Terraced türkçesi Terraced nedir

Terraced ingilizcede ne demek, Terraced nerede nasıl kullanılır?

Terraced house : Sıra sıra olan evlerden herhangi birisi. Sıralı evlerden biri (ingiliz ingilizcesi). Sıralı ev.

Terraced roof : Çatısız dam. Teras. Teras çatı.

Terrace agriculture : Teras tarımı. Ürünlerin dağ yüzeyinin farklı yükseklik seviyelerinde yetiştirildiği tarım metodu.

Terrace house : Eğimli bir yerde, birinin damı üsttekinin taraçası olacak biçimde eğime dik doğrultuda, önyüzleri belli ölçülerde geri çekilerek yerleştirilen konutlar. Taraçalı konutlar.

Terrace houses : Sıraevler. Küçük bir alanda yoğun yerleşmeye olanak veren, birbirine benzeyen ya da aynı tasarlara uyularak yapılmış, yapıtasarcılık özellikleri hemen hemen aynı olan, aynı yan duvarı paylaşan, birbiri ardına dizilmiş konutlardan oluşan dizi.

Drainage terrace : Drenaj terası.

Contour terrace : Tesviye terası (arsa vb). Tesviye terası.

River terrace : İki yakasının yukarılarında, nehrin kazmasıyle basamak biçiminde kalmış eski bir koyak tabanı. Akarsu taraçası. Akarsu sekisi.

Broad base terrace : Geniş tabanlı teras.

Coastal terrace : Kıyı taraçası. Kıyı sekisi. Yığılmalar ya da dalga aşındırmasıyla oluşan kıyı düzlüklerinin, taban düzeyinin alçalması ya da karanın yükselmesiyle bugünkü deniz yüzünün üstünde kalan kesimi.

 

İngilizce Terraced Türkçe anlamı, Terraced eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Terraced ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Garden : Bağ. Park. Bahçe ile ilgili. Bahçeyle uğraşmak. Bahçe. Bahçe işiyle uğraşmak. Çiçeklerle uğraşmak. Bahçede çalışmak. Bostan. Bahçıvanlık yapmak.

Suntrap : Güneşli ama rüzgardan korunmuş yer. Rüzgardan vs korunup özellikle güneş ışınlarını yakalamak üzere tasarlanmış yer.

Patio : Bahçe avlusu. Patyo. İspanyol veya latin amerika evlerinin iç avlusu. Taş döşeli açık avlu. Teras. Kaldırım üstü kafe. Taraça. Hayat. Avlu. Evlere bitişik parke taş kaplı alan.

Tableland : Yükseltimiş geniş arazi. Plato. Masa yapılı arazi. Yayla.

Plateau : Karıştırma. Yüksekte yer alan büyükçe ve düz toprak parçası. Yayla. Plato. Düzlül. (yükseliş sonrası) durağan bir noktaya gelmek. Düzlük. Süslü tepsi. Düzlek. Kaba ayar tertibatı.

Bench : Geniş yüzeyiyle oturarak gövde alıştırmalarına, ayakları bağlayan dar yüzlü dilmesiyle denge alıştırmalarına yarayan uzunca bir tahta sıra. Benç. Basamak. Yargıçlar kurulu. İş masası. Yedek kulübesi. Oturma sırası. Bank. Yargıç. Hakim kürsüsü.

Area : Mesaha. Boşluk. İata'nın üç coğrafi bölgesinden biri. Bodrum girişi. Yersel alan. Yüzölçümü. Arazi. Harekat bölgesi. Civar. Saha.

Terraced synonyms : solar trap.

Terraced zıt anlamlı kelimeler, Terraced kelime anlamı

Smooth : Pürüzsüz. Yumuşatmak. Buruşukluklarını gidermek. Düzgün. Huzur veren. Kolay. Yumuşak. Sistirelemek. Akıcı.