Patlama nedir, Patlama ne demek

  • Patlamak işi
  • Birdenbire gelişme, çoğalma.

"Patlama" ile ilgili cümle

  • "Alay komutanlığına sonradan verdiği raporda patlamayı şöyle anlatacaktır." - A. İlhan
  • "Bu yıl, turizmin patlama yılı olacak."

Yerel Türkçe anlamı:

Gözü kör eden bir çeşit hastalık.

Gök bilimleri ve Uzay alanındaki anlamı:

Bïr yıldızın kararlı halini yitirip birdenbire genişlemesi.

İktisat alanındaki kelime anlamı:

İktisadi dalgalanmanın genişleme aşamasında büyüme oranında meydana gelen sürekli ve alışılmamış düzeyde artışın olduğu durum. zıt anlamlısı çöküntü

Kimya'daki anlamı:

Isı, ışık ve bol miktarda gaz çıkışına yol açan, ani, şiddetli ve gürültülü kimyasal değişim.

Jeoloji ve yer bilimleri alanındaki anlamı:

Magmadaki gazların birdenbire yeğin gürültüyle patlaması.

Bilimsel terim anlamı:

İçe ve dışa patlamaların ortak adı.

Çok hızlı, düzensiz ve gürültülü bir kimyasal değişim sonucu ısı, ışık ve gazların çevreye yayılması.

Patlakları oluşturan olay.

Lastiğin delinerek hava kaçırması.

Alev ya da kıvılcım saçan, yüksek sıcaklıkta gazlar çıkaran, çok hızlı kimyasal tepkime.

kimya, fizik, mekanik:

Çok kısa bir süre içinde basınçlı gazların açığa çıkmasına ya da oluşmasına yol açan olay.

 

Çok kısa ve yeğin yanma sonucu oluşan gürültü.

İngilizce'de Patlama ne demek? Patlama ingilizcesi nedir?:

outburst, boom, explosion, detonation, bursting, deflagration, combustion

Fransızca'da Patlama ne demek?:

plosion, détonation, crevaison

Osmanlıca Patlama ne demek? Patlama Osmanlıca'da ne anlama gelir?:

infilâk

Patlama tanımı, anlamı:

Nüfus patlaması : Nüfusun çeşitli nedenlerle öngörülenden fazla artması.

Yanardağ patlaması : Yanardağın püskürmeye başlaması.

Patlamak : Ansızın tehlikeli bir şey meydana gelmek. Aşırı tepki göstermek. Çok sıkılmak, sıkıntı ve sabırsızlığını belli etmek. Ansızın bir gürültü duyulmak. Yarılmak. Nesneler, iç basıncın etkisiyle ve çoğunlukla büyük ses çıkararak dağılmak, infilak etmek. Top, taşıt lastiği vb. şeyler değişik nedenlerle havası inmek. Görünür duruma gelmek, ortaya çıkmak, yeşermek. Herhangi bir durum veya bir değerin yitirilmesine yol açmak, mal olmak. Yırtılıp açılmak.

Patlamalı : Hava etkisiyle benzinin, petrolün, alkolün hızlı yanmasıyla çalışan (motor).

Afyonu patlamak : Ayılmak, kendine gelmek.

Bomba gibi patlamak : Öfkelenerek birdenbire ve yüksek sesle bağırıp çağırmak. bir olay birdenbire ortaya çıkarak herkesi şaşırtmak.

Elinde patlamak : Haber vb.ni uygun zamanda kullanamayıp fırsatı kaçırmak. bir şey satılamayıp sahibinde kalmak.

Freni patlamak : Fren, görevini yapmamak. bir iş denetimden çıkmak.

Hava patlamak : Fırtına çıkmak.

Kabak başına patlamak : Birçok kimsenin ilgili olduğu bir olaydan, yalnızca bir kimse zarar veya ceza görmek.

Kaça patlamak : Ne kadara mal olmak, fiyatı ne olmak?.

 

Kulağının zarı patlamak : Gürültü yüzünden rahatsız olmak.

Pahalıya patlamak : Zarara, sıkıntıya yol açmak. çok para, özveri, emek gerektirmek. kolay elde edilememek.

Silah patlamak : Savaş başlamak. silah ateş almak.

Tabanları patlamak : Çok yürümekten, çok ayakta durmaktan aşırı yorulmak.

Top gibi patlamak : Birden gelen şaşırtıcı ve ürkütücü haber duyulmak.

Gelişme : Yazılarda giriş bölümlerinden sonra konunun türlü yönlerden açılıp genişlediği, zenginleştiği, olgunlaştığı bölüm. Gelişmek işi, inkişaf, neşvünema, tekâmül, evolüsyon. Olan biten şey.

Çoğalma : Çoğalmak işi, fazlalaşma, ziyadeleşme.

Birdenbire : Ansızın.

Patlama büyüklüğü : Bir hücreden serbest bırakılan yeni sentezlenmiş bakteriyofaj sayısı.

Patlama etmeni : Sahnede patlama sesi veren düzen. Sahnede patlama sesi veren düzen.

Patlama kazanı, : kaldera (coğrafya)

Patlama kutusu : Patlama sesleri sağlayan aygıt. bk. bomba kutusu. Patlama sesleri sağlayan düzen.

Patlama zamanı : Bir hücreye bakteriyofajın girmesinden serbestleşmesine kadar geçen zaman.

Patlamah : Sıkılmak

Patlamalı abanık : Ses "borusu kapatılıp hemen bir patlama sesiyle birdenbire açılarak çıkarılan abanıklar ki bir anda olup bittikleri için bunlara BİRANDALIK. Momentanée ) de denir. bk. Yarı kapantılı.

Patlamalı motor : Hava-yakıt karışımının hızla yanmasıyla beslenen motor. motor: Hava-yakıt karışımının hızla yanmasıyla beslenen motor.

Patlamasız motor : Yakıtın yanma odası içine sıkıştırılmış havaya püskürtülerek ateşlenmesi sonucu çalışan motor.

Patlamasız motorlu çeker : Patlamasız motorlu, yağyakıtla çalışan çeker.

Patlama ile ilgili Cümleler

  • Üç tane patlama duydum.
  • O bir patlama mıydı?
  • Patlama köylüleri korkuttu.
  • Patlama binaya büyük bir hasar verdi.
  • Ali neredeyse patlamaya hazır görünüyor.
  • Ali patlamış mısırı tavaya koydu ve onun patlamasını bekledi.
  • Boru hattında çıkan patlamadan dolayı bütün alan sular altında kaldı.
  • O bir patlamaydı.
  • Patlama her şeyi tahrip etti.
  • Patlama olduğunda sen neredeydin?
  • Patlamada bir grup insan öldü.
  • Bunlar patlamayı gören kişiler.
  • Patlama her şeyi yok etti.
  • Patlama bir araba kazasına neden oldu.

Diğer dillerde Patlama anlamı nedir?

İngilizce'de Patlama ne demek? : adj. crack, detonating, fulminating

n. explosion, detonation, burst, bang, blow out, blowup, boom, burst up, eruption, fireworks, fulmination, outburst, puncture, simmer, plosion

Fransızca'da Patlama : explosion [la], détonation [la], (silah) coup [le]

Almanca'da Patlama : n. Ausbruch, Detonation, Einschlag, Explosion, Platzierung

Rusça'da Patlama : n. взрыв (M), разрыв (M), детонация (F), извержение (N)