Önez nedir, Önez ne demek

Yerel Türkçe'deki anlamı:

Önceleri, eskiden.

Önez anlamı, tanımı

Önezci : Sürek avında pusuda av bekleyen avcı

Önezeci : Sürek avında pusuda av bekleyen avcı.

Önezek : Avcıların av beklemek için taş yığınlarından yaptıkları pusu, av bekleme yeri. Avcıların ördek bekledikleri yer. Küme. [Bakınız: önese].

Önezekçi : Sürek avında pusuda av bekleyen avcı.

Önezelemek : Önüne çıkmak, yolunu kesmek. Geçmek.

Önezi : Avcıların av beklemek için taş yığınlarından yaptıkları pusu, av bekleme yeri. Önü : Hayvan kaçıyor önezisine git.

Önezilemek : Önüne çıkmak, yolunu kesmek. [Bakınız: önezelemek]. Sözünü kesmek : Lâfı önezileme.

Önezimek : Ölümü yaklaşan hasta, güçsüz kalmak.

Öneze : Avcıların av beklemek için taş yığınlarından yaptıkları pusu, evsin. Sürek avında pusuda av bekleyen avcı.

Önceleri : Önceki zamanda, başlangıçta.

Eskiden : Geçmiş zamanlarda, geçmiş çağlarda, geçmişte, mukaddema.

Eskide : Eskiden, önceleri.

Öncel : Bir görevde, meslekte kendinden önce yerini tutmuş olan kimse, selef, eslaf, ardıl karşıtı. Önceden yaşamış olanlar. Sonucun çıkarıldığı önerme ya da önermeler.

Önce : İlk olarak, başlangıçta, sonra karşıtı.

Eski : Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı. Herhangi bir görevden düştüğü veya durumunu yitirdiği için bir kimsenin eski saygınlığının kalmadığı durumlarda kullanılan bir söz. Herhangi bir meslekte uzun süreden beri çalışmış olan. Mesleğinde uzmanlaşmış, deneyimi olan. Önceki, sabık. Geçerli olmayan. Çok kullanmaktan yıpranmış, harap olmuş şey.

 

Diğer dillerde Önetken anlamı nedir?

İngilizce'de Önetken ne demek ? : proactive