Argued with him türkçesi Argued with him nedir

  • Onunla münakaşa etti.
  • Onunla ihtilafa düştü.
  • Onunla tartıştı.

Argued with him ile ilgili cümleler

English: I argued with him about the new plan.
Turkish: Yeni planım hakkında onunla tartıştım.

English: She argued with him about money.
Turkish: O, para hakkında onunla tartıştı.

English: She argued with him and then hit him.
Turkish: O, onunla tartıştı ve sona ona vurdu.

English: I argued with him about it.
Turkish: Onun hakkında onunla tartıştım.

English: She argued with him about their children's education.
Turkish: O, onunla çocuklarının eğitimi hakkında tartıştı.

Argued with him ingilizcede ne demek, Argued with him nerede nasıl kullanılır?

Argued : Görüşmek. Münakaşa etmek. İkna etmek. Tartışmak. Savunmak. İspatı olmak. Kandırmak. İtiraz etmek. Belli etmek. Karşı gelmek.

With : Yanına. Nedeniyle. Birlikte. Canlı. -e karşın. İle ilgili. -la. -lı. İle beraber. Sayesinde.

Him : Kendine. Onu. Ona. (erkek) onu. Kendi. O.

Argued with each other : Dövüştüler. Birbirileriyle tartıştılar. Birbirileriyle kavga etiler.

With him : Onunla.

Disagreed with him : Ona katılmadı. Onun fikrine katılmadı. Ona karşı durdu.

Had sex with him : Onunla cinsel münasebette bulundu. Onunla cinsel ilişkiye girdi. Onunla cinsel ilişkisi oldu.

Fell in love with him : Ona aşık olan veya ona karşı derin hisler besleyen.

Shook hands with him : Onunla el sıkışmış. Onun elini sıkmış.

Agreed with him : Onun fikrini kabul etti. Onunla mutabakat sağladı. Onunla hemfikirdi. Onunla aynı fikri paylaştı.