Wheezers türkçesi Wheezers nedir

  • Vızıldayan kişi.
  • Hırlayan kişi.
  • Astımlı hasta.
  • Horlayan kişi.
  • (tıbbi argo) astım hastası kimse.
  • Solumadan zorluk çeken kimse.

Wheezers ingilizcede ne demek, Wheezers nerede nasıl kullanılır?

Wheezer : Horlayan kişi. Astımlı hasta. Solumadan zorluk çeken kimse. Vızıldayan kişi. Hırlayan kişi. (tıbbi argo) astım hastası kimse.

Wheeze out : Hırıltı ile söylemek.

Wheeze : Bayat espri. Hışıldamak. Hırıldamak. Harıltı. Hışıltı. Hırıltılı bir ses çıkarmak. Hırıldayarak solumak. Hırıltı ile söylemek. Hırlamak. Hırıltı.

Wheezed : Hırlamak. Bayat espri. Hırıldamak. Hırıltıyla solumak. Hırıltılı bir ses çıkarmak. Hırıldayarak solumak. Hışıldamak. Hışıltı. Hırıltı. Hırıltı ile söylemek.

Wheezes : Parlak fikir. Hırıldamak. Hırıltılı bir ses çıkarmak. Hırıldayarak solumak. Bayat espri. Hırıltı ile söylemek. Hırıltıyla solumak. Hırlamak. Hırıltı. Hışıltı.

Wheeziest : Cızırtılı. En çok horlayan. En çok hırlayan. Hırıltılı. Hırıldayan.

Whee : Heyecan veya coşku belirten ünlem. Hoşnutluk heyecan ve coşku belirtmek için kullanılan ifade.

Wheezing : Soluğan hastalığı. İnsanlarda amfizem, kronik bronşit ve bronşiolitle belirgin sendrom. atların göğüs şişkinliği, gürültülü ve güç solunumla yaygın kronik bronşiolit, epitel hiperplazisi, goblet hücre metaplazisi, peribronşioler fibrozis ve amfizemle belirgin solunum sistemi hastalığı, atların soluğan hastalığı, koah, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, hlk. güç nefes.

 

Wheezily : Horlayarak. Hırlayarak.

Wheezingly : Hırıltılı bir şekilde. Vızıltılı solur bir şekilde. Solunum zorluğu çekerek. Öksürerek. Uğuldamalı olarak. Hırıltılı soluyarak.

İngilizce Wheezers Türkçe anlamı, Wheezers eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Wheezers ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Breathe : Solumak. Soluk almak. Hohlamak. Soluk alıp vermek. Teneffüs etmek. Nefes almak. Nefes alıp vermek. Yaşamak. İfade etmek. Fısıldamak.

Ventilation : İşliklerde, düzlüklerde, sinema salonlarında kirli havayı atıp yerine temiz hava sağlama. korunaklarda filmin çabuk bozulmasını önlemek amacıyla aynı işin yapılması. büyük göstericilerde güçlü ışık kaynağının çıkardığı yüksek ısıyı ve zararlı gazları önlemek amacıyla sürekli olarak hava verme. Kapalı bir yerin havasını değiştirerek yenileme. Açıkça tartışma. Havalandırma. Ventilasyon. Belirtme. Dahili hava dolaşımı. Açığa vurma. Hava verme. Vantilasyon.

Respiration : Akciğerlerde havanın yenilenmesi, akciğer alveol havasıyla kan arasında gaz alışverişi, gazların kanda taşınması, kanla hücreler arasındaki gaz alışverişi ve hücrelerin oksijen kullanması karbondioksit üretmesi olayları içeren süreç, respirasyon. dış solunum ve iç solunum olarak ikiye ayrılır. Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Atmosfer vaya sudaki oksijenin akciğer veya solungaçlarla alınarak kan yoluyla hücrelere ulaştırılması ve hücrelerde oksidasyon sonucu oluşan atıkların dışarı atılması. metabolik olarak oksidatif reaksiyonlar zinciri, hücre içi solunum. Respirasyon. Solunum. Bir organizma ile çevresi arasında gaz alış verişi; havanın solunum organlarına çekilerek temizlenmesinden sonra kirlenen havanın dışarı verilmesi. organizma ile çevresi arasında oksijen ve karbondioksit değişimi. respirasyon, dış solunum. bir organizmada oksijenin dokulara taşınması ve karbondioksitin atılması olan fiziksel ve kimyasal olaylar. metabolik olarak oksidatif reaksiyonlar zinciri. bu reaksiyonlarda son elektron tutucusu olarak oksijene ihtiyaç vardır. atık ürün olarak karbondioksit ve kullanılabilir enerji meydana gelir. hücre içi solunumu olarak bilinen reaksiyonlar üç aşamada gerçekleşir. a. karbohidrat, amino asit ve yağ asitlerinden asetil koenzim a meydana gelir. olaylar sitoplazmada gelişir. b. mitokondrilerin matriksinde meydana gelen sitrik asit devri. c. mitokondrilerin kristalarında meydana gelen elektron taşıma zinciri reaksiyonları. hücre içi solunumu.

 

Take a breath : Soluklanmak. Soluk almak. Ferahlamak. Nefes almak.

Breathing : Söyleme. Nefes alma. Hasret. Nefes. Soluk alıp verme. Karın boşluğu ile ciğerlere yeterli ölçüde hava alıp verme. Tümselme. Biyoloji, jimnastik, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Soluma. Teneffüs etme.

External respiration : Dış solunum. Eksternal respirasyon. Eksternal solunum.

Suspire : İçini çekmek. Nefes almak. Ah çekmek. İç çekmek.

Respire : Biraz dilenmek. Solumak. Nefes almak ve vermek. Soluma. Soluk almak. Soluklanmak. Nefes almak.

Wheezers synonyms : wheezer.