Absentees türkçesi Absentees nedir

  • Başka bir ülkede oturan mal sahibi.
  • Gelmeyen kimse.
  • Devamsız kimse.
  • Görevi başında bulunmayan kimse.

Absentees ingilizcede ne demek, Absentees nerede nasıl kullanılır?

Absentee ballot : Yabancı oy. Posta yoluyla verilen oy. Posta yoluyla kullanılan oy. Posta ile kullanılan oy.

Absentee landlord : Varlığının idaresini kiracısına bırakan mal sahibi. Kiraya verdiği gayrimenkulden uzakta yaşayıp onunla pek ilgilenmeyen mülk sahibi.

Absentee rate : Devamsızlık oranı.

Absentee vote : Posta ile kullanılan oy. Posta yoluyla kullanılan oy.

Absentee voter : Posta ile oy kullanan seçmen. Posta yoluyla oy veren seçmen. Posta yoluyla oy kullanan seçmen.

Absenteeism : İşe gelmeme. İşçinin herhangi bir nedenle işine gelmemesi durumu. Mazeretsiz gelmeme. İşçilerin işe gelememesi. Devamsızlık. Kiraya verdiği gayrimenkulden uzakta yaşayıp onunla pek ilgilenmeme. Görev yerinde olmama. Göreve gelmeme. Devamsızlık (işe veya okula vb'ne).

Absentee voting : Yokluğunda oy verme. Seçim günü normal seçmen bölgelerinde oy veremeyecek olan vatandaşların oy verme işlemi (genellikle posta ile gönderilen). Ülke dışındaki yurttaşların oy hakkı. Gıyabında oy kullanma. Seçim sandığına gelemeyen bir kimsenin oyunu posta ile kullanması.

Absent minded : Unutkan. Dalgın.

 

Absente : Yitimli. Latince absente reo (davalının hazır olmaması) deyiminin bir parçası.

Chronic absenteeism : İşçilerin bir işe gelmemelerinin sürekli durum göstermesi. Sürekli işe gelmeme.

İngilizce Absentees Türkçe anlamı, Absentees eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Absentees ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Absence : Bulunmama. İşçilerin işe gelememesi. Bulunmama (bulunması gerekirken yerde). Yitiklik. Kaybolma. Uzakta olma. İşe gelmeme. Bulunmayış süresi. Bulunmayış.

Absentee : Bulunmayan. Başka bir ülkede ikamet eden mal sahibi. Bekaya. Görevine devam etmeyen. Hazır olmayan kişi. Hazır bulunmayan. Bulunması gereken yere gelmeyen kimse. Görevinde bulunmayan kimse.

Expat : Sürmek. Yabancı ülkede yaşayan kimse. Gurbetçi. Dışarı çıkarmak. Kovmak. Sürgün etmek. Sürgün edilmiş kimse.

Truant : Okuldan kaçmış. Kaytarıcı. Kaçak. Dersi asan kimse. Okul kaçağı. Kaytarıkçı. Kaçamak yapan. Okulu asmış. Aylak. Kaçkın.

Traveller : Pazarlamacı. Seyahat eden kimse. Yolcu. Grek perdesi. Gezici. Pazarlamacı (ingiliz ingilizcesi). Seyyar iskele. Çerçeve sahneli tiyatrolarda, en çok kullanılan yanlara doğru açılan tiyatro perdesi. Satış temsilcisi (gezici). Gezgin.

Awol : İzin almadan askeri görevleri terk etme. Asker kaçağı. Kaçak asker. Absent without leave (izinsiz ayrılma). İzinsiz yokluk.

Defaulter : Yerinde bulunmayan kimse. Gaip. Borcunu ödemeyen kimse. Emanet parayı yiyen kimse. Borçlarını vermeyen kimse. Temerrüde düşen. Borçlarını ödemeyen kimse. Askeri suçu olan asker. Borçlarını vermeyen. Zimmetine geçiren kimse.

 

Traveler : Yolcu. Bkz.traveller. Gezgin. Gezmen. Seyahat eden. Pazarlamacı. Seyahat eden kimse. Seyyah. Satış temsilcisi (gezici). Seyyar iskele.

Exile : Sürmek. Sürgüne göndermek. Sürgün. Sürmek (yurt dışı vb). Kovmak. Sürgün etmek. Sürgün edilen kimse. Sürgüne yollamak. Sürülen kişi. Yurdundan sürülme.

Expatriate : Gurbetçi. Yurtdışına sürmek. Sürgün edilmiş kimse. Başka ülkede yerleşmek. Göç etmek. Yabancı ülkede yaşayan kimse. Tabiiyet değiştirmek. Vatandaşlıktan çıkarmak. Ülkesinden sürmek. Kendi ülkesinden göç etmek.

Absentees synonyms : hooky player.

Absentees zıt anlamlı kelimeler, Absentees kelime anlamı

Presence : Protokol görevlileri. Orada bulunma. Hazır bulunma. Bulunuş. Kişilik. Tavır. Yüksek frekansları düzenleyerek sesin canlılığını denetleyen bir çeşit frekans düzenleyici devre. Görünüş. Yapı.