Serbes nedir, Serbes ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Serbest.

Serbest, rahat.

Serbes ile ilgili Cümleler

  • O onlara tutukluyu serbest bırakmasını emretti..
  • “Akli muvazenesi pek sağlam bulunmadığı için serbest bırakıldı.”
  • Hayal kurmak serbest.
  • Tutukluları serbest bırakıyorum.
  • O, dün gözaltından serbest bırakıldı.
  • Ne yazık ki Tom'u serbest bırakmak zorunda kalacaksın.
  • Elde hiçbir delil olmadığı için serbest bıraktık.
  • Serbest konuşma özgürlüğün var ama iftira etme hakkın yok.
  • Ali serbest çalışan bir tesisatçıdır.
  • Ali 2003 yılında cezaevinden serbest bırakıldı.
  • O onların her siyah adam serbest kalana kadar mücadele etmek istediklerini söyledi.
  • Rehinelerden üçü serbest bırakıldı.
  • Ali geçen ay ceza evinden serbest bırakıldı.
  • Serbest meslek sahibi olmak istiyorum.

Serbes ile ilgili Atasözü veya Deyim

serbest bırakmak : tutuklu veya gözaltında bulunan birini serbest, özgür duruma getirmek, tahliye etmek kendi düşüncesi ve iradesine göre davranmasına izin vermek.

serbest çalışmak : bir işverene bağlı olmadan kendi adına kazanç sağlamak.

Serbes anlamı, tanımı

Avrupa serbest ticaret birliği : Avusturya, Danimarka, Norveç, Portekiz, İsveç, İsviçre, İngiltere ve Finlandiya tarafından üye ülkeler arasındaki ticaret engellerini kaldırmak üzere Avrupa Ekonomik Topluluğuna (AET) alternatif olarak 1959 yılında kurulmuş ve üyelerinin çoğunluğunun Avrupa Birliğine katılmasıyla varlığı sona eren serbest ticaret birliği

 

Emeğin serbest dolaşımı : İktisadi bütünleşme içinde yer alan ülke yurttaşlarının üye ülkelerde herhangi bir ayrım ya da kısıtlama olmaksızın çalışması ve çalıştığı ülkedeki tüm iktisadi ve sosyal haklardan yararlanabilme ilkesi.

Giriş serbestliği : Firmaların bir endüstri veya piyasaya girişinde herhangi bir engelle karşılaşmaması.

Kuzey amerika serbest ticaret bölgesi : ABD, Kanada ve Meksika arasında gümrük tarifelerinin indirilerek ticaretin serbestleştirilmesi amacına yönelik olarak 1993 yılında imzalanan anlaşma ile oluşturulan serbest ticaret bölgesi.

Latin amerika serbest ticaret bölgesi : Üye ülkeler arasında ticareti serbestleştirmek, tarımsal kalkınma ve sanayileşme politikalarının eşgüdümünü sağlamak amacıyla 1960 yılında Arjantin, Meksika, Paraguay, Peru, Şili, Uruguay’ın katılımıyla kurulan, 1962 yılında Kolombiya ve Ekvador, 1966'da Venezüella, 1967 yılında Bolivya’nın katılımıyla genişleyen serbest ticaret bölgesi.

Ortalama serbest yol : Bir gaz veya sıvı içerisindeki bir molekülün hareket sırasında meydana gelen çarpışmalar arasındaki ortalama mesafe. Belirli bir parçacığın, verilen bir ortamda belirli bir türle etkileşmesinden önce izlediği yol.

Serbesce : Serbes olarak.

Serbest atış : Bir oyuncunun, karşı takım oyuncusuna karşı, kural dışı davranışından ötürü takımı zararına verilen ceza atışı. Bu atış, kendisine kural dışı davranışta bulunulan oyuncu tarafından, karşı takımın sepetine doğru yapılır. Bu atış sırasında karşı takım oyuncuları atışı engelleyemezler.

