Hevlek nedir, Hevlek ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Ekilecek tarlada üç dört metre genişliğinde ayrılmış parçalar, evlek.

Ağaç köklerinde yetişen bir çeşit mantar.

Sabanın tarlada açtığı iz.

Hevlek anlamı, tanımı

Hevl : Eli açık, cömert

Hevle : Helva.

Pöçük hevlek : Tarlanın kıyıda bulunan evleği.

Ayrılmış : Ayırdedilmiş.

Yetişen : Ulaşan, kavuşan. Van şehri, Kocapınar nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.

Kökler : Usûl, asıllar.

Mantar : Mantarlardan, içinde zehirlileri de bulunan, silindir bir gövde ve üst tarafı şapka biçiminde olan ilkel canlıların genel adı (Fungi). Esnek ve sudan hafif olduğundan şişe tapası, cankurtaran simidi, cankurtaran yeleği, ayakkabı tabanı ve daha birçok şeyin yapımında kullanılan, su geçirmeyen, meşe ağacı tabakası. Balık ağlarını su yüzünde tutmaya veya olta sarmaya yarayan mantar parçası. Uydurma söz, yalan. Mantar hastalığı. Mantar hastalığına neden olan mikroskobik canlı. Hayvanların burun ucu. Kaldırıma araçların park edilmesini engellemek amacıyla zemine gömülmüş mantar biçiminde beton yükselti. Bu tabakadan yapılmış olan şişe tapası. Çocukların özel tabanca ile patlattıkları barutlu madde.

Parçal : Kesinti, ulak. Kalan, faiz: Niye paranın parçalını alıyı?.

 

Tarla : Tarıma elverişli olan, sınırlı ve belirli toprak parçası. Deniz hayvanlarının çok olduğu yer.

Ayrıl : Karşılaşma sırasında, yumrukoyuncularının birbirlerine kenetlenmeleri ve kendilerinden ayrılmamaları halinde orta hakemin verdiği komut. Bu durumda yumrukoyuncuları bir adım geriye açılırlar ve ancak ondan sonra vurabilirler. İki yolun ayrıldığı yer, yol kavşağı.

Manta : Ayak terlememesi için ayakkabıların içine konan mantar. (Senirkent Isparta).

Yetiş : “Amacına ulaş, isteğine kavuş” anlamında kullanılan bir isim.”.

Parça : Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan ya da artakalan şey. Bir bütünden kopma, kırılma, yırtılma vb. yoluyla ayrılmış bölüm, lime. Nesne. Tane. Güzel, alımlı kız veya kadın. Müzik eseri. Birkaçı bir araya geldiğinde bir bütünü oluşturan şeylerin her biri, modül. Küçümseme ve değersiz sayma bildiren bir söz. Pasaj.

Saban : Çift süren hayvanların koşulduğu demir uçlu tarım aracı.

Geniş : Eni çok olan, enli, vâsi. Çok. Kolay kolay tasalanmayan, hoşgörülü, rahat. Bol (elbise). Kapsamı büyük, dar sınırlar içinde kalmayan, yaygın, makro. Alanı büyük olan, makro, dar karşıtı.

Evlek : Tarlanın, tohum ekmek için saban iziyle bölünen bölümlerinden her biri. On liralık kâğıt para. Tarlalarda suyun akması için açılan su yolu. Dönümün dörtte biri kadar olan alan ölçüsü.

Çeşit : Aynı türden olan şeylerin bazı özelliklerle ayrılan öbeklerinden her biri, tür, nev. Türlü. Canlıların bölümlenmesinde, bireylerden oluşan, türden daha küçük birlik.

Metre : Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, 100 cm'lik temel uzunluk ölçüsü birimi. Genellikle desimetre, santimetre, milimetrelere bölünmüş ölçü aracı.

 

Dört : Dört sayısının adı. Bu sayıyı gösteren 4 ve IV rakamlarının adı. Üçten bir artık.

Parç : Şişman adam. Topraktan yapılmış yoğurt kabı. Emzikli testi, topraktan yapılmış ibrik. Bakır su tası. Bakır su tası, maşrapa. Su tası. Bakır su bardağı. (Başkışla Karaman Konya).

Diğer dillerde Heterozis anlamı nedir?

İngilizce'de Heterozis ne demek ? : heterosis