Jersey sığırı nedir, Jersey sığırı ne demek

Jersey sığırı; Veteriner alanında kullanılan bir kelimedir.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

İngiltere ve Fransa arasındaki Jersey kanal adasından köken alan, dünyanın pek çok ülkesine yayılmış, ülkemizde Karadeniz bölgesinde bulunan ve 6 yüzyıldır saf olarak yetiştirilen, sütçü sığır ırkları arasında en küçük yapılı ve yemi en ekonomik biçimde süte çevirenlerden birisi olan, rengi açık kahverengiden siyaha kadar değişen, genellikle geyik renginde, baş, boyun ve omuz bölgesindeki kılları daha koyu renkli, burnu ve mermesi siyah renkli ve etrafı beyaz bir halkayla çevrili, zarif ve estetik yapısıyla ve seçkin meme yapısı ve bağlantılarıyla sütçü tipin en güzel örneklerini sergileyen, duyarlı ve asabi mizaçlı, sıcağa dayanıklı, uyum yeteneği yüksek, sütçü ırklar arasında süt yağ oranının yüksekliğiyle dikkat çeken, döl verimi orta düzeyde, et verimi yetersiz, Bos taurus brachiceros grubu sütçü sığır ırkı.

Jersey sığırı kısaca anlamı, tanımı

Sığı : Bir çeşit geyik, karaca

Jersey : Sarı ve kahverengiden esmere kadar değişen renkte, et tutmayan, kemikleri belirgin bir kültür ırkı sığırı.

Sığır : Geviş getirenlerden, boynuzlu büyükbaş evcil hayvanların genel adı. Anlayışsız, kaba saba kimse.

 

Açık kahverengi : Kahverenginin bir veya birkaç ton açığı, sütlü kahve, kestane rengi, kestane dorusu. Bu renkte olan.

Sütçü sığır : )Fazla miktarda süt üretmek için evciltilmiş ve seleksiyona tabi tutulmuş, genellikle Bos taurus alt türüne ait sığırlar.

Kahverengi : Kavrulmuş kahvenin rengi. Bu renkte olan.

Döl verimi : Döllenen yumurtalardan elde edilen birey oranı.

Et verimi : Balıkların yenilebilir etlerinin ağırlıklarına olan oranın yüzde olarak ifadesi, et randımanı.

Dayanıklı : Dayanabilen, sağlam, güçlü, mukavim, zorlu, stabil. Metanetli, metin, mütehammil.

Karadeniz : Çok düşünceli ve durgun görünen kimseler için kullanılan "Karadeniz'de gemilerin mi battı?" deyiminde geçen bir söz.

Yüksekli : Nevşehir ili, Gümüşkent bucağına bağlı bir bölge.

Yetersiz : Gerekli bilgi ve yeteneği olmayan, yeterliği olmayan, kifayetsiz, ehliyetsiz. Verimli olmayan. Eksiği olan, yetecek kadar olmayan. Gereken, istenen niteliği olmayan. İşlevini tam olarak yapamayan (organ, alet vb.).

Ekonomik : Ekonomi ile ilgili olan, iktisadi. Az masraflı, hesaplı, iktisadi. En az çabayla en çok verim alınan, kazançlı. Kolay kullanılabilen.

Bağlantı : İki veya daha çok şeyin birbiriyle bağlı bulunması, ilişki, irtibat, bağlanak. İki şey arasında ilişki sağlayan bağ. Yapılacak işle ilgili sözlü veya yazılı anlaşma, angajman.

Estetik : Sanatsal yaratının genel yasalarıyla sanatta ve hayatta güzelliğin kuramsal bilimi, güzel duyu, bedii, bediiyat. Güzellik duygusuna uygun olan. Güzellik duygusu ile ilgili olan. Kusurlu bir organı düzeltmek veya güzelleştirmek amacıyla uygulanan (yöntemler). Güzelliği ve güzelliğin insan belleğindeki ve duygularındaki etkilerini konu olarak ele alan felsefe kolu, güzel duyu, bedii.

 

Mizaçlı : Mizacı herhangi bir özellikte olanı.

Ekonomi : İnsanların yaşayabilmek için üretme, ürettiklerini bölüşme biçimlerinin ve bu faaliyetlerden doğan ilişkilerin bütünü, iktisat. Bu ilişkileri inceleyen bilim dalı, iktisat. Tutum.

Pek çok : Yeterinden fazla, bir hayli.

Duyarlı : Dış etkenlere karşı duyarlığı olan, duygun, hassas.

Çevrili : Çevrilmiş, kuşatılmış. Dönük.

Diğer dillerde Jersey sığırı anlamı nedir?

İngilizce'de Jersey sığırı ne demek ? : jersey cattle