Whites türkçesi Whites nedir

  • Beyazlar.

Whites ile ilgili cümleler

English: Whip the egg-whites until they are stiff.
Turkish: Onlar sertleşene kadar yumurta beyazlarını çırpın.

English: Beat the egg whites until stiff.
Turkish: Yumurta beyazlarını katılaşana kadar çırpın.

Whites ingilizcede ne demek, Whites nerede nasıl kullanılır?

The whites : Beyazlar.

Whiteside : Missouri eyaletinde yerleşim yeri.

Whiteside test : Whiteside testi. Naoh testi.

Whitesmith : Beyaz metal işçisi. Tenekeci. Kalaycı.

Whitespace : Yazılı bir belgede görünmeyen karakterler (satır başı, sekme, satır boşluğu vs gibi). Boşluk. Alfabe dışı karakter. Aralıklama karakteri. (bilgisayar) alfabe dışı karakter. Alfabe dışı. Beyaz boşluk.

Nonwhites : Beyaz ırktan olmayan kişi. Beyaz olmayan şey. Beyaz olmayan kimse. Beyaz tenli olmayan kimse.

Whitest : Solgun. Ak. Beyaz. Terbiyeli. Temiz. Masum. En beyaz. Zararsız.

White admiral : Kelebek.

White antimony : Akantimuan.

White adipose tissue : Beyaz yağ dokusu. Hücrelerinin her birinde büyük bir yağ damlacığı bulunan, beyazdan koyu sarıya kadar rengi değişebilen, vücudun esas yağı olan bir yağ dokusu tipi. üniloküler doku, beyaz yağ.

İngilizce Whites Türkçe anlamı, Whites eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Whites ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Draw : Kura. Futbol, bilgisayar, iktisat alanlarında kullanılır. Yem. Çekmek. Çekim. Ağızdan laf almak için söylenen söz. Devam etmek. Cazibe. Çekme. Berabere biten oyun.

Indite : Kağıda dökmek. Yazmak. Yazdırmak. Kaleme almak.

Journalist : Gazeteci yazar. Jurnalist. Gazeteci.

Paragrapher : Başyazar (gazete). Makale yazarı.

Librettist : Opera metni yazan. Opera metni yazarı. Balenin metnini yaratan yazar. Metin yazarı. Opera yazarı. Opera metni yazan kimse.

Tragedian : Tragedya oyuncusu. Trajedi oyuncusu. Trajedi yazarı. Trajedi aktörü. Tragedya oynamada başarı kazanan ve bu tür oyunlardan ün yapan oyunculara verilen ad.

Commentator : Tefsirci. Açıklayıcı. Spiker. Bir şeyi anlatıcı. Yorum hazırlayan ve okuyan kimse. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Eleştirmeci. Açıklamayı okuyan kimse. Şarih. Maç spikeri.

Compose : Yazmak (müzik veya şiir). Düzenlemek. Şiir yazmak. (aralarındaki anlaşmazlıkları) gidermek. Bileştirmek. Yazmak. Sakinleştirmek. Eser yaratmak. Yaratmak. Oluşturmak.

Fling off : Üzerinden atmak. Yaymak. Silkinip atmak. Dağıtmak. Elinden kurtulmak. İzini kaybettirmek. Çıkarıp atmak. Binicisini atmak.

Verse : Mısra. Kıta. Dize. Nazım. Ayet. Koşuk. Şiir yazmak. Dörtlük. Şiir.

Whites synonyms : poetizer, gothic romancer, create verbally, literary hack, word painter, wordmonger, folk writer, polemist, write on, gagwriter, write about, write of, alliterator, poetiser, write up, rhymer, playwright, lyrist, polemic, abstracter, scriptwriter, knock off, paragraph, compiler, coauthor, haole, poetise, dramatist, poetize, polemicist, reference, cite, communicator.

 

Whites zıt anlamlı kelimeler, Whites kelime anlamı

Dark : Belirsizlik. Esmer. İzbe. Bilgisizlik. Akşam. Gizli. Siyaha yakın. Karanlık. Koyu. Çepel.

Black : Kara renk; üzerine düşen bütün ışığı soğuran cisimlerin rengi. Siyahi. Morartmak. Siyaha boyamak. Koyu. Kasvetli. Siyahlatmak. Uğursuz. Zenci. Siyah.

Whites ingilizce tanımı, definition of Whites

Whites kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A. Leucorrh&?.