 

Serbest atış bölgesi : Serbest atış yapılırken oyuncuların duracakları yeri sınırlayan bölge.

Serbest atış çizgisi : Serbest atışın yapılacağı yeri gösteren 3.60 metrelik çizgi. Bu çizgi, dip çizgisine 5.80, sepete ise 4.60 metre uzaklıktadır. Atışı yapacak oyuncu bu çizginin üzerinde durmak zorundadır.

Serbest bankacılık : Müşteriler hesap limitlerini aşmadığı sürece bankacılık işlemlerinden komisyon benzeri herhangi bir masrafın alınmadığı bankacılık. Bankacılık düzenlemeleri ve merkez bankasının olmadığı, yalnızca genel ticari yasaların geçerli olduğu durumda piyasa güçlerine dayalı bankacılık.

Serbest besleme : Sınırsız besleme.

Serbest bıraktırma faktörleri : Ribozomda üretimi tamamlanan bir peptit zincirinin serbest bırakılmasında gerekli olan protein yapısındaki faktörler, terminasyon faktörleri, RF.

Serbest çalışma : Öğrencilerin kişisel gereksinme ve ilgilerine göre kümeler halinde okul kitaplığında, deney odasında, işlikte, uygulama bahçesinde ve derslikte, kimi zaman öğretmenlerin gözetimi altında, kimi zaman da kendi kendilerine yaptıkları tamamlayıcı ve yetiştirici çalışmalara verilen ad.

Serbest çalışma kümesi : Okulda serbest çalışma saatlerinde ilgi ve gereksinmelerine göre bir araya gelen ve kimi durumlarda ilgili öğretmenlerin yardımlarından da yararlanan küçük öğrenci topluluğu.

Serbest dalgalanma : Esnek kur sisteminde, döviz kurunun belirlenmesinde para yetkesinin müdahalesinin ya hiç olmadığı ya da düşük derecelerde olduğu dalgalanma.

Serbest darp : Altın, gümüş gibi değerli metal sahiplerinin bu metallerle darphanede sikke bastırabilmeleri.

Serbest deri grefti : Derinin tüm katlarıyla kesilip alındığı greft biçimi, tam kalınlıklı deri grefti.

Serbest dışsatım : Lisans, izin veya tescile bağlı olmaksızın yapılan dışsatım.

Serbest dirlik : Tüm vergi ve gelirleri sahibinin olan ayrıcalıklı timar ya da zeamet.

Serbest dolaşım : Üretim faktörleri, malların ve dövizin ülkeler arasında hiçbir kısıtlama ve sınırlama olmaksızın dolaşımı. Gümrük birliği anlaşmalarına konu olan malların üye ülkeler arasında herhangi bir kısıtlama olmaksızın dolaşımı. karşılığı ATR dolaşım belgesi.

Serbest dolaşımdaki eşya : Bir ülkenin taraf olduğu uluslararası anlaşmalardaki hükümler saklı kalmak koşuluyla, gümrük bölgesine giren eşya ile üretiminde kullanılan girdilerin yerli olup olmadığına bakılmaksızın o ülke kökenli sayılan eşya.

Serbest enerji değişimi : Sabit sıcaklık ve basınç altında bir reaksiyonda absorbe edilen (pozitif delta G) ya da serbest bırakılan (negatif delta G) enerji miktarı. Delta G. Sabit sıcaklık ve basınçta bir reaksiyonda alınan (∆G° pozitif) veya verilen (∆G° negatif) serbest enerji miktarı, ∆G°.

Serbest giriş kartı : İlgililere ücretsiz olarak verilen tiyatroya giriş kartı.

Serbest hale geçme : Tebeşirden karbondioksit oluşumu gibi, serbest hale geçme, kurtulma.

Serbest klor : Dezenfeksiyon amacıyla uygulanan klor bazlı bileşiklerin, sudaki organik madde ve anyonlar tarafından bağlandıktan sonra geriye kalan ve asıl dezenfeksiyonu sağlayan klor, aktif klor, etkin klor.

