Take notice of türkçesi Take notice of nedir

  • Önem vermek.
  • İle ilgilenmek.
  • Umursamak.
  • Farkına varmak.
  • -e aldırmak.
  • Dikkate almak.

Take notice of ile ilgili cümleler

English: No matter how often you write to her, she will not take notice of you.
Turkish: Ona ne sıklıkta yazarsan yaz, o seni dikkate almayacaktır.

Take notice of ingilizcede ne demek, Take notice of nerede nasıl kullanılır?

Take : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Pay. Götürmek. Tutuş. Yakalamak. Çevirmek. Kavramak. Etkili olmak. Almak. (sınava) girmek.

Notice : Eleştiri. Süre (tanınan). İhtar. Bildirme. Mühlet. Farkına varmak. Dikkat. Haber. Genelge. İkaz.

Of : -den. Den. Karşı. Yüzünden. -den övünerek bahsetmek. Hakkında. -in. Nin. İle ilgili. In.

Take notice : Farkına varmak. Farketmek. Dikkate almak.

Sit up and take notice : Ansızın ayrımına varmak. Şaşırmış olmak. Dikkatli olmak. Dikkat kesilmek. Uyanmak. Şaşkınlıktan donakalmak. Birdenbire kavramak. Kalkmak ve dikkat etmek. Afallamış olmak.

Notice of acceptance : Kabul bildirisi. Kabul bildirimi.

Give notice of appeal : Temyiz başvurusu yapmak. Temyize gitmek.

Notice of arrival : Varış bildirgesi.

Take no notice of : Adam yerine koymamak. Kaale almamak. Dikkate almamak. Umursamamak.

Notice of mark : Kütüğe yazılan markanın, resmi yapım iyeliği gazetesi ile duyurulması. Marka duyurusu.

 

İngilizce Take notice of Türkçe anlamı, Take notice of eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Take notice of ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Heeded : Dikkat etmek. Önemsemek. Sakınmak. Dinlemek. Bakmak. Önemsiyor olmak. Kulak vermek. Kulak asmak. Aldırmak.

Awakens : Canlanmak. Dirilmek. Uyandırmak. İkaz etmek. Kışkırtmak. Teyakkuz etmek. Uyarmak. Gözü açılmak. Uyanmak.

Beholds : Gözlemlemek. Dikkatle bakmak. Görmek. Seyretmek. Bakmak. Dikkat etmek.

Deeming : Addetmek. Farz etmek. Sanmak. Kabul etmek. Kıyas etmek. Farzetmek. Zannetmek. Varsaymak. Görmek.

Become aware : Bilincine varmak. Farkına varmış olmak. -nu öğrenmek.

Debate : Çekişme. Görüşme. Tartışma. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Münakaşa etmek. Tartışmak. Açık oturum. Bir yöneticinin yönetiminde, belirli bir konunun uzmanlar, ilgililer arasında tartışılıp aydınlatılmasını amaçlayan izlence. Çekişmek.

Attach importance : Önemsemek. Azımsamamak. Önem atfetmek. Önemsiyor olmak.

Be sensible of : Sezmek.

Awoke : Gözü açılmak. Uyandırmak. Gözünü açmak. Uyarmak. Uyanmak. Uykudan kalkmak.

See about : Uğraşmak. Bakmak.

Take notice of synonyms : accentuates, touch, feature, awakes, deemed, debates, be interested in, look after, care, awakened, deems, deal with, catch on, keep in mind, regard, consult, be wrapped up in, get to grips with, cope with, attach importance to, become aware of, care about, take an interest in, debated, watch, featuring, made allowances for, beheld, cared, cares, consider important, cotton on, behold.