Tezgah nedir, Tezgah ne demek
Tezgah; Tesisat alanında kullanılan bir kelimedir. Dil bilgisi yönünden Türkçe'de isimargo olarak kullanılır.
- Genellikle dükkânlarda satıcıların önündeki uzun masa
- Kahve, meyhane vb.nde müşterilerin üzerinde yiyip içtikleri uzun masa veya büfe.
- Üzerinde genellikle el veya küçük makinelerle iş görülen yapım aracı.
- Tersane.
- Genellikle yasal olmayan bir işi yapmak için tutulan uygunsuz yol.
Teknik terim anlamı:
iş masası.
Tezgah ile ilgili Cümleler
- Bir tezgâhtan öbürüne koşuyor, bir kumaş topunu bırakıp başkasına saldırıyordu.
- Geç de olsa sizin de tezgâhı görmüş olmanız ne güzel!
- Tezgahtar kız hediyeyi benim için sardı.
- Halı tezgâhı. Çanak çömlek tezgâhı.
- Tezgahtar kız benimle ilgilendi.
- Sen o zaman yanlış yere tezgâh açtın.
- Anahtarların tezgahın üzerinde.
- İçenlerin hepsi susmuş, kadına bakıyor, tezgâhın arkasındaki yürüyüşünü seyrediyorlardı.
- Ali ve Mary tezgahta oturuyorlardı.
- Mağazanın müşterilere bakması için daha fazla tezgahtara ihtiyacı var.
- Tezgahta yer var mı?
- Tezgâhtar olarak çalışıyorum.
- Ali tezgahtaki bir tabureye oturdu.
- Tezgahta oturan üç tane beyaz adam vardı.
- Tezgahın üzerinde muz dolu bir sepet var.
- Tezgahın üzerinde oturma.
Tezgah ile ilgili Atasözü veya Deyim
tezgah açmak : seyyar satıcı, herhangi bir yere tezgâhını kurmak.
tezgahı kurmak : işe başlamak üzere çalışma araçlarını hazırlamak, çalışmaya başlamak yasal olmayan bir işi gerçekleştirebilmek için yalan dolanla aldatmaya, kandırmaya çalışmak.
tezgahtarlık etmek : bir şeyi beğendirmeye çalışmak için fazlaca konuşmak, lüzumsuz yere övmek, methetmek.
Tezgah anlamı, tanımı
Marangoz tezgahı : Ağaçişleri ile uğraşanların üzerinde çalıştıkları, sıkma düzenli, sağlam ve kalın iş masası
Tezgah çırağı : Uzun parçaların tezgâha bağlanmasında sarkmayı önleyen yardımcı avadanlık.
Tezgah demiri : Tezgâh üstündeki deliklere sokularak, değişik uzunlukta iş parçalarını tutturmada kullanılan eklenti.
Tezgah üstü ilaç : Reçetesiz satılan ilaç.
Tezgahçı : Tezgâh yapıp satan kimse. Aldatmak, kandırmak için yasal olmayan yollara başvuran kimse.
Tezgahçılık : Tezgâhçı olma durumu.
Tezgahlama : Tezgâhlamak işi.
Tezgahlamak : Dokunacak bezi tezgâha yerleştirmek. Bir iş için hazırlık yapmak, işe girişmek. Yasal olmayan bir işi gerçekleştirmek için plan yapmak.
Tezgahlanma : Tezgâhlanmak işi.
Tezgahlanmak : Tezgâhlama işine konu olmak.
Tezgahlayabilme : Tezgâhlayabilmek işi.
Tezgahlayabilmek : Tezgâhlama imkânı veya olasılığı bulunmak.
Tezgahtar : Kahve, gazino, mağaza ve benzerleri yerlerde tezgâhta duran, satış yapan kimse.
Tezgahtarlık : Tezgâhtar olma durumu, tezgâhtarın işi.
Dokuma tezgahı : Dokuma işinin yapıldığı makine veya araç.
Tezgah mengenesi : İş yerlerinde sabit tezgâha bağlanan ve boru, demir vb.ni kesme işlerinde kullanılan bir mengene türü.
Tezgahtar ağzı : Bir şeyi beğendirmek için fazlaca konuşma, gereksiz övme.
Vargel tezgahı : Madenî parçaların üzerindeki kabalıkları almak için kullanılan makine.
Satıcılar : Ağrı ilinde, Diyadin ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.
Üzerinde : Üstünde. ile ilgili, üzerine.
Diğer dillerde Tezgah anlamı nedir?
İngilizce'de Tezgah ne demek ? : bench
Bu kısımda Tezgah nedir? Tezgah ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik bir biçimde hemen sorabilir, daha sonra kısaca Tezgah tanımı, açılımı, kelime anlamı hakkında ansiklopedik bilgi verebilir veya dilerseniz Tezgah hakkında sözler yazılar ile ingilizce veya almanca sözlük anlamı paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.