Serbest kuyruklu yarasagiller : Memeliler (Mammalia) sınıfının, yarasalar (Chiroptera) takımının, küçük yarasalar (Microchiroptera) alt takımından, burun deliklerinin çevresinde deri uzantıları bulunmayan, kuyrukları kısa olan türleri içine alan bir familya. (Emballonuridae), buldok yarasası (Noctilio leporinus) iyi bilinen türleridir.

Serbest liman : Limanla bağlantısı olan serbest bölge.

Serbest liste : Dışalımında gümrük vergisi veya izne tabi olmayan mallar listesi.

Serbest makrofajlar : Bağ dokularında, iltihaplı yerlerde sabit makrofajların aktif hareketli hâle gelmesi ile oluşan, az çok yuvarlak olup bağ dokusu boşluklarında görülen, fagositoz yaparak vücudu koruyan hareketli hücreler.

Serbest mal : Doğada kendiliğinden bulunan, gereksinmeleri karşılama özelliğine sahip, ancak kıt olmadığı için bir fiyatı da oluşmayan her türlü nesne.

Serbest muhasebeci : Meslekle ilgili alanlarda ön lisans alanlar ile ticaret liseleri ve maliye meslek liselerinden mezun olanlar, sırasıyla dört ve altı yıl staj yapmak koşuluyla sınav koşulu aranmaksızın serbest muhasebecilik yapan gerçek kişi.

Serbest muhasebeci mali müşavir : Bir işyerine bağlı olmaksızın mali müşavirlik yapan gerçek kişi.

Serbest muhasebeci mali müşavirlik : Genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince, defter tutmak, bilânço, kâr-zarar tablosu ve bildirim belgeleri ile diğer belgelerini düzenlemek ve benzeri işleri yapmak, muhasebe sistemlerini kurmak, geliştirmek, işletmecilik, muhasebe, finans, mali mevzuat ve bunların uygulamaları ile ilgili işlerini düzenlemek veya bu konularda müşavirlik yapmak ve belgelere dayanarak, inceleme, tahlil, denetim yapmak, mali tablo ve beyannamelerle ilgili konularda yazılı görüş vermek, rapor ve benzerlerini düzenlemek, tahkim, bilirkişilik ve benzeri işleri yapmak üzere görev, yetki ve sorumlulukları yasalarla belirlenen serbest meslek.

Serbest muhasebeci mali müşavirlik ruhsatı : Meslekle ilgili alanlarda lisans veya lisansüstü düzeyinde diploma alma, staj amacıyla serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavir yanında iki yıl çalışma, serbest muhasebeci mali müşavirlik sınavını verme koşullarını yerine getirenlere veya Türkiye genelinde mali denetim yapan kamu bankalarının müfettişleri ile kanunlar uyarınca vergi inceleme yetkisi almış olanlardan bu yetkilerini aldıkları tarihten itibaren kamu kurum ve kuruluşlarında sekiz yıllık hizmet süresini dolduranlara ve meslek alanında en az sekiz yıl öğretim üyesi veya görevlisi olarak çalışmış bulunanlara verilen belge.

Serbest muhasebecilik : Genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince, defter tutmak, bilânço, kâr-zarar tablosu ve bildirim belgeleri ile diğer belgelerini düzenlemek ve benzeri işleri yapmak üzere görev, yetki ve sorumlulukları yasalarla belirlenen serbest meslek.

Serbest olmayan tüketici : Serbest tüketici dışında kalan, mal veya hizmet alımını bölgesinde bulunan perakende satış lisansı sahibi dağıtıcı veya perakende satış şirketlerinden yapabilen gerçek veya tüzel kişi.

Serbest oyun : Çocuğun, etkin olma gereksinmesini karşılamak üzere kendiliğinden kurduğu ve hiç bir kurala bağlı olmayan oyun.

