Creditor türkçesi Creditor nedir

  • Borç veren.
  • Kredi açan kimse.
  • Kredi veren.
  • Ekonomi alanında kullanılır.
  • Kredi açan (kişi veya kurum).
  • Kredi açan kuruluş.
  • Kredi sağlayan.
  • Başkasına borç para ya da başka bir şey veren kişi. herhangi bir veriyi ve özellikle ödeneği istemeğe hakkı olan kişi.
  • Veren.
  • Kredi veren kimse.
  • Alacaklı.

Creditor ile ilgili cümleler

English: His creditors are after him.
Turkish: Alacaklıları onun peşinde.

Creditor ingilizcede ne demek, Creditor nerede nasıl kullanılır?

Creditor country : Alacaklı ülke. Dış kesimden sağladığı gelirleri giderlerinden büyük olan ülke.

Creditor nation : Alacaklı ulus. Yurda mal getirme ve yurttan mal çıkarma konularında, alacaklarının toplamı, borçlarının toplamından çok olan ülke. Kreditör ülke. Borç veren ülke. Alacaklı millet.

Default by creditor : Alacaklının haklı bir neden olmaksızın alacağın yerine getirilmesinden kaçındığı durum. Alacaklının temerrüdü.

Demure of the creditor : Alacaklının direnmesi. Kendisine yapılacak ödeme ya da verilecek nesne için borçlusunca kurallara uygun davranış ve işlemler yapıldığı halde alacaklısının bunları kabul etmemesi.

Joint creditor : Müteselsil alacaklı. Müşterek alacaklı. Müteselsil alacaklılar.

Arrangement with creditors : Borçlunun, batkınlık durumu dışında, alacaklısı ile ödeme kuralları üzerinde yapmış olduğu özel anlaşma. Alacaklılarla anlaşma.

 

Creditors : Alacaklılar. Satıcılar. Alacaklı. Kredi veren kimse. Kredi verenler.

Senior creditor : Muaccel alacaklı. Borç ödenmediği zaman diğer kreditörler üzerinde imtiyazlı hakka sahip kreditör.

Unsecured creditor : Teminatsız alacaklı.

Preferred creditor : Alacağını borçlunun varı yoku, tüm malından öncelikle almağa yetenekli kişi. Ayrıcalıklı alacaklı. Öncelikli alacaklı. Öncelik hakkı olan alacaklı. Rüçhanlı alacaklı. İmtiyazlı alacaklı.

İngilizce Creditor Türkçe anlamı, Creditor eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Creditor ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

A priori probability : Öncül olasılık.

Individual : Özel. Biyoloji, eğitim, sosyoloji alanlarında kullanılır. Kimse. Ferdi. Birey. Tek. Başlıbaşına. Belirli bir tür içinde kimi özellikleriyle öbürlerinden ayrılan ve bölünmez bir bütünlüğü olan varlık. 2-bir toplumu oluşturan birimlere verilen ad. Özgün. Tekil.

A posteriori information : Ardıl bilgi.

Soul : Öz. Hissiyat. Tin. Kimse. Timsal. Maneviyat. Can. Soul. Dinlerin ve birtakım ikici felsefe öğretilerinin bedenden ayrı ve ölümsüz bir yaşamı olduğunu ileri sürdükleri varlık. İçtenlik.

Person : Can. Adam. Birey. Şahıs. Fiilin gösterdiği işin hangi şahıs tarafından yapıldığını belirten dil bilgisi kategorisi. kılışın, konuşanın ağzından ifade bulan biçimi şahıs (geldim, yazıyorum vb.); dinleyen şahıs (getirdin, okuyacaksın vb.); konuşan ve dinleyen dışındaki kişi veya nesne şahıs (ağlamış, gülüyor vb.)’tır. Beden. Kişilik. Karakter (tiyatro terimi). Zat.

 

Mortal : Ölümcül. İnsan. Amansız. Çok büyük. Ölüm. Fani. Geçici. İnsanoğlu. Ölümlü.

Granter : Fariğ. Devreden. Miras bırakan kimse. Temlik eden. Bağış yapan kimse. Bağış yapan. Veren kimse.

Claimants : Hak talep eden kimse. Talep sahibi. Müddei. İddiada bulunan kimse. Davacı. Talip. İddia sahibi. Hak iddia eden kimse. Hak sahibi.

Demander : Müşteri. Talep sahibi. Talep eden. Davacı (hukuk terimi).

A error : A-hatası.

Creditor synonyms : mortgage holder, givers, accommodator, a priori analysis, abel blanchard model, a level, grantors, a posteriori criteria, creditors, accommodators, aalens linear regression model, a posteriori probability, unpaid, somebody, abc method, lender, mortgagee, a b model, unstinting, a priori information, loaner, abadir test, granters, obligee, claimant, giver, money lender, attributive, someone, contributive, loaners, debtee, aalen estimator.

Creditor zıt anlamlı kelimeler, Creditor kelime anlamı

Debtor : Pay borçlusu. Verecekli. Borç alan. Borç hanesi. Müşteri. Borçlu.

Creditor ingilizce tanımı, definition of Creditor

Creditor kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One who credits, believes, or trusts.