Superstore türkçesi Superstore nedir

  • Çeşitlendirilmiş bir süpermarket.
  • Mega mağaza.
  • Çok çeşitli gıda maddeleri ve gıda dışı maddeler satan.

Superstore ingilizcede ne demek, Superstore nerede nasıl kullanılır?

Superstores : Çeşitlendirilmiş bir süpermarket. Mega mağaza. Çok çeşitli gıda maddeleri ve gıda dışı maddeler satan.

Superstar : Çok iyi oyuncu. Süperstar. As. Büyük yıldız.

Superstars : Çok iyi oyuncu. As. Süperstar. Büyük yıldız.

Superstate : Kendisine bağımlı ülkeler bulunan üst ülke. Üst devlet.

Superstates : Kendisine bağımlı ülkeler bulunan üst ülke. Üst devlet.

Superstitiously : Batıl inanç olarak.

Superstitions : Boş inanç. Batıl itikat. Batıl inançlar. Batıl inanç. Hurafe.

Superstitious material : Boşinançları oluşturan halkbilim ürünü. krş. gelenek özdeği. Boşinanç özdeği.

Superstition : Boş kanı. Kimi sözlerin, eylemlerin, sayıların, davranışların... istenen ya da istenmeyen sonuçlar doğuracağına değin yanlış inanış. Batıl inanç. Batıl. Sözlü boşinanç. İtikat. Görgül ya da bilimsel temelden yoksun inanç. Uydurma. Hurafe.

Superstitiousness : Batıl inançlılık.

İngilizce Superstore Türkçe anlamı, Superstore eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Superstore ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Whizz : Becerikli. Amfetamin. Vınlama. Vızlamak. Vınlamak. Erbap. Suyunu almak. Usta. Çok yetenekli kimse. Vızıltı.

Wiz : Dahi. Deha. Özel yetenekleri olan kişi.

Maven : Becerikli. Belirli bir konuda engin bilgi sahibi kimse. Çok yetenekli kimse.

Genius : Düşünce yapısı. Dahi. Dahilik. Deha. Yaratıcılık. Koruyucu melek. Yetenek. Üstün yetenek. Öke. Görüş.

Sensation : Eğitim, sosyoloji alanlarında kullanılır. Duyarlık. Seziş. Çok yetenekli kimse. His. Bir kimsenin, yalınç bir uyaranın sinir hücrelerinde oluşturduğu itmeyi duyması. bir duyusal sinirle beyne ulaşan uyaran. Heyecan. Sansasyon. Duyusal bir izlenimin zihinsel içeriğinden soyutlanan ve çözümleyici olarak indirgenemeyen kavram. Duyma.

Ace : Anjiyotensin çevirici enzim. Çok başarılı olmak. Beş düşman uçağı düşüren pilot. Ace. Karşılanamayan atış. Karşılanamayan atış (tenis). Birinci sınıf. Yıldız. Bey. Birli.

Champion : Tarafını tutmak. En iyi. Müdafaa etmek. Şampiyon. Savunucu. Çok yetenekli kimse. Savunmak. Destekleyici. Destek olmak. Desteklemek.

Star : Yıldız olmak. Başrolde oynatmak. Yıldız dansçı. Talih. Bale sanatında yıldız düzeyine erişmiş sanatçı. Başrolde oynamak. Seyirci arasında ünlenmiş, bir oyunun uzun süre oynanmasını sağlayan, beğenilen oyuncu. baş oyuncu. Star. Yanına yıldız işareti koymak. Coğrafya, uzay, sinema, televizyon, tiyatro alanlarında kullanılır.

Hotshot : Önemli. Durmadan aralıksız bir şekilde seyahat eden veya çalışan. Başarıları ve becerileriyle aşırı bir şekilde övünen kimse. Önemli ve başarılı. Çok yetenekli kimse. Her tarakta bezi olan. Başarılı. Becerikli.

Superstore synonyms : track star, superstores, adept, whiz, mavin, megastore, wizard, virtuoso, expert.