Pop the question to türkçesi Pop the question to nedir

  • Evlenme teklif etmek.

Pop the question to ingilizcede ne demek, Pop the question to nerede nasıl kullanılır?

Pop : Patlatmak (mısır). Patlatmak. Bas gitarda, telleri tınlatan elin genellikle işaret veya orta parmağı ile bir telin asılınması ve genellikle hemen ardından susturulması yöntemi. Rehine koymak. Sokuvermek. Rehine koymak (ingiliz ingilizcesi). Ağzına atmak. Çıtçıtla iliklemek. Çabucak giymek.

The : Belli bir objeyi veya kişiyi veya yeri nitelemek için kullanılır. Belirli veya spesifik bir kimse veya şeyi ifade etmek veya tanımlamak için kullanılan betimleyici (gramer). Belgili tanımlık. Belirli durumlarda isimden önce kullanılır.

Question : Tahkikat. Şüphe etmek. Şüphelenmek. Bilinmez. Soru. Kuşkulanmak. Mesele. Bütün öğeleri tam olarak verilmeyen bir düşüncenin, bir görüşün tamamlanmasına, yorumlanmasına ve eksiksiz bir anlatım biçiminde belirlenmesine yardımcı olan söz. topluca ortaya atılan birkaç düşünce ya da görüşten en doğru olanını seçmek için insanı düşünmeye yönelten araç. Sorular sormak.

To : E. -e kadar. İla. Oranla. Kala. Kadar. -e göre. Ye. Göre. İle.

Pop the question : Evlenme teklif etmek. Evlilik teklif etmek. Evlenme teklifinde bulunmak.

İngilizce Pop the question to Türkçe anlamı, Pop the question to eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Pop the question to ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Propose : Getirmek (çözüm). Niyetlenmek. Önermek. Evlilik teklif etmek. Niyet etmek. İçmek (şerefe). Sormak. Çözüm getirmek. Kurmak.

Proposes : İçmek (sağlığa vb.). Tasarlamak. Niyet etmek. Önermek. İleri sürmek. Getirmek (çözüm). Teklif etmek. Sormak.

Proposed : Niyet etmek. Teklif etmek. İleri sürmek. Önermek. Önerilen. Getirmek (çözüm). Sormak. Tasarlamak. İçmek (sağlığa vb.).

Pop the question : Evlenme teklifinde bulunmak. Evlilik teklif etmek.

Proposing : Teklif etmek. Tasarlamak. İçmek (şerefe). Sormak. İleri sürmek. Evlilik teklif etmek. Önermek. İçmek (sağlığa vb.). Çözüm getirmek. Getirmek (çözüm).