Aerobiosis türkçesi Aerobiosis nedir

  • Biyoloji alanında kullanılır.
  • Oksijen varlığı ile desteklenen yaşam (biyoloji terimi).
  • Oksijenli ortamda yaşama.
  • Aerobiyozi.
  • Aerobikler.
  • Oksijen tarafından desteklenen yaşam.
  • Canlıların oksijen varlığında yaşaması.
  • Aerobiyoz.

Aerobiosis ingilizcede ne demek, Aerobiosis nerede nasıl kullanılır?

Anaerobiosis : Havasız veya oksijensiz ortamda yaşam. Oksijensiz yaşayabilenler. Anaerobiyoz.

Aerobioscope : Aerobiyoskop.

Aerobiose : Canlıların oksijen varlığında yaşaması. Aerobiyoz.

Aerobiology : Havada taşınan organizmaları ve parçacıkları inceleyen biyoloji dalı (bakteriler, sporlar, vs.). Aerobiyoloji. Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Havada taşınan organizmaları inceleyen bilim dalı. Hava biyolojisi.

Aerobiotic : Oksijenle veya hava ile doldurulmuş ortamda yaşayan. Aerobiyotik.

Aerobics : Vücudun oksijen alımını geliştirmek için yapılan egzersiz. Aerobik egzersiz. Aerobik.

Aerobically : Oksijen etkisi ile. Aerobik bir şekilde. Aerobik halde. Oksijen varlığı veya etkileri ile.

Aerobic respiration : Oksijenli solunum. Aerobic solunum. Oksijen alınarak organik maddelerin parçalanması yoluyla karbondioksit, su ve enerjinin açığa çıkmasıyla oluşan solunum, aerob solunum, aerobik solunum. Havadan oksijen alınarak karbohidratların parçalanması yoluyla karbondioksit, su ve enerjinin çıkması. aerobik solunum. Aerobik solunum.

 

Aerobic dance : Müziğe uygun ritmik hareket içeren egzersiz türü. Aerobik dans. Aerobik dans etme.

Aerobic : Aerob. Oksijen kullanarak yaşayan. Havadar. Aerob ile ilgili. Havada yaşayan. Oksijenle ilgili. Oksijenli. Yaşamak için oksijene gereksinim duyan (hayvan, bitki, doku, vs.). Aerobik.

İngilizce Aerobiosis Türkçe anlamı, Aerobiosis eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Aerobiosis ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

A cell : Mayalarda eşeyli üreme sırasında alfa hücresiyle beraber zigotu oluşturan hücre. A hücresi.

A protein : Triptofan sentetaz enziminin bir protein alt birimi. laktoz sentetaz enziminin bir parçası. tek iplikli rna fajlarındaki bir protein. olgunlaşma proteini. tütün mozaik virüsünün deneysel olarak meydana getirilen protein kılıfının bir oligomeri. A proteini. Tek iplikli rna fajlarındaki bir protein.

Abramis zone : Akarsuların durgun akan ve abramis türlerinin baskın olduğu bölgesi. Akarsuların durgun akan bölgeleri. Abramis zonu.

A chromosome : A kromozomu. Diploit bir kromozom takımındaki normal kromozomlar, b kromozomunun zıddı ve normalden fazla olan kromozomlar.

Abductor muscle : Bir bacak ya da herhangi bir bölgeyi dışa doğru çeken kas. abdüktör kas. Uzaklaştırıcı kas. Abdüktör kas.

Abo blood groups system : Abo kan grupları sistemi. Dokuz numaralı insan kromozomunda bulunan ve kırmızı kan hücresinde belli antijenleri gösteren bir alel sistemi.

A cells : Pankreasın langerhans adacıklarında glukagon salgılayan, içlerinde özel boyalarla boyanan, fevkalade parlak, alkolde çözünmeyen, kırmızı renkli granüller bulunan, az sayıdaki hücre. a hücreleri. hipofiz bezinin ön lobunda (pars distalis) yer alan, içlerinde asidofil granüller taşıyan, boyayı emen, büyüme hormonunu salgılayan bez hücreleri. asidofil hücreler. 3.mayalarda eşeyli üreme sırasında a hücresiyle beraber zigotu oluşturan hücre. Alfa hücreleri. A hücresi.

 

Aardvarks : Damarlı dişliler. Yerdomuzu. Yer domuzugiller. Memeliler (mammalia) sınıfının, damarlı dişliler (tubulidentata) takımından, vücutları aralıklı olarak kıllarla örtülü, parmakları ve kulakları büyük, kanca tırnaklı türleri içine alan bir familya. Memeliler (mammalia) sınıfının, etenliler (placentalia) alt sınıfından, az sayıda ve sütun biçiminde sıralanmış ve her birinin bir kanalı olan minesiz ve köksüz dişleri olan, ağızları boru biçiminde uzamış, kulakları büyük, seyrek kıllı, parmaklarında büyük kanca şeklinde tırnakları olan türlere sahip bir takım.

Life : Yaşam. Ömür boyu. Canlılık. Bir hayvan ya da bitkiyi anorganik ya da ölmüş organik maddeden ayıran özellik. canlının metabolizma, büyüme, üreme, çevreye uyum gibi gösterdiği hayati olaylar. Bilgisayar, biyoloji alanlarında kullanılır. Yaşantı. Can katan kimse ya da şey. Canlı. Hareket. Yaşamla ilgili.

Aerobiosis synonyms : aerobiose, acacia, abacus bodies, abiotic factor, abambulacral area, a site, abiotic environment, aardvark, aardwolf.