Anger türkçesi Anger nedir

Anger ile ilgili cümleler

English: A frown may express anger or displeasure.
Turkish: Kaş çatma öfke ya da hoşnutsuzluk ifade edebilir.

English: Black money scandal, 11th of September, expenseuro, the Old Europe, Hartz IV, Madame Chancellor, fanmile, climatic catastrophe, financial crisis, wreckage bonus and citizen of anger are the last ten words of the year in Germany.
Turkish: Kara para skandalı, 11 Eylül, euronun yayılması, Eski Avrupa, IV. Hartz, Bayan Başbakan, vantilatör mili, iklim felaketi, mali kriz, enkaz primi ve kızgın vatandaş, Almanya'da yılın son 10 kelimesidir.

English: Ali took out his anger on Mary.
Turkish: Ali öfkesini Mary'den çıkardı.

English: Ali concealed his anger from Mary.
Turkish: Ali öfkesini Mary'den gizledi.

English: "Noobs?" Dima asked, a slight hint of anger in his voice. "This isn't a video game, Al-Sayib! This is real life!"
Turkish: Dima kızgın bir sesle sordu: "Nubz? Bu bir oyun değil Saib! Bu hayatın kendisi!

Anger ingilizcede ne demek, Anger nerede nasıl kullanılır?

Quick to anger person : Barut.

 

Ablaze with anger : Öfkeden kuduran.

Blaze with anger : Sinirinden kudurmak.

Burning with anger : Öfkeden kuduran.

Burst of anger : Öfke patlaması.

In a fit of anger : Hiddet anında.

Expressed anger : Ne kadar kızgın olduğunu gösteren. Kızgınlığını ifade eden.

Fit of anger : Babaları tutma. Öfke krizi.

Burst with anger : Çok sinirlenmek. Öfkeden köpürmek. Sinirden köpürmek. Küplere binmek. Çok öfkelenmek.

Swift to anger : Çabuk sinirlenen. Kızmaya hazır.

İngilizce Anger Türkçe anlamı, Anger eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Anger ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Angriness : Çılgınlık. Sinirlilik. Öfkeli olma durumu.

Furies : Kızgın kadın. Şirret kadın. Kızma. Hırs. Yılan saçlı üç tanrıçadan biri. Gazap.

Acerbating : Sabrını tüketmek. Huysuzlaştırmak. Acılaştırmak.

Madness : Çılgınlık. Delilik. Cinnet. Budalalık.

Buggering : Mahvetmek. Bozmak.

Vexation : Küsü. Gücenme. Kızma. Aksilik. Sinirlenme. Sinirlendirici şey. Can sıkıntısı. Üzgünlük. Sıkıntı. Küskünlük.

Antagonize : Aleyhine çevirmek. Karşı çıkmak. Düşman etmek. Kışkırtmak.

Angered : Kızdırılmış. Sinirlendirilmiş.

Fiber : Ham selüloz. Fiber. İplik. Kişilik. Bağ dokusunda bulunan kollagen, elastik ve retiküler iplikler. lif. kas, sinir ve bağ dokusu gibi dokularda bant oluşturan uzun hücre ya da hücreler topluluğu. yünde ve saçtaki keratin gibi protein uzantılar. Elyaf. Yapı. Telcik. Kimi minerallerin dokusunu yapan ince iplikler. Humma.

Anger synonyms : emotional arousal, dudgeons, incensement, angers, annoyance, give offense, annoy, exasperate, antagonizes, danders, dandered, antagonising, outrage, enrages, feeder, boundary, annoys, hackles, antagonises, crossness, enrage, incense, emotion, incensing, bate, huffiness, miffing, bad blood, estrus, acerbated, fervor, wimbles, fieriness.

 

Anger zıt anlamlı kelimeler, Anger kelime anlamı

Venial sin : Bağışlanabilir günah. Affedilir günah. Affedilebilir günah. Affedilebilir suç.

Anger ingilizce tanımı, definition of Anger

Anger kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To cause to smart. To make painful. Vexation. Trouble. Also, physical pain or smart of a sore, etc. To inflame.