Serbest radikal : Ortaklaşılmamış bir değerlik elektronu olan, oldukça etkin ve kısa ömürlü, genellikle CH3 gibi organik bir tür. Radikal.

Serbest seçim yemleme : Hayvanların günlük rasyonlarını oluşturan yem maddelerinin ayrı ayrı veya gruplar veyahut gerekli görülen yemlerin karışımları hâlinde, istediklerini istedikleri kadar kısıtlamaksızın yiyebilmelerini sağlayan yemleme sistemi, seçmeli yemleme.

Serbest şiir : Ölçü, uyak gibi bağlardan sıyrılmış şiir.

Serbest ticaret : Tarife veya tarife dışı engeller gibi herhangi bir devlet müdahalesi veya piyasa engelleri olmaksızın yapılan ticaret.

Serbest ticaret anlaşması : İki veya daha çok ülkenin aralarındaki ticareti geliştirmek amacıyla ticaretteki sınırlamaları kısmen veya tamamen ortadan kaldırmak için yaptıkları anlaşma.

Serbest ticaret bölgesi : Üye ülkelerin, aralarındaki ticarete gümrük tarifelerine ve miktar kısıtlamalarını kaldırdıkları, ancak birlik dışında kalan ülkelere karşı her birinin kendi özel tarifesini uyguladığı iktisadi bütünleşme türlerinden biri. karşılığı gümrük birliği, iktisadi birlik, tercihli ticaret anlaşması, ortak pazar. Yalnızca ticari etkinliklere ayrıcalık tanındığı serbest bölge.

Serbest ticaret kuramları : A. Smith ve D. Ricardo’nun öncülüğünü yaptığı, ülkelerin maliyet üstünlüklerinin bulunduğu alanlarda uzmanlaşmalarına dayalı olarak yapılan serbest ticareti savunan kuramlar.

Serbest ticaret politikası : Onsekizinci yüzyılda merkantilizme tepki olarak doğan, A. Smith ve D. Ricardo’nun öncülüğünü yaptığı serbest ticaret kuramlarına dayanan politika.

Serbest tiroksin : Kan plazmasında herhangi bir proteine bağlanmadan serbest durumda bulunan tiroksin.

Serbest triiyodotironin : Kan plazmasında herhangi bir proteine bağlanmadan serbest olarak bulunan triiyodotironin.

Serbest tüketici : Yıllık tüketimi bir yetke tarafından belirlenen sınırı aşan ve mal veya hizmet sağlayıcısını seçme özgürlüğü olan gerçek veya tüzel kişi.

Serbest tüketici sınırı : Bir yetke tarafından her yılın belli bir döneminde serbest tüketici için belirlenen tüketim miktarı. Bu miktar Türkiye’de elektrik tüketimi için, her yıl 31 Ocak tarihine kadar Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından belirlenmektedir.

Serbest üretim bölgesi : Üretim etkinlikleriyle sınırlı serbest bölge.

Serbest yağ asidi : Gliserol, kolesterol gibi bir molekülle esterleşmemiş yağ asidi, FFA. Yağların oksitlenmesi sonucunda yan ürün olarak serbest yağ asitleri oluştuğundan, acılaşmanın belirtisi olarak kabul edilir.

Serbest yemleme : Rasyonun bir ögesinin veya bir yem karmasının hayvan tarafından istediği kadar ve sürekli olarak yiyebilmesi olanağının sağlandığı bir yemleme sistemi, ad libitum, ad lib.

Serbest yürüyüş : Yumruklaşma çalışmaları arasında serbest, ileri, geri dolaşma ya da yemeklerden sonra yapılan gezinti.

Serbesti : Özgürlük, akid -si: sözleşme özgürlüğü. Serbestlik.

Serbestleştirme : Serbestleştirmek işi. Dışalım, dışsatım ve sermaye hareketleri üzerindeki her türlü kısıtlamanın kaldırılması veya azaltılması. Ekonomide her türlü devlet müdahalesinin azaltılması veya tamamen kaldırılması ile serbest piyasa düzeneği işleyişinin sağlanması.

