Trinket türkçesi Trinket nedir

Trinket ile ilgili cümleler

English: He lured her with trinkets.
Turkish: O onu incik boncukla cezbetti.

Trinket ingilizcede ne demek, Trinket nerede nasıl kullanılır?

Trinketing : Hediyelik eşyalar. Cici bici. Değersiz ziynet. Ivır zıvır. İncik boncuk. Değersiz süs. Biblo (cam). Değersiz süs (düğme vb). Oyuncak. Biblo.

Trinketry : Yığılma. Küçük süs. Giysi süsü. Toplanma.

Trinkets : Ivır zıvır. Hediyelik eşyalar. Pılı pırtı.

Do you have any trinkets : Küçük biblolarınız var mı.

Trinal : Üç bölümlü.

Trinidad : Trinidad ve tobago cumhuriyetinin bir parçası. Antiller'de venezüella yakınında bulunan ada. Kolorado eyaletinde şehir. Teksas eyaletinde şehir. Kaliforniya eyaletinde şehir.

Trinidadian : Trinidadlı. Trinidad. Trinidad'a özgü.

Trines : Üçlü takım. Üç kat. Üç bölümlük. Üç misli. Üç kere yapılan. Üçlü.

Trinitarian : Teslis prensibine ait.

Trindle : Yuvarlamak. Tekerlek. Sürüklemek. İtmek.

İngilizce Trinket Türkçe anlamı, Trinket eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Trinket ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Novelty : Orijinallik. Orijinalite. Değişiklik. Özdeşi bulunmama, ortaya ilk kez konulma. Acayiplik. Yeni çıkmış şey. Yenilik. Tuhaflık. Alışılmamış şey.

Gimcrack : Adi şey. Cafcaflı. Süslü adi şey. Zımbırtı. Cicili bicili.

Farrago : Döküntüler. Karışık şey. Karmakarışık şey. Ufak tefek şeyler. Karışım.

Toying : Önemsememek. Çocuk oyuncağı. Oynamak. Küçük. Eğlenmek. Önemsiz şey.

Knick knack : Önemsiz şey. Ufak biblo. Süs eşyası. Küçük biblo. Çerez.

Drecks : Pislik (yiddiş). Beş para etmez. (argo) değersiz şey. Çöp. Ucuz. Pislik. Çamur. Değersiz. Değeri olmayan şey. Hayvan tersi.

Dreck : Kir. Çöp. Değeri olmayan şey. Beş para etmez. Kalitesiz. Pislik (yiddiş). Pislik. Değersiz. (argo) değersiz şey.

Curio : Nadir ve değerli eşya. Tuhaf tip. İlginç şey. Antika.

Laughingstocks : Alay konusu. Soytarı. Maskara. Gülünecek kişi.

Gimcrackery : Eski püskü şeyler. Pılı pırtı.

Trinket synonyms : toy, bangle, adornment, doodah, tinsel, bunk, bunked, plaything, gewgaws, bunking, cinch, gaud, trinkets, curios, de minimis, doohickey, hasbro, dead wood, geegaws, bunks, gauds, fripperies, toyed, trinketry, falderal, tool, putties, doodads, tinsels, notions, knick knacks, cinching, fallals.

Trinket ingilizce tanımı, definition of Trinket

Trinket kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Hence, to court favor. A cutting tool. To intrigue. A knife. To give trinkets. A three-cornered sail formerly carried on a ship`s foremast, probably on a lateen yard.