Synchromesh türkçesi Synchromesh nedir

  • Senkromeç vites sistemi.
  • Senkromeş dişli sistemi.
  • Senkromeç.
  • Komple senkromeç manşonu.
  • Senkronizör tertibatı.
  • Senkron vites dişlisi.

Synchromesh ingilizcede ne demek, Synchromesh nerede nasıl kullanılır?

Synchromesh device : Eşhızlı kavrama. Senkromeç tertibatı. Hız değiştirildiğinde yeni bağlanacak dişlilerin aynı hızla dönmesini sağlayarak, çarpmadan doğacak aşınma ve gürültüyü önleyen kavrama düzeneği.

Inner synchromesh disk : İç senkromeç disk.

Synchro : Senkro. Uzaktan kontrol elektriksel sistemi. Zamandaş. Eş zaman. Senkron.

Synchrocyclotron : Görece hız oluşturucu. Senkrosiklotron.

Synchroflash : Sinkroflaş.

Synchronical : Eşsüremli. Eşzamanlı.

Synchronie method : Eş zamansal yöntem. Belirli bir zaman içinde olguları bütünüyle ele alan yaklaşım yolu.

Synchroneous : Dönemi ve evresi özdeş olan (olaylar). Eş zamanlı.

Synchronic : Senkron. Eş zamanlı yöntem. Eşsüremli. Eşzamanlı. Eş zamanlı. Bir dil olayının, bir dil konusunun tarihi devirlerdeki değişme ve gelişmelerini dikkate almayarak, yalnız belirli bir zaman kesiti içindeki durumunu inceleyen. bk. eş zamanlılık. Senkronik. Dil olaylarını belirli bir süre içinde ve tarihi değişme ve gelişmelere bağlı olmadan durağan (statique) olarak inceleme yöntemi. söz gelişi türkiye türkçesindeki ünlü ve ünsüz uyumu olaylarının tespiti gibi. art zamanlı yöntemin karşıtıdır.

 

Synchronic semantics : Dilin belirli bir zaman dilimindeki kesitini tarihi değişme ve gelişmelere girmeden inceleyen anlam bilim dalı. bk. anlam bilimi. Eş zamanlı anlam bilimi.

İngilizce Synchromesh Türkçe anlamı, Synchromesh eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Synchromesh ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

System : Aralarında ilişki bulunan ve amaca göre çevresinden belirli sınırlarla ayrılmış özdek, olay ve süreçlerin seçilmiş kümesi. Ağ. Kaide. Üzerinde ölçme yapılan ya da söz konusu olan belirli nesneler topluluğu. Yapı. Organizmada aynı işlevleri gerçekleştirmek için birbirleriyle ilgili bağlantılı organların oluşturduğu birlik veya grup. yol, yöntem. Yöntem. Düzen. Katman. Bir birlik oluşturacak biçimde işlevsel olarak örgütlenmiş öğeler bütünü.

Synchronizer : Eşzamangözler. Eşleyici. Senkronoskop. Aynı eksene bağlı, birlikte dönen, dişli birkaç makaradan oluşan, film kuşakları arasında eşlemeyi sağlamakta kullanılan aygıt. Senkronizer. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Senkronizör. Eşitleyici. Senkronize edici.

Synchroniser : Eşzamangözler. Senkronoskop. Senkronizer. Senkronize edici. Eşzamanlılık-gözler. Eşitleyici. Eşleyici. Senkronizör.