Shortsightedness türkçesi Shortsightedness nedir

  • Uzağı görememe.
  • Uzak bir cisimden göze gelen ışınların ağ tabakaya ulaşamadan imge meydana getirerek bulanık görmeye sebep olan göz hastalığı. miyop.
  • Sığ görüş.
  • İleriyi görememe.
  • Öngörüsüzlük.
  • Miyopluk.
  • Uzakgörmez.
  • Biyoloji alanında kullanılır.

Shortsightedness ingilizcede ne demek, Shortsightedness nerede nasıl kullanılır?

Shortsighted person : Miyop.

Shortsighted : Uzakgörmez. Miyop. Uzağı göremeyen. Basiretsiz. Öngörüsü olmayan. Sağgörüsüz. İleriyi göremeyen.

Shortsightedly : Öngörüsüzce. Miyop bir şekilde. Gelecek planlaması veya düşüncesi olmaksızın. Aldırış etmeyen bir şekilde. İhtiyatsız bir şekilde. Uzağı göremeyen bir şekilde.

İngilizce Shortsightedness Türkçe anlamı, Shortsightedness eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Shortsightedness ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

A cell : Mayalarda eşeyli üreme sırasında alfa hücresiyle beraber zigotu oluşturan hücre. A hücresi.

Abacus bodies : Dişteki odontoblast hücrelerinde içleri muntazam dizilmiş kalsiyum granülleri ve kollagen öncülerini içeren golgi kesecikleri. Abacus cisimcikleri.

Abiotic environment : Cansız çevre. Abiyotik ortam. Organizmanın topografi, jeoloji, iklim, inorganik besin maddeleri gibi biyolojik olmayan faktörlerden oluşan çevresi. Abiyotik çevre. Organizmanın topografi, jeoloji, iklim ve inorganik besin maddeleri gibi biyolojik olmayan faktörlerden oluşan çevresi.

 

Myopes : Miyop. Miyop kimse.

Shortsighted : İleriyi göremeyen. Sağgörüsüz. Uzağı göremeyen. Öngörüsü olmayan. Basiretsiz. Miyop.

Improvidence : Basiretsizlik. İhtiyatsızlık. İsraf. Tedbirsizlik. Savurganlık. Tutumsuzluk.

Wastefulness : Özgür yaşam. İdaresizlik. Müsriflik. İsraf. Savurganlık. Tutumsuzluk.

Aardvarks : Damarlı dişliler. Memeliler (mammalia) sınıfının, damarlı dişliler (tubulidentata) takımından, vücutları aralıklı olarak kıllarla örtülü, parmakları ve kulakları büyük, kanca tırnaklı türleri içine alan bir familya. Yerdomuzu. Yer domuzugiller. Memeliler (mammalia) sınıfının, etenliler (placentalia) alt sınıfından, az sayıda ve sütun biçiminde sıralanmış ve her birinin bir kanalı olan minesiz ve köksüz dişleri olan, ağızları boru biçiminde uzamış, kulakları büyük, seyrek kıllı, parmaklarında büyük kanca şeklinde tırnakları olan türlere sahip bir takım.

Myopia : Miyop. Miyopi. Uzakgörmezlik. Uzağı iyi göremeyen kimse. Uzağı iyi görememe.

Shortsightedness synonyms : short sight, abiotic factor, nearsighted, near sight, nearsightedness, a cells, aardvark, waste, prodigality, thriftlessness, a protein, aardwolf, myopias, myopic, abductor muscle, imprudence, myopy, ametropia, abo blood groups system, abramis zone, acacia, a chromosome, extravagance, abambulacral area, myope, profligacy, a site.

Shortsightedness zıt anlamlı kelimeler, Shortsightedness kelime anlamı

 

Providence : Hazırlık. Vaktinde gerekli tedbirleri almayı bilme. İlahi takdir. Kader. Pre-kognisyon. Tedbir. Tutum. Sezgi. Tanrı. Tasarruf.

Prudence : Basiret. Tedbirlilik. Sakınganlık. İhtiyat. İhtiyatlılık. Sağgörü. Öngörü. Sakınım. Akıl. Mantıklı düşünüş.

Hyperopia : Yakını iyi görememe rahatsızlığı. Hiperopya. Hipermetropi. Yakıngörmezlik. Uzak objeleri yakındakilerden daha iyi görebilme yetisi. Hiperopi.