Superstars türkçesi Superstars nedir

  • Büyük yıldız.
  • Süperstar.
  • As.
  • Çok iyi oyuncu.

Superstars ingilizcede ne demek, Superstars nerede nasıl kullanılır?

Superstar : Süperstar. Büyük yıldız. Çok iyi oyuncu. As.

Superstate : Kendisine bağımlı ülkeler bulunan üst ülke. Üst devlet.

Superstates : Kendisine bağımlı ülkeler bulunan üst ülke. Üst devlet.

Superstition : Sözlü boşinanç. Kimi sözlerin, eylemlerin, sayıların, davranışların... istenen ya da istenmeyen sonuçlar doğuracağına değin yanlış inanış. Batıl inanç. Batıl. Boş kanı. Konuşma yoluyla çağdan çağa, kuşaktan kuşağa aktarılan boşinanç. bk. boşinanç. krş. sözlü gelenek, sözlü görenek. Batıl itikat. Kaynakları bilimsel ve dinsel bir temele dayanmayan, tarihin derinliklerinden gelerek çağımıza ulaşan, bugünkü anlayışa ters düşmelerine karşın, halkın bilinçsizce kullandığı kalıpsal inançlar dizgesi, bk. sözlü boşinanç, boşinançsal süreklilik, boşinançsal katman, boşinançsal gerileme, boşinançsal çevre. Yoz-inanç.

Superstitionism : Boşinanççılık. Birçok toplumda görülen boşinançlara bağlılık durumu, bk. boşinanç. krş. gelenekçilik.

Superstructure : Üst yapı. Çıtalarla yapılan inşaat (gövde). Süperstrüktür. Diğerinin üstünde inşa edilen yapı. Üst güverte. Alttaki yapı üzerine kurulan her türlü yapı. Üstyapı. Ek kat. Eğitim, iktisat alanlarında kullanılır. Üst kademe.

 

Superstitious : Batıl itikatlara ait. Boş inançların etkisinde olan. Batıl inançla ilgili. Batıl inançları olan. Batıl inancı olan. Batıl. Boş inançtan kaynaklanan. Boş inançlara inanan. Batıl inançlı. Boş şeylere inanan.

Superstitiousness : Batıl inançlılık.

Superstore : Çok çeşitli gıda maddeleri ve gıda dışı maddeler satan. Çeşitlendirilmiş bir süpermarket. Mega mağaza.

Superstores : Çok çeşitli gıda maddeleri ve gıda dışı maddeler satan. Mega mağaza. Çeşitlendirilmiş bir süpermarket.

İngilizce Superstars Türkçe anlamı, Superstars eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Superstars ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Adept : Becerili. Üstad. Uzman. Üstat. Usta. Ehil. Hünerli. Yetenekli. Mütehassıs. Becerikli.

Wizard : Süper. Usta. Büyüleyici. Becerikli. Çok yetenekli kimse. Dahi. Harikalar yaratan kimse. Çok usta kimse. Büyücü.

Champion : Çok yetenekli kimse. Destekleyici. Tarafını tutmak. En iyi. Müdafaa etmek. Şampiyon. Destek olmak. Savunucu. Savunmak. Desteklemek.

Mavin : Çok yetenekli kimse. Becerikli.

Star : Yıldız yapmak. Yıldız koymak. Seyirci arasında ünlenmiş, bir oyunun uzun süre oynanmasını sağlayan, beğenilen oyuncu. baş oyuncu. Başrolde oynamak. Yanına yıldız işareti koymak. Yıldızlamak. Filmin yıldızı olmak. Star. Bale sanatında yıldız düzeyine erişmiş sanatçı. Coğrafya, uzay, sinema, televizyon, tiyatro alanlarında kullanılır.

Hotshot : Becerikli. Durmadan aralıksız bir şekilde seyahat eden veya çalışan. Önemli ve başarılı. Önemli. Başarıları ve becerileriyle aşırı bir şekilde övünen kimse. Çok yetenekli kimse. Başarılı. Her tarakta bezi olan.

 

Whizz : Becerikli. Vızıltı. Amfetamin. Erbap. Santrifüjlemek. Suyunu almak. Harika. Vınlama. Vınlamak. Vızlamak.

Wiz : Deha. Özel yetenekleri olan kişi. Dahi.

Genius : Koruyucu melek. Öke. Üstün yetenek. Peri. Dahilik. Deha. Yaratıcılık. Ruh. Yetenek. Dahi.

Stoats : As (hayv.). Kakım. Kakım (hayvan). Kakım (zooloji terimi). As (hayvan). Gelincik (zooloji terimi).

Superstars synonyms : track star, ermines, maven, ace, sensation, superstar, ermine, whiz, stoat, expert, aces, virtuoso.