Uncoiled türkçesi Uncoiled nedir

Uncoiled ingilizcede ne demek, Uncoiled nerede nasıl kullanılır?

Uncoiler : Açıcı. Bobin açma aygıtı.

Uncoil : Sarım çözmek. Çözülmek (halka şeklinde sarılı bir şey). Kangalı açmak. Açmak (makaraya sarılı bir şeyi). Sargıyı çözmek. Açmak. Çözülmek. Açılmak. Sarımı çözmek. Kangalını açmak.

Uncoiling : Çözülmek. Boşalmak. Kangalı açmak. Çözmek. Çözülmek (halka şeklinde sarılı bir şey). Sargıyı çözmek. Açılmak. Sarım çözmek. Açmak. Açmak (makaraya sarılı bir şeyi).

Uncoils : Boşalmak. Açmak. Sarım çözmek. Açılmak. Kangalı açmak. Sargıyı çözmek. Açmak (makaraya sarılı bir şeyi). Çözülmek (halka şeklinde sarılı bir şey). Çözülmek. Çözmek (kangal).

Uncoined : Külçe halinde olan. Darp edilmemiş. Sikke yapılmamış.

Uncoated : Katmanlarını kaldırmak. Dizgisiz. Örtüsüz. Tabakalarını kaldırarak açığa çıkartmak. Tabakalarını çıkarmak. Kaplanmamış. Örtülerini kaldırmak.

Buncoing : Güveni suistimal suçu. Dolandırıcılık. Dolandırmak. Alavere dalavere. Bir kimseyi güveninden yararlanarak dolandırma. Kazıklamak.

Uncoating : Soyma. Tabakalarını kaldırarak açığa çıkartmak. Tabakalarını çıkarmak. Soyunma. Katmanlarını kaldırmak. Bağlanma ve penetrasyonla hücre içerisine dahil olan virüsün genom yapılarının serbest hale geçtiği virüs adımı. Örtülerini kaldırmak.

 

Unco : Müthiş. Aşırı. Garip. Meçhul. Yabancı. Olağanüstü. Son derece. Acayip. Aşırı derecede. Tuhaf.

Uncoagulated : Pıhtılaşmamış.

İngilizce Uncoiled Türkçe anlamı, Uncoiled eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Uncoiled ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Break open : Zorla açmak. Kırmak.

Come loose : Yerinden oynamak. Açılmak. Yerinden çıkmak. Gevşemek. Serbest kalmak.

Bared : Soymak. Açılmak. Yalın. Çıkarmak.

Come untied : Açılmak.

Become loose : Gevşemek. Sallanmak.

Disincorporating : Çözmek. Bir şirketten ayrılmak. Tüzel kişiliği sona erdirmek. Çözmek (bütün bir yapıyı). Tüzel kişiliğini kaldırmak. Dağılmak. Fesih. Dağıtmak. İptal.

Straight : Düzlük. Düzgün. Kent. Düz hat. Yarış çizgisi. Dosdoğru. Düz çizgi. Düz. Uyuşturucu kullanmayan kimse. Doğruca.

Bare : Soymak. Tamtakır. Çıplak. Açılmak. Yalın. Açık. Çıkarmak. Gözle görülür hale getirmek. Süssüz.

Acuminate : Sivri uçlu. Sivrileşen. Ucu sivri. Bir uca doğru giderek incelmek (botanik terimi). Sivrileştirmek. Akuminat.

Uncoiled synonyms : come unfastened, broach, disintegrate, become untied, disintegrates, broaching, bares, broached, disentangle, disincorporate, uncoil, cave in, bring up the subject, uncurled, uncoiling, cave, clear up, bloom, disentangles, bring up in conversation, come undone, uncoils, clearing up, broaches, acumination, break, disincorporated, be untied.

Uncoiled zıt anlamlı kelimeler, Uncoiled kelime anlamı

Coiled : Sarmak. Sarmal. Kangal halinde. Kangal yapmak. Sarılmak. Dolanmak. Sarılı. Helezonlaşmış. Dolamak. Bukle yapmak.