Standing

Standing nedir English: "What a nice surprise," Ali said as he opened the door and saw Mary standing there. Turkish: Ali kapıyı açtığında ve Mary'nin orada durduğunu gördüğünde " ne hoş bir sürpriz " dedi. English: A bunch of people...

Standing at ease nedir : Süreklilik. Akmaz. Konum. Devam. Sabit. Sürekli. Devamlı. Yürürlük. Saygınlık. Yer. At : E. Ya. A. Bir yeri belirtmek için kullanılır. Bir iş veya hareketten bahsederken kullanılır. Ye. Bir zamanı belirtmek için kullanıl...

Standing charge nedir : Şöhret. Daimi. Durgun. Dikilen. Dik duran. Sabit. Saygınlık. Devam. Akmaz. Durum. Charge : Şarj etmek. Hücum etmek. Taarruz. Yüklemek (enerji veya elektrik). Üzerine atmak. Yük. Doldurmak. Harç. Kanunla belirlenen bazı k...

Standing jest nedir : Ayakta duran. Ayakta yapılan. Durgun. Sabit. Saygınlık. Dik duran. Duruş. Dikilen. Devam. Şöhret. Jest : Alay. Mizah. Şaka. Latife. Şaka etmek. Takılmak. Şaka yapmak. Espri. Şaka söylemek. Latife etmek. [#Standing alone ...

Standing on end nedir : Konum. Durma. Şöhret. Dikilen. Devam. Süreklilik. Devamlı. Yürürlük. Ayakta. Daimi. On : Üstünde. Giyilmiş. De. Civarında. Yanmak. Esnasında. Üzerinde. E doğru. İle. Yönünde. [#End : Akıbet. İzmarit. Uç. Kalıntı. Kafa. B...

Standing orders nedir : Ayakta duran. Süreklilik. Durgun. Dik duran. Devamlı. Durma. Durum. Saygınlık. Yer. Pozisyon. Orders : Belirli zamanda ve yerde askerlik görevine gitme ile ilgili yazılı resmi talimatlar. Siparişler. [#Standing alone : D...

Standing position nedir : Dik duran. Konum. Akmaz. Şöhret. Durum. Yürürlük. Durgun. Pozisyon. Devamlı. Ayakta duran. Position : Taneciğin yeri, bunu veren konsayılar. Rütbe. Durmak (bir yerde). Mevki. Statü. Hayvanlardan radyolojik görüntü alınır...

Standing rule nedir : Dik duran. Ayakta. Ayakta yapılan. Durgun. Durma. Mevki. Daimi. Yürürlük. Saygınlık. Sürekli. Rule : Hüküm vermek. Yönetim. Egemen olmak. Yönetmelik. Adet. [#Kural. Tüzük. Yargı. Çizmek. Düzçizer. rules : Prensip. Yönetm...

Standing start nedir : Devamlı. Ayakta duran. Ayakta yapılan. Süreklilik. Mevki. Dik duran. Sürekli. Daimi. Ayakta. Yürürlük. Start : Futbol, bilgisayar alanlarında kullanılır. İki takım arasındaki ayaktopu oyununu hakemin başlatması. Başlatma...

Standing alone nedir English: She was standing alone in the parking lot. Turkish: O, otoparkta tek başına duruyordu. English: You left me standing alone here on this road a long, long time ago. Turkish: Uzun, uzun zaman önce sen beni...

Standing army nedir : Durum. Ayakta duran. Sürekli. Daimi. Süreklilik. Yürürlük. Duruş. Ayakta yapılan. Şöhret. Pozisyon. Army : Ordu. Topluluk. Kalabalık. Kara ordusu. Asker. [#Standing alone : Yalnız kalmak. Desteklenmemek. Standing at ease...

Standing by nedir English: Do you know the girl standing by the window? Turkish: Pencerenin yanında duran kızı tanıyor musun? English: Ali saw Mary standing by the fireplace and went over to talk to her. Turkish: Ali Mary'nin şömi...

Standing committee nedir : Durum. Akmaz. Sürekli. Yürürlük. Ayakta. Süreklilik. Sabit. Mevki. Ayakta yapılan. Durma. Committee : Kurul. Encümen. Yarkurul. Heyet. Bir ortaklığın ya da kurumun yapılacak işlerinnin yönetimi sağlanılmak üzere araların...

Standing off nedir : Durum. Durma. Yürürlük. Dik duran. Süreklilik. Konum. Devamlı. Akmaz. Sabit. Dikilen. Off : Başlangıç. Kapalı. Baş. Yanılmak. Azalmak. İndirmek. Öldürmek. Soğutmak. Çıkarmak. [#Standing alone : Desteklenmemek. Yalnız kal...

Standing order nedir : Şöhret. Yürürlük. Yer. Daimi. Dik duran. Akmaz. Duruş. Devam. Sabit. Durgun. Order : Borsada taşınır değer alıp satmak amacıyla aracılara yazılı ya da sözlü biçimde yapılan bildirim. Düzen. İntizam. Düze. Buyurmak. Emret...

Standing ovation nedir English: We got a standing ovation. Turkish: Biz ayakta alkışlandık. : Sabit. Yer. Pozisyon. Dik duran. Durgun. Akmaz. Süreklilik. Geçerlilik. Durma. Duruş. Ovation : Tezahürat. Çılgınca alkış. Alkış yağmuru. Coşkunca...

Standing room nedir English: There was standing room only in the Regional Express to Nuremberg. Turkish: Sadece, Nürnberg Bölgesel Ekspres treninde ayakta duracak yer vardı. English: Do you have any standing room? Turkish: Bekleme s...

Standing rules nedir : Geçerlilik. Durma. Mevki. Dikilen. Durgun. Yer. Akmaz. Ayakta duran. Dik duran. Daimi. Rules : Esaslar. Mevzuat. Tüzük. Yönetmelik. Töre. [#Kurallar. İçtüzük. alone : Yalnız kalmak. Desteklenmemek. Standing army : Daimi ...

Standing vault nedir : Devamlı. Sabit. Konum. Saygınlık. Yürürlük. Ayakta. Dik duran. Sürekli. Mevki. Ayakta yapılan. Vault : Filmlerin dış etkilerden korunması ve saklanmasında kullanılan, havalandırma ve yangın söndürme donanımı bulunan made...