Serbestleştirmek : Serbestleşme işini yaptırmak.

Serbestlıg : Hürriyet.

Serbestlik derecesi : Bir cismin durum ve yönelimine göre kaç türlü devinme yapabileceğini veren sayı. Bir masa üzerindeki bir tekerin serbestlik derecesi üçtür; ikisi kayma, biri de dönme devimidir. Bir istatistiki numunede, veri grubunun kesinliğinin bağımsız bir ölçüsünü veren üye sayısı. Serbest değişken sayısı. Örnekle ilgili bir istatistiğin hesaplanmasında veya bir parametrenin tahmin edilmesinde, bağımsız birimlere ait sayının bilgisi.

Standart serbest enerji değişimi : Standart koşullar altında (sıcaklık 298 K, basınç 1 atm veya 101.3 kPa, konsantrasyon 1M ve pH 7) meydana gelen bir reaksiyondaki serbest enerji değişikliği, ∆Gº’.

Serbest : Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, erkin. Hareketi herhangi bir biçimde engellenmeyen. Sıkılmadan, şaşırmadan konuşan ve davranan. Zamanını istediği gibi kullanabilen, yapacak bir işi olmayan. Tutuklu veya bağımlı olmayan, özgür, hür. Bazı kurallara bağlı olmayan. Rahat, özgür, bağımsız bir biçimde. Ağırbaşlı olmayan, hoppa (kadın).

Serbest bölge : Bir ülkenin gümrük sınırları dışında konuşlandırılan ve ticaret rejimi açısından kısmen veya tamamen gümrük mevzuatı dışındaki düzenlemelere tabi olan, uluslararası liman veya havaalanına yakın yerlerde kurulan bölge, açık bölge, serbest mıntıka.

Serbest eczacı : Eczacılık mesleğini sahibi olduğu eczanede yürüten kimse.

Serbest ekonomi : Serbest piyasa ekonomisi.

Serbest elektron : Doğal elektrik yükünün oluşturduğu demetler.

Serbest enerji : Kullanımı belli kurallara bağlı olmayan enerji.

Serbest güreş : Sıkma, boğma, kol bükme, kafa vurma, ısırma vb. hareketler dışında vücudun her yanına oyun uygulanabilen bir güreş türü.

Serbest kart : Giriş kartı.

Serbest meslek : Kişisel çalışmaya, bilimsel ve mesleki bilgiye, uzmanlığa dayanan ve bir işverene bağlı olmadan kendi adına kazanç sağlamak için yapılmış olan iş.

Serbest mıntıka : Serbest bölge.

Serbest nazım : Ölçü, uyak gibi klasik ve bağlayıcı kuralları bir kenara iten şiir tarzı.

Serbest piyasa ekonomisi : Hükûmetin, iktisadi etkinliklerin işleyişine müdahale etmediği piyasa ekonomisi türü, serbest ekonomi.

Serbest su : Ağacın göze boşluğunda toplanan su.

Serbest vuruş : Bir oyuncunun kural dışı davranışta bulunması üzerine, kural dışı davranışın yapıldığı noktadan karşı takım oyuncularının yaptığı vuruş, frikik.

Serbest yük : Belli sınırlamalara bağlı kalmayan yük.

Serbestçe : Hareketlerine dikkat etmeyen. (serbes'tçe) Serbest bir biçimde.

Serbestleme : Serbestlemek durumu.

Serbestlemek : Sıkıcı bir durumdan veya kalabalıktan kurtulmak.

Serbestlik : Serbest olma durumu. İthalatı serbest bırakma, ithalata konulmuş miktar sınırlamalarını kaldırma, liberalizm, liberasyon.

Diğer dillerde Seratotrişya anlamı nedir?

İngilizce'de Seratotrişya ne demek ? : ceratotrichia