Peril türkçesi Peril nedir

  • Muhatara.
  • Tehlike doğuran nedenler.
  • Tehlikeye atmak.
  • Zarar doğuran nedenler.
  • Tehlike.
  • Vahamet.
  • Risk.
  • Tehlikeye uğrama.

Peril ile ilgili cümleler

English: Due to overfishing, some fish stocks are now at perilously low levels.
Turkish: Çok fazla balık avı dolayısıyla, bazı balık stokları şimdi tehlikeli derecede düşük seviyelerde.

English: Unless a nation's life faces peril, war is murder.
Turkish: Bir ulusun hayatı tehlikede değilse, savaş cinayettir.

Peril ingilizcede ne demek, Peril nerede nasıl kullanılır?

At the peril of : Tehlikesinde.

At your peril : Sorumluluğu size ait. Günahı boynuna.

In peril : Tehlikede.

The yellow peril : Sarı ırkın egemenliği tehlikesi.

Perilaryngitis : Perilaringitis. Perilarinjit. Perilarenjit. Gırtlağı saran dokuların yangısı.

Periled : Tehlike. Tehlikeye uğrama. Risk. Vahamet. Muhatara. Zarar doğuran nedenler. Tehlike doğuran nedenler. Tehlikeye atmak.

Perilously : Tehlikeli bir şekilde. Tehlikeli şekilde.

Perils of the sea : Deniz tehlikeleri. Deniz rizikoları. Deniz riskleri. Deniz muhataraları. Deniz dokuncaları. Deniz taşıtlarında yanların istemi dışında beliren ve gerçekleşebilen olağanüstü dokuncalar. (güvenceciler bunların tümünü değil ancak bir bölümünü kabul ederler.).

Perilunes : Ayberi.

 

Perils : Tehlike.

İngilizce Peril Türkçe anlamı, Peril eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Peril ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Gravities : Çekim. Önem. Ehemmiyet. Yerçekim. Peslik. Temkin. Ağırbaşlılık. Ağırlık. Büyüklük.

Chance : Şans eseri olmak. Olasılık. Rastlantısal. Şans. Göze almak. Olayların özünde yer almayıp, başka olayların belli bir olay üzerindeki etkisinde yer alan ve ortaya çıkabileceği gibi çıkmıyada bilen özellik. Talih. Bir olayın gerçekleşme olasılığının çok sayıda bağımsız etkenin zamandaş işleyişi sonucu olduğu ya da salt rastlantıya bağlı kaldığı durum.

Gamble : Spekülasyon yapmak. Rizikolu iş. Riske atmak. Oynamak. Kumar. Riskli girişim. Kumar oynamak.

Hazardousness : Tehlikeli olma durumu. Tehlikelilik.

Insecureness : Özgüvensizlik. İstikrarlı olmama durumu. Emniyetsizlik. Risklilik. Kesin olmamam durumu. Güvensizlik. İstikrarsızlık. Tehlikeli olan. Şüphelilik.

Venture : Tehlikeye atılmak. Macera. Riske etmek. Cüret etmek. Girişim. Tehlikeli iş. Göze almak. Cesaret edip girişmek. -e cüret etmek.

Risk : Göze almak. Oynamak. Sigorta edilen. Riske etmek. Kaçını. İktisat, ekonomi, veterinerlik alanlarında kullanılır. Güvencelendirilen kişinin karşılaşacağı ve güvencecinin de sözleşmesi koşullarına göre ödemeği yüklendiği dokuncalar. Zarar olasılığı. Bir olayın meydana gelme olasılığı. epidemiyolojik çalışmalarda, bir bireyin, belli bir toplum ve dönem içinde belli bir hastalığı taşıma olasılığı. insan sağlığına zararlı olma olasılığının ölçüsü.

 

Frightening : Korkutma. Korku duyulan. Ürkütücü. Korkutucu. Dehşet verici. Ürkünç. Korkunç. Korkulu. Korkulan.

Detriments : Zarar. Ziyan. Zarar ziyan. Muzır. (yurt vb) oda tamir tazminatı. Hasar.

Peril synonyms : crapshoot, periling, endangerment, periculum, periled, hazarded, imperils, adventuring, occupational hazard, jeopardise, jeopardising, moral hazard, hazard, endangers, detriment, danger, imperiling, emergencies, sword of damocles, dangerousness, adventures, adventure, endanger, endangerments, hazarding, imperil, gravity, emergency, adventured, health hazard, distress, jeopardises, jeopardize.

Peril zıt anlamlı kelimeler, Peril kelime anlamı

Safety : Safeti. Koruyucu. Asayiş. Korkusuzluk. Emniyet. Güven. Güvenlik. 1880'de ingiliz stenley'in yaptığı, bir eğik borudan çatıyla bunun üzerine oturtulmuş seleden oluşan, öntekeri büyük, arkatekeri küçük çifteker. Selamet.

Peril ingilizce tanımı, definition of Peril

Peril kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Exposure of person or property to injury, loss, or destruction. To risk. Jeopardy. To expose to danger. To be in danger. To hazard. Risk. Hazard. Danger. As, to peril one`s life.