Passageways türkçesi Passageways nedir

  • Koridor.
  • Aralık.
  • Koridor (ingiliz ingilizcesi).
  • Geçiş yolu.
  • Geçit.
  • Koridor hol veya pasaj gibi geçiş için dar yol.
  • Pasaj.
  • Geçiş yeri.

Passageways ingilizcede ne demek, Passageways nerede nasıl kullanılır?

Passageway : Pasaj. Koridor. Aralık. Geçiş yeri. Geçiş yolu. Koridor (ingiliz ingilizcesi). Geçit. Koridor hol veya pasaj gibi geçiş için dar yol.

Passage boat : Feribot. Araba vapuru.

Passage money : Yolculuk ücreti. Yolcu taşıma ücreti. Gemi yolcusundan alınan ücret. Yol parası.

Passage of lines : Üzerinden aşma. Üzerinden aşarak değiştirme.

Passage on bottles : Fillerin şişeler üzerinde dengelenmesi. Şişe geçidi.

Air passage : Hava sızıntısı. Nefes yolu. Hava geçişi. Tenek deliği. Hava geçidi. Hava kaçağı. Hava deliği. Havanın geçebileceği boşluk. Tenek geçidi. Hava pasajı.

Force a passage through the crowd : Kalabalık arasından bir yol açmak. Kalabalık arasından iterek kendine yol açmak.

A stormy passage : Fırtınalı deniz yolculuğu.

No passage this way : Bu yönde geçiş yoktur. Çıkmaz sokak. İçinden geçilen güzergah değil.

Have a rough passage : Gemiyle uzun ve zor bir yolculuk geçirmek. Fırtınalı deniz yolculuğu geçirmek.

İngilizce Passageways Türkçe anlamı, Passageways eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Passageways ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Channel : Arna açmak. Çevirmek. Kanala dökmek. Oluk. Bilgisayar, sinema, televizyon, ekonomi alanlarında kullanılır. Maceraya sevk etmek. Nehir yatağı. Yöneltmek. Alıcı oluğu. Arna.

Porta : Kapı.

Aperture : Kartlar üzerinde açılan ve içerisine mikrofilm parçası geçirilen delik. Irakgörür fotoğraf makinesi gibi optik araçlarda ağız çapı, ışığın girebildiği deliğin çapı. Boşluk. Alıcı, gösterici, basım aygıtı gibi çeşitli aygıtlarda mercek ardında yer alan ve film üzerine açılan, pencereyi belirleyen dikdörtgen delik. Pencere. Delik. Işık düzengeci açıklığı. Açık. Bilgisayar, uzay, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Menfez.

Sinus : Burun boşluğu. Gözyaşı kemiği içinde, domuz ve geviş getirenlere özgü bulunan boşluk. Şilem kanalı. Memenin corpus ve papilla mammae’si içinde bulunan, sütün toplanmasına yarayan boşluk, sinus laktifer, laktiferöz sinus, sisterna. burada toplanan süt meme başı kanalından dışarı açılır. her meme sarnıcına 10-12, bazen de 20 veya daha fazla kanal açılır. Sinus infraorbitalis. Sinus circularis'ten, arka yönde iki taraflı olarak ayrılan dura mater boşluğu. Organların veya dokuların arasındaki boşluk veya herhangi bir açıklık. Bir açının kıyılarından biri üzerinde alınan bir noktadan öteki kıyıya bir dikme indirildiğinde, indirilen dikmenin boyunun uzun kıyıya oranı. Kalpte sağ ve sol vv. pulmonales ile sol kulakçık arasında bulunan boşluk. Etçillerde anüsün çevresindeki bezsel kese.

Canalis : Damar. Kanalis. Kanal, boru. Kanal.

 

Areaway : Kuranglez. Bir binanın bodrum katına giden çukur alan.

Clearance : Takas. Geminin limanı terketme izni. Klirens. Tasfiye. Ödeme. Boşluk. Tasfiye satışı. Yetki. Gümrük belgesi. Bilgisayar, coğrafya, veterinerlik alanlarında kullanılır.

Vista : Dehliz. Görünüm. Uzak manzara. Özellikle ağaçlar arasından uzun ve dar manzara. Manzara. Olaylar dizisi. Perspektif. Hayaller silsilesi. Bakış açısı.

Daylight : Gün ışığı. Şafak. Aydınlık. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Gösterme. Gündüz ışığı. Gündüz. Tan. Gündüzleri güneşin gönderdiği ışınlardan oluşan ışık. sinema ve televizyonda kullanılan doğal ışık kaynağı. yapma ışığın karşıtı.

Passageways synonyms : bodily structure, epithelial duct, anatomical structure, root canal, passageway, december, corridors, vistas, hall, backlash, alleyways, thoroughfare, body structure, passage, complex body part, corridor, walk through, apertures, catwalks, cavalcade, backlashing, brack, gate, gorge, hallways, traversals, duct, discontinuance, aisle, gangways, backlashed, passus, drift.