Geçit nedir, Geçit ne demek

"Geçit" ile ilgili cümleler

  • "Başka türlü düşünmek, köprüyü bırakıp çayda geçit aramaya benzer." - T. Buğra

Yerel Türkçe anlamı:

Av yapılmış olan alan.

Az ürün veren tarla.

Biyoloji'deki anlamı:

Sekonder hücre duvarında derinlikleri, genişlikleri ve yapıları bakımından farklılaşmaları değişiklik gösteren küçük yuvarlak ya da oval şekilli çukurlar.

Bilişim alanındaki terim anlamı:

Bir ya da birden çok girişi ve bir çıkışı olan mantıksal öğe. bk. VE geçidi, YA geçidi.

Bilgisayar Terimi olarak kelime anlamı:

[Bakınız: ağ geçidi]

[Bakınız: kapı]

Bir fizik terimi olarak tanımı:

Parçacık sayaçlarında birçok atım girdilerinden yalnız belirli bir erkesi olan öbeğe çıktı verecek biçimde düzenlenmiş çevrim.

Gösteri Sanat terimi olarak anlamı:

Bütün sirk sanatçılarının giysileriyle seyirci önünden geçmeleri.

Güzel Sanatlar alanındaki anlamı:

(Mimarlık) İki yapıyı birbirine bağlayan üstü kapalı yol.

Coğrafya'daki terim anlamı:

[Bakınız: boyun]

İngilizce'de Geçit ne demek? Geçit ingilizcesi nedir?:

pit, gate, cavalcade, passe

Fransızca'da Geçit ne demek?:

trajet, défilé

Osmanlıca Geçit ne demek? Geçit Osmanlıca'da ne anlama gelir?:

dehliz

Gezilecek görülecek bir yer, şehir olarak tanımı:

 

Trabzon şehri, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yer. Erzincan ilinde, merkez belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yer.

Geçit anlamı, tanımı:

Geçit vermek : Çay, ırmak, dağ vb.nin geçilecek bir yeri olmak.

Geçit hakkı : Bir tarla, bağ bahçe vb. üzerinden ana yola, evine veya tarlasına gidebilmesi için komşu mal sahibine doğan yararlanma hakkı.

Geçit resmi : Geçit töreni.

Geçit töreni : Özel günlerde bir topluluğun belli bir yerden düzenli bir biçimde geçmesi, geçit resmi.

Alt geçit : Trafik akışını kesmemek için bir yolun altından geçirilen geçit, battıçıktı, batçık.

Hemzemin geçit : Kara yoluyla aynı düzeyde olan tren yolu geçidi.

Kırkgeçit : Üzerinden birçok kez geçilmesi gereken veya birçok geçidi bulunan ırmak.

Resmigeçit : Geçit töreni.

Tüp geçit : Büyük caddelerde yayaların karşıdan karşıya geçişini kolaylaştırmak amacıyla yolu üstten birbirine bağlayan kapalı yaya geçidi. Nehirlerin, kanalların, denizlerin iki yakasını su altından bağlayarak ulaşımı sağlayan yol.

Üst geçit : Trafik akışını kesmemek için bir yolun üstünden geçirilen köprü biçiminde üstü açık geçit.

Turnageçidi : Baharda esen bir fırtına.

Yaya geçidi : Caddelerde yayaların karşıya geçmesi için ayrılmış bölüm.

Yer geçidi : Yer altında bulunan geçit.

Ak don kara don geçitte belli olur : Akı karası geçitte belli olur.

Ak koyun kara koyun geçit başında belli olur : "kimin ne olduğu deney veya sınav sonunda anlaşılır" anlamında kullanılan bir söz.

Akı karası geçitte belli olur : "bir iddiadaki doğruluk ancak deney veya sınav sonucunda belli olur" anlamında kullanılan bir söz.

 

Geçme : Birbirinin içine geçirilerek tutturulan iki şeyden birinde bulunan çıkıntılı parça. Geçmek işi, mürur. Çakılmış, yapıştırılmış veya lehimlenmiş olmayıp gereğinde sökülebilecek biçimde parçaları birbirine takılıp kenetlenmiş olan.

Derbent : Geçit. Konya iline bağlı ilçelerden biri. Sınırda bulunan küçük kale.

Yer : Durum, konum. Durum, konum, vaziyet. Görev, makam. Üzerine yapı kurulmaya elverişli arazi, arsa. Bulunulan, yaşanılan, oturulan bölge. Gezinilen, ayakla basılan taban. Yerküre. Ekime elverişli toprak parçası, arazi. Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân. Bir olayın geçtiği veya geçeceği bölüm, alan, mahal. İz. Önem. Ülke. Otel, motel vb.nde kalınacak oda.

Geçit akçesi : Osmanlılarda, İstanbul'a getirilmekte olan kasaplık hayvanlardan, derbent ve başka geçitlerden geçirilirken alınan vergi.

Geçit elemanları : Endoplâzmik retikulumda sentezlenen proteini Golgi cihazına götüren ve Golgi cihazından sitosole gönderen kesecikler. Taşıyıcı kesecikler.

Geçit gemisi : Büyük suların bir yakasından öbür yakasına geçmekte kullanılan gemi.

Geçit ırkları : Onarılmış ırklar.

Geçit odası : Kenarlı geçitlerde, çukurluğun ikincil duvarının kemer ile örtülen bölgesi.

Geçit yeri : Yol boyu, yol üstü.

Geçitağzı : Erzurum şehrinde, Çamlıkaya bucağına bağlı bir bölge. Kırıkkale şehri, Dereköy nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.

Geçitalan : Ağrı ilinde, Murat nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.

Geçitaltı : Batman ilinde, Kozluk belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yer.

Geçitbaşı : Bitlis şehri, Bölükyazı bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Geçit ile ilgili Cümleler

  • Geçit töreninin sesi gittikçe kayboldu.
  • Gizli bir geçit var.
  • Geçit törenini bulunduğum yerden iyi göremiyordum.
  • Bugün büyük bir geçit töreni vardı.
  • Geçit töreni altı tane bando içeriyordu.
  • Geçit töreninde bize katılacağınızı ve cadde boyunca yürüyüş yapacağınızı umuyoruz.
  • Gizli bir geçit yoluyla kaçtılar.
  • Ne korkunç bir şehir. Herhangi bir geçit burada yok, tüm eski binalar yıkılmış. Bu makamlar, ya da...bu insanlar, ben bilmiyorum...bütün güzel binaları yıktılar. Çok çirkin.
  • Geçit töreninin caddeden aşağıya doğru ilerlediğini gördük.
  • Soldaki gizli bir geçit var.
  • Tom'un evinde gizli bir geçit var.
  • Askeri kuvvetler resmi geçit yaptı.

Diğer dillerde Geçit anlamı nedir?

İngilizce'de Geçit ne demek? : n. passageway, pass, passage, corridor, access, parade, aisle, alley, alleyway, causeway, close, crossing, crossover, gangway, gap, gate, gateway, gorge, gullet, gut, runway, strait, thoroughfare, vestibule, walkway

Fransızca'da Geçit : passage [le], chenal [le], col [le], percée [la], défilé [le], parade [la]

Almanca'da Geçit : n. Pass, Passage, Vorbeimarsch

Rusça'da Geçit : n. проход (M), проезд (M), переход (M), переправа (F), брод (M), перевал (M), объезд (M), переезд (M), дорога (F), перевоз (M), дефиле (N), доступ (M)

adj. проходной, переходный, парадный

adv. вброд