Affirm türkçesi Affirm nedir

Affirm ile ilgili cümleler

English: Ali nodded affirmatively.
Turkish: Ali olumlu olarak başını salladı.

English: He affirmed his innocence.
Turkish: Masum olduğunu beyan etti.

English: I affirmed that he was innocent.
Turkish: Onun masum olduğunu doğruladım.

English: He affirmed that he saw the crash.
Turkish: Kazayı gördüğünü doğruladı.

English: He affirmed the truth of her statement.
Turkish: Onun ifadesinin doğruluğunu onayladı.

Affirm ingilizcede ne demek, Affirm nerede nasıl kullanılır?

Affirm a decision : Kararı onaylamak. Bir kararı doğrulamak. Seçimi tasdik etmek.

Affirmable : İddia edilebilir. Doğrulanabilir. Gümrük vergisine tabi. Onaylanır.

Affirmably : İddia edilebilir şekilde. Olumlu olarak.

Affirmance : Doğrulama. Onay ve kabul. Onaylama. İcra. Tasdik.

Affirmant : Tasdikleyen. Onaylayan.

Affirmations : Tasdik etme. Onay. Tasvip. Yemin yerine geçen söz. Doğrulama. Olumlama. Bildirme. Tasdik.

Affirmativeness : Pozitif olma. Faydalık. Olumluluk.

Affirmation : Yemin yerine geçen söz. Olumluluk. Tasdik. Onay. Bir deyiş ya da önermenin olumlu biçimde dile getirilmesi, bk. olumsuzlama. Tasvip. Tasdik etme. Doğrulama. Doğrudan doğruya fiilin karşıladığı oluş ve kılışı gösteren, fiil kök veya gövdesinin -ma- olumsuzluk tabanı eki almamış durumdaki dilbilgisi kategorisi: oku-, yaz-, gel-, çalış-, vb. karşıtı olumsuzluk'tur. Olumlama.

 

Affirmatives : Olumlu cevap. Doğrulayan. Olumlayıcı. Müspet. Kesin. Doğrulayıcı. Olumlu.

Affirmative sentence : Olumlu tümce. Olumlu cümle.

İngilizce Affirm Türkçe anlamı, Affirm eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Affirm ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Asseverate : Katiyetle bildirmek. Resmen bildirmek.

Give an undertaking : Taahhüt vermek. Taahhüt etmek. Vaad etmek.

Attest : İspat etmek. Kanıtı olmak. Şahadet etmek (belgeyi imzalayarak bir şeyin doğruluğuna veya gerçekliğine). Birine mahkemede doğruyu söylenmesi için yemin ettirmek. Kanıtlamak. Tasdiklemek. Yemin ettirmek.

Dittos : Suret. Aynı şey. Denden işareti. Denden (işareti). Nüsha. Aynen. Sözü geçen. Kopya. Denden.

Applauding : Alkışlamak. El çırpmak. Alnından öpmek. Alkış tutmak. Beğenmek. Takdir etmek.

Acknowledges : Tanımak. Kabullenmek. Teşekkür etmek. Doğruluğunu kabul etmek. İkrar etmek. Alındığını bildirmek. Teslim etmek. Alındılamak. Bildirmek (bir şeyin alındığını veya farkedildiğini).

Go over : Elden geçirmek. Taraf değiştirmek. Yapmak. Sunmak. Tekrar açıklamak. Başarı kazanmak. Muayene etmek. İnce eleyip sık dokumak. Geçmek.

Establish : Yerleştirmek. Oluşturmak. Tanıtmak. Kabul ettirmek. Doğruluğunu ortaya koymak. Saptamak. Kurmak. Yapmak. Pekiştirmek. Kanıtlamak.

Swear : Küfretmek. Yemin etmek. Andiçmek. Sövmek. Yemin ettirmek.

 

Back : Geri. Vazgeçmek. Ters. Kasalı çalgılarda kasanın arka tarafında kalan ve genellikle birbirine yapıştırılmış iki simetrik parçadan oluşan ağaç tabakası. Gövdenin, ense ile kuyruksokumu arasındaki ve ayrıca cimnastikte bir devinim grubunun alanı olan bölümü. Futbol, gitar, jimnastik, madencilik alanlarında kullanılır. Geride. Geçmişte. Geriye. Önce.

Affirm synonyms : affirming, annunciate, sustain, bear out, shew, document, protest, attests, advertise, acquainting, attesting, corroborate, advises, prove, asserted, applauds, dittoing, verify, confirm, homologate, applaud, show, give an assurance, apprise, reexpress, apprising, affeer, apprizes, iterating, articulates, assuring, apprize, approbate.

Affirm zıt anlamlı kelimeler, Affirm kelime anlamı

Negate : Olumsuz yapmak. Reddetmek. Aksini ispatlamak. Etkisiz duruma getirmek. Olumsuzlamak. İptal etmek. Çürütmek. Boşa çıkarmak. Değillemek.

Invalidate : Hükümsüz bırakmak. Geçersiz kılmak. Hükümsüz kılmak. İptal etmek. Geçersizleştirmek. Boşa çıkarmak. Geçersiz kılma. Geçerlik süresini uzatmak. Çürütmek.

Disprove : Yalanlamak. Tersini ispat etmek. Aksini kanıtlamak. Aksini ispat etmek. Tersini kanıtlamak. Doğru olmadığını kanıtlamak. Çürütmek. Aksini ispatlamak. Yanlış olduğunu kanıtlamak.

Affirm antonyms : disclaim.

Affirm ingilizce tanımı, definition of Affirm

Affirm kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To assert or confirm, as a judgment, decree, or order, brought before an appellate court for review. To declare or assert positively.