Bu sayfada Contradict ne demek nedir contradict hakkında bilgiler sözleri ingilizce türkçede çevirisi contradict resimleri yazıları türkçesi ne demek contradict ile ilgili sözler cümleler bulmaca görseller contradict hakkında yazı türkçe almanca ingilizcede sözlük anlamı kısaca tanımını ve benzeri diğer konuları inceleyebilirsiniz.
Contradict nedir English: Don't contradict your teacher.Turkish: Öğretmeninle çelişme. English: Ali and Mary contradict each other all the time.Turkish: Ali ve Mary her zaman birbirleriyle çelişiyor. English: Don't contradict m...
Contradicted nedir English: Galileo Galilei was an Italian astronomer and an important figure in the initial development of the modern sciences. His discoveries contradicted the teachings of the Catholic Church, and Galileo was put on trial ...
Contradicting nedir English: I'm not contradicting them.Turkish: Onları yalanlamıyorum. English: You're contradicting yourself.Turkish: Kendini yalanlıyorsun. English: I'm not contradicting you.Turkish: Seni yalanlamıyorum. ...
Contradiction in terms nedir : Çelişki. Eytişimci düşünüşte her devinimin kaynağını, canlılığın kökenini ve gelişme ilkesini anlatan ulam; evren, doğa, toplum ve insanın gelişim yasası. İtiraz. Bir önermenin aynı zamanda hem olurlanıp hem de yadsınmas...
Contradictions nedir of contradictions : Tezatları düzenleme. Paradokslar olmamasını sağlama. Zıtlıkları giderme. Contradiction in terms : Sözel çelişki. Çelişkili veya tutarsız ifade. Kavram kargaşası. Sözlerin birbirleriyle çelişmesi. Çelişk...
Contradictiously nedir : Aykırı. Çelişkili. Tutarsız. Contradiction : İtiraz. Hukuk, sosyoloji alanlarında kullanılır. Çelişki. Zıtlık. İkilem. Bir önermenin aynı zamanda hem olurlanıp hem de yadsınması. Tezat. Tersini söyleme. Çelişme. Aykırılı...
Contradictively nedir : İhtilaflı. Muhalif. Tartışmalı. Ters düşme eğilimi olan. Anlaşmazlığa neden olan. Çelişkili. Contradicting : Aksini iddia etmek. Çelişen. Çelişmek. Yalanlamak. Ters düşmek. Çelişme. [#Contradiction : Yalanlama. Hukuk, so...
Contradictorily nedir : Çelişki. Muhalefetçilik. Tutarsızlık. Çelişiklik. Contradictor : Muhalif. Karşı taraf. Rakip. [#Contradictory : Karşıt. Tezatlı. Birbirini tutmayan. Mütenakız. Çelişkili iddia. Muhalif. Aykırı. Çelişken. Tutarsız. Ters. ...
Contradictory nedir English: My fluency is sufficient for many situations, but not for expressing my — often contradictory — emotions.Turkish: Benim akıcılığım bir çok durum için yeterlidir, fakat genellikle çelişkili durumlarımı ifade ...
Contradict oneself nedir : Birbirini tutmamak. Yalanlamak. Tekzip etmek. Aykırı düşmek. Aksini iddia etmek. Yadsımak. İnkar etmek. Tezat teşkil etmek. Çelişmek. Ters düşmek. Oneself : Kendine. Kendi kendini. Kendi kendine. Kendini. Kendi. Bizzat. ...
Contradictable nedir oneself : Kendisiyle çelişmek. Kendiyle çelişmek. Contradict : Tezat teşkil etmek. Yalanlamak. Birbirini tutmamak. Ters düşmek. Aykırı düşmek. Çelişmek. Aksini iddia etmek. İnkar etmek. Yadsımak. Tekzip etmek. : Aksini idd...
Contradicter nedir : Ters düşmek. Çelişmek. Aksini iddia etmek. Yalanlamak. Uncontradicted : Yalanlanamaz. Reddedilemez. Aksi iddaa edilemez. Çürütülemez. [#Contradict oneself : Kendiyle çelişmek. Kendisiyle çelişmek. Contradict : Ters düşme...
Contradiction nedir English: Our diplomacy and our military strategy were clearly in contradiction.Turkish: Diplomatik ve askeri stratejimiz açıkça çelişki içindeydi. English: That's a contradiction.Turkish: O bir çelişki. English...
Contradiction principle nedir : Zıtlık. Yadsıma. İnkar. Hukuk, sosyoloji alanlarında kullanılır. Aykırılık. Karşıtlık. Çelişme. Çelişki. Tersini söyleme. İtiraz. Principle : Temel düşünce, temel kanı. bireysel karar ve eylemlerin, tutarlı ve eleştirel ...
Contradictious nedir : Çelişkili biçimde. Tutarsızca. Contradiction : Eytişimci düşünüşte her devinimin kaynağını, canlılığın kökenini ve gelişme ilkesini anlatan ulam; evren, doğa, toplum ve insanın gelişim yasası. Hukuk, sosyoloji alanlarınd...
Contradictive nedir : Tartışmalı bir şekilde. Çelişkili bir şekilde. Contradicting : Aksini iddia etmek. Yalanlamak. Çelişmek. Çelişen. Çelişme. Ters düşmek. [#Contradiction : Tersini söyleme. Eytişimci düşünüşte her devinimin kaynağını, canl...
Contradictor nedir English: What they say is contradictory to their feelings.Turkish: Söyledikleri şeyler hissettiklerine aykırı. English: My fluency is sufficient for many situations, but not for expressing my — often contradictory — ...
Contradictoriness nedir : Çelişkili olarak. Çelişkili biçimde. Aykırı biçimde. Tutarsızca. Sözcükler, direkt olarak Contradictoriness ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler. [#Disjointedness :...
Contradictory answer nedir : Çelişkili iddia. Çelişkili. Birbirini tutmayan. Çelişken. Çelişik. Karşıt. Tutarsız. Muhalif. Mütenakız. Aykırı. Answer : Cevap. Yanıt vermek. Karşılık. Yetmek. Yerine getirmek. Bir gözlem aracında yer alan sorulara ya d...