Shooter türkçesi Shooter nedir

Shooter ile ilgili cümleler

English: He is a sharp-shooter.
Turkish: O bir keskin nişancıdır.

English: Did you see the shooter's face?
Turkish: Avcının yüzünü gördün mü?

English: Ali is a troubleshooter, isn't he?
Turkish: Ali bir sorun giderici, değil mi?

Shooter ingilizcede ne demek, Shooter nerede nasıl kullanılır?

Sharp shooter : Nokta atışçısı. Keskin nişancı. Her attığını istediği gibi vurabilen usta atıcı.

Six shooter : Altıpatlar.

Square shooter : Dürüst adam. Ahlaklı kişi. Dürüst kişi. Namuslu kimse.

Trouble shooter : Arıza giderici.

Shooters : Altıpatlar. Vurucu. Atıcı. Avcı. Nişancı.

Troubleshooter : Arabulucu. Aksaklıkları gideren kimse. Düzeltici. İhtilafları çözümleyen kimse (politik, diplomatik, vb.). Sorun giderici. Makina ve teknik ekipmanlarda işlev bozukluklarının yerini tespit etmede ve bunları tamir etmede uzman kimse. Aksaklıkları saptayıp çözümleyen kimse.

Sharpshooters : Boş bırakıldığında affetmeyen üçlükçü. Bir silahla ateş etmekte uzmanlaşmış kimse. Uzman nişancı. Uzman atıcı. Keskin nişancı. İyi nişancı.

Sixshooter : Altıpatlar.

Crapshooter : Riskli işe giren kimse. Zarla oynayan kimse. Kreps oynayan kimse.

Start conflict troubleshooter : Çakışma sorun gidericisini başlat.

 

İngilizce Shooter Türkçe anlamı, Shooter eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Shooter ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Thumper : Tek silindirli motosiklet. Çarpıcı şey. Katil. Çarpıcı kimse.

Hunter : Av köpeği. New york eyaletinde yerleşim yeri. Wisconsin eyaletinde yerleşim yeri. Kapaklı saat. Kuzey dakota eyaletinde şehir. Oklahoma eyaletinde yerleşim yeri. Kansas eyaletinde şehir. Arayıcı.

Gasbags : Gaz balonu. Boş konuşan kimse. Palavracı. Gaz torbası. Lafebesi. Geveze.

Fucker : Siken kimse. Tokmakçı. Şerefsiz. Beceren kimse. Bafici. Adi. Adam. Kafasız. Pislik.

Marksman : Keskin nişancı.

Fourflushers : (resmi olmayan) blöfçü. Blöf veya numara yapan kimse. Uydurma iddialarda bulunan kimse.

Beater : Çırpan şey. El mikseri. Tokmak. Çırpıcı. Mikser. Dövücü. Döven.

Participant : Katılımcı. Pay sahibi olan. İştirakçi. Pay sahibi. Paylaşan. Katkıda bulunan kimse. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. İştirakçı. İzlenceye katılan. Katılan.

Catcher : Cezaevinde pasif ibne. Kolon ya da piramitte üstündekileri taşıyan güçlü kişi. trapez gösterisinde uçan trapezciyi tutup taşıyan cambaz. Vurucunun arkasında durup topu tutan oyuncu. Mandal. Yakalayıcı. Taşıyıcı. Tutan. Pasif eşcinsel. İlişkide pasif olan eşcinsel.

Taw : Bilye. Tuz ve şap ile işlemek (post). Misket atma çizgisi. Postu işleyip kösele yapmak. Bilye oyunu. Misket oyunu. Misket.

Shooter synonyms : forager, kicker, hunters, hitting, pistol, birdmen, falconer, player, striker, boaster, batsman, hitter, pistols, rifleman, huntresses, shooters, hitters, foragers, birdman, exploder, exploders, marksmen, loudmouths, shot, six shooter, chaser, gunners, chasers, huntress, courser, beaters, revolvers, gasbag.

Shooter ingilizce tanımı, definition of Shooter

Shooter kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One who shoots, as an archer or a gunner.