Weasel türkçesi Weasel nedir

  • Çakal.
  • Gelincik.
  • Etçiller (carnivora) takımının, sansargiller (mustelidae) familyasından, 15 cm kadar uzunlukta, kırmızı, esmer renkte, kan emen ve yumurta yiyen, avrupa ve kuzey asya'da yaşayan bir memeli türü.
  • Sinsi kimse.
  • Kakım.
  • Kurnaz.
  • Biyoloji alanında kullanılır.
  • Sansar.
  • Samur.
  • Paletli kar arabası.

Weasel ile ilgili cümleler

English: In Russian, the words for "caress, endearment" and "least weasel" are homonymous and possibly related etymologically.
Turkish: Rusçada "okşamak, sevgi" ile "bayağı gelincik" sözcükleri eşsesli ve muhtemelen etimolojik olarak ilişkilidirler.

English: The weasel is noted for its bad smell.
Turkish: Sansar kötü kokusuyla bilinir.

Weasel ingilizcede ne demek, Weasel nerede nasıl kullanılır?

Weasel word : Doğrudan cevap vermekten kaçınmak için kullanılan söz veya kelime. Anlam bozucu söz veya kelime. Kaçamak cevap için kullanılan söz veya kelime. Anlam bozucu kelime.

Weasel worded : Anlam bozan kelimeli. Doğrudan cevap vermekten kaçınır şekilde söylenmiş. Kaçamak cevap şeklinde söylenmiş.

Weasel words : Kaçamak sözler. Doğrudan cevap vermekten kaçınmak için kullanılan söz veya kelimeler. Kaçamak cevap için kullanılan söz veya kelimeler. Anlam bozucu söz veya kelimeler.

Catch a weasel asleep : Bir insanı çok dikkatli ve tetikte bulmayı umarken onu kafası öne arkaya sallanırken ve gardı düşmüş şekilde bulmak. Gelinciği uyurken yakalamak.

 

Siberian weasel : Etçiller (carnivora) takımının, sansargiller (mustelidae) familyasından, kürkü değerli, sibirya'da yaşayan bir tür. Sibirya vizonu.

Weaselly : Kafa karıştırıcı bir şekilde. Beceriklice. Uyanıkça. Kurnazca.

Weaselling : Kaçamak yanıtlar verme. Baştan savma.

Weak as a kitten : Çok narin.

Weak acid : Yükünleşme denge durganı küçük olduğundan bulunduğu ortama az sayıda hidrönyum yükünleri h3o+ veren asit. Yeğni asit. Zayıf asit. Kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır. Protonlarına ilgisi yüksek, çok az iyonlaşan veya protonlarını suya çok az veren asit.

Weasands : Gırtlak. Boğaz. Soluk borusu. Nefes borusu.

İngilizce Weasel Türkçe anlamı, Weasel eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Weasel ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Cagey : İhtiyatlı. Ağzı sıkı. Uyanık. Ağzısıkı. Tedbirli. Ağzı kenetli. Ketum. Çok dikkatli. Kapalı kutu.

Astute : Ferasetli. Zeki. Basiretli. Akıllı. Keskin zekalı. Dirayetli. Cin gibi. Cin fikirli. Cin. Açıkgöz.

A protein : Tek iplikli rna fajlarındaki bir protein. A proteini. Triptofan sentetaz enziminin bir protein alt birimi. laktoz sentetaz enziminin bir parçası. tek iplikli rna fajlarındaki bir protein. olgunlaşma proteini. tütün mozaik virüsünün deneysel olarak meydana getirilen protein kılıfının bir oligomeri.

Cattiest : Nefret dolu. Sinsi. Kinci. Kedi gibi. Hain.

Coyotes : İnsan kaçakçısı. Kır kurdu. Sınırdan kaçak göçmen geçiren haydut. Kırkurdu. Koyote.

 

Aleck : Bilgiç. Ukala (genellikle smart aleck). Aptal. Ukala. Kendini diğer insanlardan daha akıllı zanneden kimse. Her şeyi bildiğini düşünen kimse.

Abductor muscle : Uzaklaştırıcı kas. Abdüktör kas. Bir bacak ya da herhangi bir bölgeyi dışa doğru çeken kas. abdüktör kas.

Canny : Açıkgöz. Becerikli. Hünerli. Rahat. İdareli. Zarif. Dikkatli. Sakin. Cazip.

A cell : A hücresi. Mayalarda eşeyli üreme sırasında alfa hücresiyle beraber zigotu oluşturan hücre.

Corn poppy : Gelincikgiller (papaveraceae) familyasından, kırmızı çiçekli, kapsül tipi meyvesi olan, yol kenarlarında, çayırlıklarda yetişen, tek yıllık, otsu bitki. Gelincik çiçeği.

Weasel synonyms : new world least weasel, mustela erminea, mustela rixosa, mustela frenata, shorttail weasel, long tailed weasel, mustelid, genus mustela, longtail weasel, musteline mammal, old world least weasel, muishond, mustela nivalis, mustela, abiotic environment, someone, cagy, skulker, poppy, cagiest, cannier, marten, rockling, aardwolf, abramis zone, abiotic factor, acacia, canniest, calculating, mortal, aardvark, coyote, sables.

Weasel zıt anlamlı kelimeler, Weasel kelime anlamı

Unqualified : Vasıfsız. Kalitesiz. Mutlak. Ehliyetsiz. Sınırsız. Diplomasız. Belirtisiz. Yetersiz. Tam. Şartsız.

Weasel ingilizce tanımı, definition of Weasel

Weasel kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Any one of various species of small carnivores belonging to the genus Putorius, as the ermine and ferret. They have a slender, elongated body, and are noted for the quickness of their movements and for their bloodthirsty habit in destroying poultry, rats, etc. The ermine and some other species are brown in summer, and turn white in winter. Others are brown at all seasons.