Ttl türkçesi Ttl nedir

  • Entegre devrelerle transistörleri birbirine bağlama metodu (bilgisayar, elektronik).
  • Mercekten.
  • Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.
  • Alıcının merceği ardında yer alan, dolayısıyla, filmle aynı ölçüde ışık alabilen ışıkölçer. (özdevinimli alıcılardaki bu ışıkölçer, ışık düzengecinin ayar koluna bağlı olarak, bu düzengeci, ışığın yeğinliğine göre kendi kendine düzenler). bazı alıcılarda, doğrudan doğruya alıcı merceğinden gelen görüntüyü alan yansımalı bakaç.

Ttl ile ilgili cümleler

English: "Excuse me, do you speak English?" "Yes. A little."
Turkish: "Affedersiniz, İngilizce konuşur musunuz?" "Evet. Biraz"

English: "Are you nervous?" "A little bit."
Turkish: "Gergin misin?" "Biraz."

English: "Give me another bottle," he said.
Turkish: "Bir şişe daha ver", dedi.

English: "30 Yuan is far too expensive for that little room", he thought.
Turkish: " Bu kadar küçük oda için 30 Yuan çok pahalı," diye düşündü.

English: "Give me another bottle", he said.
Turkish: "Bana bir şişe daha ver." dedi.

Ttl ingilizcede ne demek, Ttl nerede nasıl kullanılır?

Ttl metering : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. İçteki bir ışıkölçere bağlı olarak kendi kendine ayarlanabilen ışık düzengeci. Özdevinimli ışık düzengeci.

 

A bottle of milk : Bir şişe süt.

A fine kettle of fish : Utandıran durum. Zor durum. Can sıkıcı biçimde ters durum. Güç durum.

A little : Bir dirhem. Bir miktar. Azıcık. Bir parça. Az buçuk. Çat pat. Biraz. Az.

A little bird told me : Birileri bana söyledi ama ben onların isimlerini ifşa etmek istemiyorum (küçük bir kuş bana fısıldadı). Bana kuşlar söyledi. Küçük bir kuş söyledi. Kuşlar söyledi. Küçük bir kuş bana söyledi.

A little tin god : Küçük dağları ben yarattım havalarında. Kendisini dev aynasında gören. Küçük dağları ben yarattım diyen kimse.

A little later : Biraz sonra. Az sonra. Birazdan.

A little difficult : Çok zorlu değil. Çok zor değil. Çok az zor.

A little previous : Kısa süre önce. Önceden.

A little bit : Birazcık. Bir parça. Bir nebze. Azıcık.

İngilizce Ttl Türkçe anlamı, Ttl eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Ttl ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Palau : Meksika'da madenci yerleşkesi. Palau cumhuriyeti. Okyanusya'nın karolin adaları'nda bulunan ulus. Bir soyadı.

Marshall islands : Abd'nin kontrolünde olan ve kuzey pasifik okyanusu'nda bulunan adalardan oluşan cumhuriyet. Marshall adaları. Marşal adaları. Marshall adaları cumhuriyeti.

Ladrone islands : Batı pasifik okyanusu'nda volkanik mercan adaları grubu. Ladrone adaları. Mariana adaları'nın eski adı.

Nauru : Pasifik okyanusu'nda bulunan ulusal ada (eski avustralya bölgesi).

Ellice islands : Ellice adaları. Tuvalu. Orta pasifik okyanusu'nda bulunan bir grup adadan oluşan ülke (tuvalu'nun eski adı).

Federated states of micronesia : Mikronezya federal devletleri. Mikronezya federe devletleri. Mikronezya.

 

Caroline islands : Caroline adaları. Batı pasifik okyanusunda takımadalar. Pasifik'te yaklaşık 600 adadan oluşan bir adalar grubu.

Micronesia : Pasifik okyanusu'nda üç başlıca adalar grubundan biri. Ekvatorun kuzeyinde ve filipinlerin doğusunda yer alan batı pasifik adaları. Mikronezya. Mikronezya federal devleti. Kuzey pasifik'te marshall adaları'nın da dahil olduğu ada grubu.

Mariana islands : Mariana adaları. Pasifik okyanusu'nda volkanik adalar zinciri.

Ttl synonyms : tuvalu, republic of palau, nauru island, republic of kiribati, palau islands, marianas, pleasant island, pelew, gilbert and ellice islands, belau, kolonia, through the lens, kiribati.