Anthropo türkçesi Anthropo nedir

  • İnsan.
  • İnsanlarla ilgili.
  • Antropo.

Anthropo ile ilgili cümleler

English: To my surprise, the anthropologist was accused of murder.
Turkish: Benim için sürpriz oldu, antropolog cinayetle suçlandı.

English: This book deals with anthropology.
Turkish: Bu kitap antropoloji ile ilgilenir.

English: Every student of biology, anatomy, anthropology, ethnology or psychology is familiar with these facts.
Turkish: Her biyoloji, anatomi, antropoloji, etnoloji ya da psikoloji öğrencisi bu gerçeklere aşinadır.

Anthropo ingilizcede ne demek, Anthropo nerede nasıl kullanılır?

Anthropobiology : Antropobiyoloji.

Anthropocentric : İnsanı evrenin merkezi unsuru veya amacı olarak gören. Gerçeği sadece insan deneyimi açısından gören. Antroposantrik. İnsan merkezli. İnsanı evrenin merkezi kabul eden. Antroposentrik.

Anthropocentric ecologic ethics : İnsaniçinci çevre etiği. Antroposantrik çevre etiği.

Anthropocentric environmental ethics : Ahlaki yargılarda bulunma yeteneğini taşıyan biricik varlık insan dışındaki tüm canlıların yararlılıklarının insan sorumluluğunda olması ve insan tarafından sağlanması gerektiğini savunan etik görüş, antroposantrik çevre etiği, çevre etiği. İnsaniçinci çevre etiği.

Anthropocentric philosophy : İnsaniçincilik. İnsanı bütün evrenin odağı ve ereği sayan, bütün nesnelerin insan için var olduğunu meri süren felsefe görüşlerine verilen genel ad.

 

Anthropogeography : Antropocoğrafya. İnsanbilimsel coğrafya. İnsanı ve toplumu doğal çevrenin belirlediğini öne süren toplumbilim akımı. İnsan coğrafyası. İnsanın yerleştiği coğrafya bölgesine bağlılığını, çevrenin insanlarca değiştirilmesini ve bunlarla ilgili türlü olayları inceleyen coğrafya dalı. Doğal çevrenin insan üzerindeki etkileriyle bu etkilerin sonuçlarını inceleyen bilim dalı. bk. doğal çevre, çevre, çevrecilik kuramı, çevresel saptamacılık, coğrafyasal yöntem, krş. halkbilim, budunbilim, insanbilim, kültür, halk kültürü. Beşeri coğrafya.

Anthropocentristic : Gerçeği sadece insan deneyimi açısından gören. İnsanı evrenin merkezi unsuru veya amacı olarak gören. İnsan merkezli.

Anthropogenesis : İnsanın taşıl dönemi maymunundan gelişerek oluştuğunu, bu oluşumun itici gücünün ilkel insanın toplumsal çalışması olduğunu öne süren kuram. İnsanın türeyimi kuramı. Antropojenez. İnsan ırkının yaratılışı ve gelişimi.

Anthropocentrist : İnsan merkezci. Gerçeği sadece insan deneyimi açısından gören kimse. İnsanı evrenin merkezi unsuru veya amacı olarak gören kimse.

Anthropogenetic : İnsan evrimi ile ilgili. Antropojenetik.

İngilizce Anthropo Türkçe anlamı, Anthropo eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Anthropo ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Pycnogonid : Deniz örümceği.

Shield : Adlık. Zırh. Futbol, biyoloji, coğrafya, fizik alanlarında kullanılır. Savunma. Bürgüt. Korumak. Kalkan. Karapaks, klipeus, skutellum, skutum gibi yapılar. Siper etmek. Bağa.

 

Creature : Hayvan. Yaratık. Köle. Varlık. Kul. Kasnak. Abit. Mahluk. Bende.

Onychophoran : Eklem bacaklı hayvanlardan, ilkel eklem bacaklılar (malacopoda) alt dalının, hem halkalı solucan hem de eklem bacaklı karakterlerini taşıyan türleri olan bir sınıf. peripatus (peripatus) cinsi iyi bilinir. Onikoforlar.

[#adam Adamite] : Adamit. Adem'in soyundan gelen. Kimse. Bir tür yeşil floresan minerali. Adem'in durumunu taklit eden ve çıplak dolaşmayı tercih eden hayalperest bir tarikatın üyesi. Nüdist.

Carapace : Bazı hayvanlarda sırtı tamamen ya da kısmen örten kitinsi ya da kemiksi kalkan. kaplumbağalarda kabuğun tümsek olan dorsal kısmına verilen ad. bağa. Kaplumbağa kabuğu. Bazı hayvanlarda sırtı tamamen veya kısmen örten kitin veya kemikten oluşan kalkan. Biyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Kabuk. Karapaks. Karapas. Kabuk (hayvan). Sıklıkla akarlarda idiosomayı kaplayan dorsal sklerotinize tabaka. birçok kabukluda başın üst skleritlerinin arka ve yan genişlemeleri tarafından oluşturulan yapı, üst kabuk. Bağdaşmaz arayüzey.

Peripatus : İlkel eklem bacaklılar (malacopoda) alt dalının, onikoforlar (onychophora) sınıfından, türleri amerika'da yaşayan bir cins. Peripatus.

Instar : Larva. İki deri dökme zamanı arasındaki gelişim evresi. İnstar. İki deri değiştirme zamanı arasında oluşan değişim safhasındaki böcek. Eklem bacaklılarda iki gömlek değişimi arasındaki evre.

Insect : İğrenç tip. İnsekt. Böcek, haşere. Insecta sınıfında bulunan herhangi bir birey. Böcü. Haşere. Böcek. Böcekler sınıfına bağlı eklembacaklıların ortak adı. (tanıma uymayan ve dilimize yanlış olarak yerleşen sözcükler de vardır: sümüklüböcek, uyuzböceği, tespihböceği v. b.).

Anthropo synonyms : xiphosurus polyphemus, garden centipede, symphilid, garden symphilid, eurypterid, asian horseshoe crab, limulus polyphemus, arthromere, scutigerella immaculata, horseshoe crab, sea spider, phylum arthropoda, class merostomata, velvet worm, born of woman, ape, crustacean, thorax, being, milliped, homos, homo, centipede, homo sapiens, shell, arachnid, hominid, king crab, merostomata, millipede, anthropos, myriapod, arthropoda.

Anthropo zıt anlamlı kelimeler, Anthropo kelime anlamı

Nonhuman : İnsan olmayan. İnsanlıkdışı. İnsan dışı. İnsanlığa özgü olmayan.

Human : İnsani. İnsan gibi. İnsan. İnsanca. İnsana ilişkin. İnsancıl.