Shortsighted person türkçesi Shortsighted person nedir

Shortsighted person ingilizcede ne demek, Shortsighted person nerede nasıl kullanılır?

Shortsighted : Öngörüsü olmayan. Uzağı göremeyen. Sağgörüsüz. İleriyi göremeyen. Basiretsiz. Uzakgörmez. Miyop.

Person : Fiilin gösterdiği işin hangi şahıs tarafından yapıldığını belirten dil bilgisi kategorisi. kılışın, konuşanın ağzından ifade bulan biçimi şahıs (geldim, yazıyorum vb.); dinleyen şahıs (getirdin, okuyacaksın vb.); konuşan ve dinleyen dışındaki kişi veya nesne şahıs (ağlamış, gülüyor vb.)’tır. Kişi. İnsan. Vücut. Adam. Kişilik. Beden. Can. Tip.

Shortsightedly : Öngörüsüzce. Uzağı göremeyen bir şekilde. Miyop bir şekilde. İhtiyatsız bir şekilde. Gelecek planlaması veya düşüncesi olmaksızın. Aldırış etmeyen bir şekilde.

Shortsightedness : Uzakgörmez. İleriyi görememe. Sığ görüş. Uzağı görememe. Öngörüsüzlük. Uzak bir cisimden göze gelen ışınların ağ tabakaya ulaşamadan imge meydana getirerek bulanık görmeye sebep olan göz hastalığı. miyop. Miyopluk.

A private person : Kendinden bahsetmekten kaçınan kimse.

Abandoned person : Terkedilmiş kimse. Ümitlerini kaybeden kimse.

İngilizce Shortsighted person Türkçe anlamı, Shortsighted person eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Shortsighted person ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Myopie : Kornea üzerine gelen ışınların, retinanın ön tarafında odak oluşturması sonucu bulbus okülünün yatay ekseninin uzamasıyla kornea ve lens dış bükeyliğinde artış görülmesi sonucu gözün uzağı görememesi.

Short sightedly : Basiretsiz bir şekilde.

Myopia : Uzakgörmezlik. Miyopluk. Miyopi. Uzağı iyi göremeyen kimse. Uzağı iyi görememe.

Nearsighted : Uzağı iyi göremeyen. Yakıngören. Uzakgörmez. Uzağı göremeyen.

Myope : Uzakgörmez. Miyop kimse. Uzağı iyi göremeyen kimse. Uzak bir cisimden göze gelen ışınların ağ tabakaya ulaşamadan imge meydana getirerek bulanık görmeye sebep olan göz hastalığı. miyop.

Myopic : Uzağı göremeyen. Uzakgörmez.

Myopias : Miyopi. Uzağı iyi göremeyen kimse. Uzakgörmezlik. Miyopluk.

Short sighted : Sağgörüsüz. Kısa görüş mesafesine sahip. Mesafe üzerinde görüş açısından sınırlı. İleriyi göremeyen.

Myopes : Uzakgörmez. Miyop kimse.

Shortsighted : Basiretsiz. Uzakgörmez. Öngörüsü olmayan. Sağgörüsüz. İleriyi göremeyen. Uzağı göremeyen.