Patio türkçesi Patio nedir

  • Bahçe avlusu.
  • Hayat.
  • Evlere bitişik parke taş kaplı alan.
  • Taş döşeli açık avlu.
  • Taraça.
  • Avlu.
  • İspanyol veya latin amerika evlerinin iç avlusu.
  • Teras.
  • Patyo.
  • Veranda.
  • Kaldırım üstü kafe.

Patio ile ilgili cümleler

English: Go to the patio.
Turkish: Verandaya git.

English: Ali bought some patio furniture.
Turkish: Ali bir veranda mobilya getirdi.

English: This club is fearfully dull. The dance floor is empty and the smoking patio is packed.
Turkish: Bu kulüp korkunç şekilde sıkıcıdır. Dans alanı boş ve sigara içme verandası tıka basa doludur.

English: Do you have a table on the patio?
Turkish: Verandada bir masan var mı?

English: I have a small vegetable garden on my patio.
Turkish: Avlumda küçük bir meyve bahçem var.

Patio ingilizcede ne demek, Patio nerede nasıl kullanılır?

Patios : İspanyol veya latin amerika evlerinin iç avlusu. Evlere bitişik parke taş kaplı alan. Taraça. Veranda. Kaldırım üstü kafe. Taş döşeli açık avlu. Avlu. Patyo. Bahçe avlusu. Hayat.

Abdominal palpation : Abdominal palpasyon. Avuç içi, parmak veya yumrukla çok hafif basınç uygulayarak karın bölgesindeki değişikliklerin niteliğini anlamak için yapılan muayene, abdominal palpasyon. Karın bölgesinin elle muayenesi.

Anode dissipation : Anot dağılması.

 

Anticipation : Önceden yapma. Öngörü. Tahmin. Beklenti. Bekleme. -den önce davranma. Bekleyiş. Bekleni. Önceden tahmin edip ona göre davranma. Belli çıkarım işlemleriyle bir olay ya da sürece ilişkin önkestirim. bk. kestirim, öngörü, öntanı.

Anticipation rate : Ödek indirim oranı. Ödegin süresinden önce ödenmesinde ödek tutarından yapılan indirim. Poliçenin vadesinden önce ödenmesi durumunda poliçe bedeline uygulanan ıskonto oranı. İskonto oranı. İskonto haddi.

Collector dissipation : Kolektör kaybı. Kollektör kaybı.

Army of occupation : İşgal ordusu.

Commercial occupations : Alım satım işleri.

Blind alley occupation : Yükselme olanağı olmayan iş.

Change of occupation : Meslek değiştirme. Meslek değişimi. Meslek değişikliği.

İngilizce Patio Türkçe anlamı, Patio eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Patio ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Platforms : Yayla. Podyum. Platformlar. Parti programı. Apartman topuk. Düzlük. Plato. Sahanlık. Rampa.

Belvederes : Dam taraçası. Belvedere. Seyirlik. Pavyon. Tepe köşkü. Kaliforniya eyaletinde şehir. İt.

Life : Dirilik. Hayatla ilgili. Durmuş. Yaşantı. Kişi. Canlı. Bilgisayar, biyoloji alanlarında kullanılır. Can. Ömür.

Piazza : Etrafı binalarla çevrili alan. Üstü kapalı balkon. Taraça (kapalı). Kemeraltı. Meydan. Balkon. Pazar yeri. Kapalı balkon. Meydan (italyan şehirlerinde).

Terraced roof : Çatısız dam. Teras çatı.

Belvedere : Vatikan city'de (roma) bir saray. İt. Dam taraçası. Pavyon. Kaliforniya eyaletinde şehir. Belvedere. Seyirlik. Tepe köşkü. California'da (abd) bir kasaba.

 

Atria : Kemeraltı. Atriyum. Kulakçık. Orta avlu (roma).

Lives : Bir şeyin var olduğu veya işlevini yerine getirdiği dönem. Yaşamlar. Canlı olan bir şey. Canlı organizma. Hayatlar. Hapis eczasına çarptırılan hayat (argo terim). Hayatta olma durumu (büyüme, üreme, vs. ile açıkça görülen). Faaliyet. Ömür.

Liveliness : Çabukluk. Parlaklık. Renklilik. Oynaklık. Zindelik. Hayatiyet. Dirilik. Canlılık. Hareketlilik.

Area : Bodrum girişi. Alan, yer, saha. Bir ülkenin km2 ya da mil2 birimiyle belirlenen alan genişliği. Bir araştırma evrenini sınırlayan uzamsal ya da yersel kesim. İata'nın üç coğrafi bölgesinden biri. Civar. Harekat bölgesi. Bilgisayar, bilişim, coğrafya, fizik, veterinerlik alanlarında kullanılır. Saha. Yüzölçümü.

Patio synonyms : solar trap, food and drink, pavement cafe, courtyard, porch, terraces, lining, living, garden, backyards, esse, garth, biosis, verandas, courtyards, gazeboes, lanai, forecourt, loggia, terr, lanais, door yard, piazzas, dooryard, suntrap, gazebo, livings, bio, lifetime, lifetimes, garths, backyard, verandah.

Patio ingilizce tanımı, definition of Patio

Patio kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A paved yard or floor where ores are cleaned and sorted, or where ore, salt, mercury, etc., are trampled by horses, to effect intermixture and amalgamation. In Spain, Spanish America, etc., a court or courtyard of a house or other building. Esp., an inner court open to the sky.