Affirming türkçesi Affirming nedir

Affirming ingilizcede ne demek, Affirming nerede nasıl kullanılır?

Reaffirming : Yeniden onaylamak. Yeniden tasdik etmek. Tekrar teyit etmek. Tekrar doğrulamak. Tekrar iddia etmek.

Affirm a decision : Bir kararı doğrulamak. Kararı onaylamak. Seçimi tasdik etmek.

Affirm : İleri sürmek. Beyan etmek. Söz vermek. Söylemek. Olumlamak. İddia etmek. Onaylamak. Bildirmek. Tekrarlamak. Tasdik etmek.

Affirmable : Onaylanır. Gümrük vergisine tabi. İddia edilebilir. Doğrulanabilir.

Affirmably : Olumlu olarak. İddia edilebilir şekilde.

Affirmation : Tasvip. Doğrudan doğruya fiilin karşıladığı oluş ve kılışı gösteren, fiil kök veya gövdesinin -ma- olumsuzluk tabanı eki almamış durumdaki dilbilgisi kategorisi: oku-, yaz-, gel-, çalış-, vb. karşıtı olumsuzluk'tur. Doğrulama. Tasdik. Olumlama. Yemin yerine geçen söz. Olumluluk. İfade. Bildirme.

Affirmativ sentece : Olumlu cümle. Yüklemi olumlu yargı bildiren cümle: ikisi de manalı manalı gülümsedi. kumral şişmancası, azarlanmış bir çocuk küskünlüğü ile köpüklü denize baktı (ö. seyfettin, harem: bir temiz havlu uğruna, s. 221). zaman geçer ve insan harcadığı zamanda yalnız kalır (t. buğra, ibişin rüyası, s. 3). tereddüdünün sıkıntısı ve merakı birdenbire o kadar arttı ki, içinden geçen bir cesaret hamlesiyle gayri ihtiyari bir basamak daha çıktı ve elini uzattı (p. safa, matmazel noraliya'nın koltuğu, s. 26). bu tahsin efendi, ne garip bir adamdı. gülüyor, kızıp köpürüyor, alay ediyor, rakıdan şişmiş kocaman yüzü şekilden şekile giriyordu (r. n. güntekin, acımak, s. 58). bir akşamüstü asmalardan birinin gölgesinde oturuyordum (y. k. karaosmanoğlu, erenlerin bağından, s. 12). büyükanne bir sevinç sarhoşluğu içinde eğildi, paşasının elini öptü (h. n. zorlutuna, büyükanne, s. 119) vb.

 

Affirmatively : Olumlu olarak. Doğrulayarak. Onaylayarak.

Affirmance : İcra. Onaylama. Onay ve kabul. Tasdik. Doğrulama.

Affirmative action : Olumlu eylem. Olumlayıcı eylem. Olumlu ayrımcılık. Onaylayıcı eylem. İstihdam etmede kadınlar ve azınlıkların arttırılmış temsilini teşvik etme (ya da üniversiteler, vs.). Pozitif ayrımcılık.

İngilizce Affirming Türkçe anlamı, Affirming eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Affirming ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Avouch : Yetki vermek. Garanti etmek. Tasdik etmek. İtiraf etmek. Teyit etmek.

Apprizes : Değer vermek. Haber vermek. Fiyat saptamak. Haberdar etmek. (eski kullanım) tahmin etmek. Değerini yükseltmek. Bilgi vermek. Değer biçmek.

Advertise : Satılığa çıkarmak. İlan etmek. Reklamını yapmak. Reklam yayınlamak. İlanla aramak. Reklam yapmak. Reklam etmek. Duyurmak. İlan vermek.

Avow : Kabul etme. Kabul ve teyit etmek. İtiraf. İkrar. Kabul. İlan. İtiraf etmek. İtiraf etme. Açıkça söylemek.

 

Apprise : Haber vermek. Haberdar etmek. Bilgi vermek.

Articulate : Hecelemek. Açıkça söylemek. Boğumlu. Sözlü ifade etmek. Eklemlerle birleştirmek. Düşünce ve duygularını rahatça dile getirebilen. Telaffuz etmek. Anlaşılır. Dile getirmek.

Certify : Tekit etmek. Deli raporu vermek. Tevsik etmek. Kabul etmek (çek). Bir işlem ya da olayın doğruluğunu, gerçekliğini belgeleme, onaylama. İlan etmek. Havale etmek. Tasdik etmek.

Argue : İspatı olmak. Çekişmek. Kandırmak. Belli etmek. İkna etmek. Becelleşmek. Karşı gelmek. Münakaşa etmek.

Broach : Açmak (bir konuyu). Şiş. Konu açmak. Şişlemek. Del. Açmak. Çekmek. Delik açmak. Konuya girmek.

Asseverated : Resmen bildirmek. Deklare edilmiş.

Affirming synonyms : bear out, annunciate, approbating, acknowledges, accede, asserting, applauds, asserts, accepts, asserted, avowing, attests, certifying, certifies, approbate, argued, acquaint, acknowledging, arguing, assert, approve, apprized, asseverate, bring about, announced, aired, avows, advises, announce, accept, attest, approbated, announce for.