

Herkele : Ayakkabı çekeceği.

Herkendaz : Ateş küreği.

Herkenek : Külah, kalpak, başlık.

Herkenekli : Çok eski elbiseli (kimse).

Herkere : Ufak bahçe.

Herk ile ilgili Cümleler

  • Vahiy herkesi çok şaşırttı.
  • "Ah. Hayatta mısın?" "Evet. Herkes nerede?" "Bilmiyorum."
  • Herkes Aaron Burr için oy verdi.
  • Herkes acıkacak.
  • Çokbilmişlerden herkes nefret eder.
  • Herkes acı çekiyor.
  • Vahiy herkesi gafil avladı.
  • Herkes aç.
  • Burada herkes Mustafa Jackson'ı tanıyor mu?
  • Başka herkesle aynı düşüncedeyim.
  • Herkes aç mı?
  • Herkes açtı.
  • Ali herkese karşı kibardır.
  • herkes açık olduğu sürece sorun yok.

Diğer dillerde Herk anlamı nedir?

İngilizce'de Herk ne demek? : fallow land, fallow. –– etmek /y/ to fallow, lay (land) fallow.