Antiscorbutic vitamin türkçesi Antiscorbutic vitamin nedir

  • C vitamini.
  • Biyoloji alanında kullanılır.
  • Metabolizma sırasında oksidasyon ve redüksiyon reaksiyonlarının düzenlenmesini sağlayan, eksikliği bağ dokusunda bozulmalara neden olan, meyve ve sebzelerde bulunan, suda eriyen bir vitamin.

Antiscorbutic vitamin ingilizcede ne demek, Antiscorbutic vitamin nerede nasıl kullanılır?

Antiscorbutic : Skorbüt önleyici. Antiskorbütik. Skorbüt hastalığını önleyen ilaç. Skorbüt iyileştirici (c vitamini eksikliğinin neden olduğu hastalık).

Vitamin : Vücuttaki fizyolojik ve metabolik işlevler için gerekli olup, hayvansal ve bitkisel besinlerle organizmaya giren, bir bölümü yağda bir bölümü suda eriyen, eksikliğinde çeşitli hastalıkların geliştiği bir grup organik maddelerden herhangi biri. Biyoloji, kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır. Vitamin. Birçok metabolizma olayları için çok az miktarda gerekli olan ve bitkilerle alçak yapılı hayvanlar tararından sentezlenen, yüksek yapılı hayvanların besin yolu ile aldıkları çeşitli organik bileşikler. a, b, c, d, e, k vitamini vb. gibi çeşitleri vardır ve sadece birisinin yokluğu hastalık sebebidir. İnsan ve hayvanların sağlığı, büyümesi, her türlü verim gücü, üremesi ve normal metabolizmanın sürmesi için eser miktarda gerekli olan, genellikle organizma tarafından sentezlenemediği için besinlerle dışarıdan alınan ve genellikle bir koenzim bileşeni olarak işlev gören organik maddeler. Canlıların yaşamlarını düzenlemeye yarayan ve yoklukları türlü sayrılıklara yol açan karışık yapılı organik bileşikler sınıfı.

 

Antihemorrhagic vitamin : Antihemorajik vitamin. K vitamini.

Antiinfective vitamin : A vitamini. Antienfeksiyöz vitamin.

Antineuritic vitamin : Tiyamin. Antinöritik vitamin.

Antipellagra vitamin : Niyasin. Pellegra karşıtı vitamin.

İngilizce Antiscorbutic vitamin Türkçe anlamı, Antiscorbutic vitamin eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Antiscorbutic vitamin ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Cevitamic acid : Çoğu sebze ve meyvede bulunan vitamin (enzim aktivitesi için gerekli). Askorbik asit.

Abo blood groups system : Abo kan grupları sistemi. Dokuz numaralı insan kromozomunda bulunan ve kırmızı kan hücresinde belli antijenleri gösteren bir alel sistemi.

Antiscorbut vitamin : Antiiskorbüt vitamin.

A protein : Tek iplikli rna fajlarındaki bir protein. A proteini. Triptofan sentetaz enziminin bir protein alt birimi. laktoz sentetaz enziminin bir parçası. tek iplikli rna fajlarındaki bir protein. olgunlaşma proteini. tütün mozaik virüsünün deneysel olarak meydana getirilen protein kılıfının bir oligomeri.

Abiotic factor : Abiyotik faktör. Canlı varlıkların hayatlarını önemli derecede etkileyen, iklim faktörleri, toprağın özellikleri ve suyun kimyasal yapısı gibi faktörler. Canlı varlıkların hayatlarını önemli derecede etkileyen iklim faktörleri, toprağın özellikleri, suyun kimyasal yapısı gibi faktörler.

 

A cells : A hücresi. Alfa hücreleri. Pankreasın langerhans adacıklarında glukagon salgılayan, içlerinde özel boyalarla boyanan, fevkalade parlak, alkolde çözünmeyen, kırmızı renkli granüller bulunan, az sayıdaki hücre. a hücreleri. hipofiz bezinin ön lobunda (pars distalis) yer alan, içlerinde asidofil granüller taşıyan, boyayı emen, büyüme hormonunu salgılayan bez hücreleri. asidofil hücreler. 3.mayalarda eşeyli üreme sırasında a hücresiyle beraber zigotu oluşturan hücre.

Abacus bodies : Dişteki odontoblast hücrelerinde içleri muntazam dizilmiş kalsiyum granülleri ve kollagen öncülerini içeren golgi kesecikleri. Abacus cisimcikleri.

Abambulacral area : Abambulakral bölge. Derisi dikenlilerin tüp ayak taşımayan ve genellikle madreporitin de yer aldığı vücut bölgesi.

Acacia : Akasya sakızı. Küstüm otugiller (mimosaceae) familyasından, parçalı yapraklı, sarı çiçekli, çanak ve taç yaprakları 4-5 parçalı, park ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen, ülkemizde doğal olarak yayılış gösteren çalı ya da ağaç formundaki bitkiler. Arap zamkı. Akasya. Mimoza. Salkım ağacı.

Aardvark : Yer domuzu. Borudişli. Yerdomuzu. Damarlı dişliler (tubulidentata) takımının, yer domuzugiller (orycteropodidae) familyasından, 100 cm kadar uzunlukta, 30 cm kadar kuyruğu olan, afrika'da kazdığı inlerde yaşayan bir tür. Karınca yiyen.

Antiscorbutic vitamin synonyms : vitamin c, a site, abramis zone, aardvarks, ascorbic acid, abiotic environment, abductor muscle, a cell, a chromosome, aardwolf.