Defaulter türkçesi Defaulter nedir

  • Yerinde bulunmayan kimse.
  • Askeri suç işlemiş asker.
  • Borcunu ödemeyen kimse.
  • Emanet parayı yiyen kimse.
  • Temerrüde düşen.
  • İhtilas eden.
  • Borçlarını ödemeyen kimse.
  • Borçlarını vermeyen kimse.
  • Gaip.
  • Zimmetine geçiren kimse.
  • Borçlarını vermeyen.
  • Askeri suçu olan asker.

Defaulter ingilizcede ne demek, Defaulter nerede nasıl kullanılır?

Defaulters : Yerinde bulunmayan kimse. Emanet parayı yiyen kimse. Borcunu ödemeyen kimse. Askeri suçu olan asker. Gaip.

Defaulted : Hükmen yenik sayılmak. Yükümlülüğünü yerine getirmemek. Gıyabında hüküm vermek. Mahkemeye gelmemek. Karşılaşmaya katılmamak. Görevi yapmakta kusur işlemek.

Default action : Aksi belirtilmedikçe yapılacak olan. İlk varsayılan işlem. Varsayılan eylem. Varsayılan. Aksi belirtilmedikçe yapılacak olan varsayılan işlem.

Default assignment : Olağan değer ataması.

Default background color : Varsayılan zemin rengi.

Default cover page : Varsayılan kapak sayfası.

Default by creditor : Alacaklının temerrüdü. Alacaklının haklı bir neden olmaksızın alacağın yerine getirilmesinden kaçındığı durum.

Default column width : Varsayılan sütun genişliği.

Default colors : Varsayılan renk. Varsayılan renkler.

Default button : Saptanan düğme.

İngilizce Defaulter Türkçe anlamı, Defaulter eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Defaulter ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Absent : Devamsız. Bulunmayan. Yok. Bulunmamak. Dalgın. Eksik. Yok (mevcut olmama). Bulunmayan (kişi) (orada artık). İlgisiz.

Absented : Devamsız. Yoklamada bulunmayan. Namevcut. Bulunmamak. Dalgın. Bulunmayan. Yok (mevcut olmama). Bulunmayan (kişi) (orada artık). Eksik.

The unseen : Öbür dünya. Ahiret.

Absenting : Bulunmayan. Yoklamada bulunmayan. Bulunmamak. Namevcut. Yok (mevcut olmama). Bulunmayan (kişi) (orada artık). Dalgın. Eksik. Devamsız.

Absentee : Devamsız. Devamsız kimse. Görevinde bulunmayan kimse. Vazifede bulunmayan. Başka bir ülkede oturan mal sahibi. Başka bir ülkede ikamet eden mal sahibi. Hazır bulunmayan. Görevine devam etmeyen. Gelmeyen kimse. Bulunması gereken yere gelmeyen kimse.

Embezzler : Zimmetine para geçiren kişi. Zimmetine para geçiren. Zimmetine para geçiren kimse. Kasa hırsızı.

Debtor : Borçlu. Borç hanesi. Verecekli. Müşteri. Borç alan. Pay borçlusu.

Lost : Dalgın. Kaybetmek. Kayıp. Geçmiş. Değerlendirilmemiş. Kaybolmuş. Şaşırmış. Kaybedilmiş. Düşünceye dalmış. Zayi.

Embezzlers : Kasa hırsızı. Zimmetine para geçiren kimse. Zimmetine para geçiren. Zimmetine para geçiren kişi.

Absents : Bulunmamak. Bulunmayan (kişi) (orada artık). Eksik. Dalgın. Yoklamada bulunmayan. Namevcut. Yok (mevcut olmama). Devamsız. Bulunmayan.

Defaulter synonyms : deadbeat dad, deadbeat, defaulters, debitor.

Defaulter zıt anlamlı kelimeler, Defaulter kelime anlamı

Creditor : Alacaklı. Kredi veren kimse. Kredi açan kimse. Kredi açan kuruluş. Borç veren. Başkasına borç para ya da başka bir şey veren kişi. herhangi bir veriyi ve özellikle ödeneği istemeğe hakkı olan kişi. Veren. Kredi veren. Kredi açan (kişi veya kurum).

Defaulter ingilizce tanımı, definition of Defaulter

Defaulter kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One who makes default. One who fails to appear in court when court when called.