Bu sayfada Was ne demek nedir was hakkında bilgiler sözleri ingilizce türkçede çevirisi was resimleri yazıları türkçesi ne demek was ile ilgili sözler cümleler bulmaca görseller was hakkında yazı türkçe almanca ingilizcede sözlük anlamı kısaca tanımını ve benzeri diğer konuları inceleyebilirsiniz.
Was nedir English: "Do you know where this camera was made?" "I think it was made in China, but I'm not sure." Turkish: "Bu kameranın nerede yapıldığını biliyor musun?" "Sanırım Çin'de yapıldı ama emin değilim." English: "Do yo...
Was about to nedir English: Ali felt that something was about to happen. Turkish: Ali bir şeyin olmak üzere olduğunu hissetti. English: Ali couldn't shake the feeling that something profound was about to happened. Turkish: Ali insa...
Was acquitted nedir English: Ali was acquitted. Turkish: Ali berat ettirildi. English: The accused was acquitted on two of the charges. Turkish: Sanık, hakkındaki iki suçlamadan beraat etti. English: He was acquitted. Turkish: ...
Was afraid nedir English: Ali told me he was afraid that Mary might kill him. Turkish: Ali bana Mary'nin onu öldürebileceğinden korktuğunu söyledi. English: Ali never told me he was afraid of Mary. Turkish: Ali Mary'den korktuğun...
Was after him nedir English: Ali said that somebody was after him. Turkish: Ali birinin peşinde olduğunu söyledi. : Durmak. Bulunmak. Var olmak. Tutmak (para). -di. Mal olmak. Anlamına gelmek. -dı. Olmak. After : Sonraki. Arayışında. Tar...
Was all smiles nedir English: He was all smiles. Turkish: Yüzünde güller açıyordu. English: She was all smiles. Turkish: Mutlu görünüyordu. English: Jiro was all smiles after he made a bundle at the pachinko parlor. Turkish: Pac...
Was an exception nedir English: It was an exception. Turkish: Bu bir istisnaydı. English: Ali was an exception. Turkish: Ali bir istisnaydı. : Bulunmak. Tutmak (para). Var olmak. -di. Anlamına gelmek. Durmak. Mal olmak. -dı. Olmak. An ...
Was angry nedir English: Ali was angry and confused. Turkish: Ali kızgındı ve kafası karışıktı. English: Ali was angry at Mary because she parked in his space. Turkish: Ali Mary'ye onun yerine park ettiği için kızgındı. English:...
Was angry with him nedir English: Ali was angry with himself. Turkish: Ali kendine kızmıştı. English: He was angry with himself. Turkish: O, kendisine kızmıştı. English: Ali was angry with himself for being late. Turkish: Ali geç ka...
Was a success nedir English: Altogether, it was a success. Turkish: Genelde, bu bir başarıydı. English: At any rate, the program was a success. Turkish: Her halukârda program bir başarıydı. English: All in all, the novel was a succe...
Was able to nedir English: Ali was able to accomplish everything he'd set out to do. Turkish: Ali yapmak için başladığı her şeyi başarabildi. English: Ali can't figure out how Mary was able to plan a surprise party without him knowing ...
Was accused of a criminal act nedir : Var olmak. Mal olmak. Olmak. -dı. Durmak. Bulunmak. Anlamına gelmek. -di. Tutmak (para). Accused : Sanık. Müttehem. Zanlı. Suçlanan. Suçlu. Maznun. İtham edilen. [#Of : İle ilgili. -dan. Den. -li. Karşı. -den. Hakkında. ...
Was adamant nedir English: Ali was adamant. Turkish: Ali kararlıydı. : -dı. Tutmak (para). -di. Durmak. Anlamına gelmek. Bulunmak. Var olmak. Mal olmak. Olmak. Adamant : Katı. Son derece kararlı. Çok sert efsanevi bir taş. Dik başlı. İ...
Was afraid of his own shadow nedir : -di. Olmak. Durmak. Var olmak. Anlamına gelmek. Mal olmak. Tutmak (para). -dı. Bulunmak. Afraid : Korkmuş. Korkar. [#Of : -nin. Li. Yüzünden. Hakkında. -den övünerek bahsetmek. Den. In. Karşı. -nın. -dan. His : (erkek) o...
Was all ears nedir English: I was all ears. Turkish: Dikkat kesildim. : -dı. Bulunmak. Var olmak. Anlamına gelmek. Olmak. Mal olmak. -di. Durmak. Tutmak (para). All : Hepsi. Alayı. Oyunun herhangi bir anında oyuncuların sayı ya da dönem...
Was always on his back nedir : -dı. Durmak. -di. Tutmak (para). Bulunmak. Mal olmak. Var olmak. Anlamına gelmek. Olmak. Always : Durmadan. Hep. Daima. Defalarca. Muntazaman. Boyuna. Her zaman. Her dem. Herdem. Tekrar tekrar. [#On : Devrede. Makbul. Gi...
Was an exception to the rule nedir : Bulunmak. Olmak. -di. Anlamına gelmek. Durmak. Mal olmak. Var olmak. Tutmak (para). -dı. An : Bir. (herhangi) bir. Anabatik rüzgar. Bir (ünlülerden önce). Sesli harf ile başlayan kelimelerin başında kullanılan belirsiz t...
Was angry with nedir English: Ali was angry with me. Turkish: Ali bana kızgındı. English: Ali was angry with Mary. Turkish: Ali Mary'ye kızgındı. English: He arrived half an hour late, so everyone was angry with him. Turkish: Ya...
Was anointed king nedir : Tutmak (para). Bulunmak. Olmak. Var olmak. Durmak. Mal olmak. Anlamına gelmek. -di. -dı. Anointed : (kutsal yağ) yağ sürülmüş. Vaftiz edilmiş. Yağlamak. (kutsal yağ ile) yağlanmış. Kutsal yağ sürmek (vaftiz vb.). [#King ...