Assessor türkçesi Assessor nedir

  • Değer biçen.
  • Değerlendirmen.
  • Eksper.
  • Vergi tahakkuk memuru.
  • Vergi tahakkuk görevlisi.
  • Denetçi.
  • Tahakkuk işlemi görevlisi.
  • Yargıç yardımcısı.
  • Vergi taahhuk memuru.
  • Tetkikçi.

Assessor ingilizcede ne demek, Assessor nerede nasıl kullanılır?

Tax assessor : Vergi tahakkuk görevlisi. Tahakkuk memuru. Vergi tahakkuk memuru. Vergi memuru.

Assessorial : Sulh yargıcı danışmanına ait. Değer biçene ait. Değerleyene ait. Vergi tespit eden kimseye ait.

Assessors : Değer biçenler. Vergi taahhuk memurları. Yargıç yardımcısı. Vergi tahakkuk memuru.

Assessorship : Değerleyenin mevkisi. Değerleyenin mevkii. Danışman pozisyonu.

Assess : Değerlendirmeye almak. Tahakkuk ettirmek. Yargı. Değerlendirme yapmak. Değerini bilmek. Değer biçmek. Hesaplamak. İncelemek. Vergi koymak. Görüş.

Assessment : Biçilen değer. Kentlerde ya da kırsal alanlardaki taşınmaz mallara, nesnel ölçütler kullanarak, değer biçme. Değer takdiri. Değer biçme. Taşınmaz mal vergilerinde bir ölçü olarak kullanılmak üzere, kentlerde ve kırsal alanlarda, bireylerin ve tüzel kişilerin ellerinde bulunan topraklann değerlerinin devletçe belirli aralıklarla saptanması. bk. yazım. Tayin etme (para miktarını). Değeryazım. Düşünce. Belirlenen değer.

Assessable capital : Tümü ödenmemiş anamal. Tümü ödenmemiş, isteme ve yüklenime göre artığı ödenecek anamal.

 

Assessing : Değerleme. Paha biçme. Fiyat belirleme. Değerlendirme.

Assessed value : Vergi değeri. Takdir edilmiş değer.

Assessee : Değerlendirilen veya değer biçilen kimse. Vergi mükellefi. Değerlendirmeye alınan kişi.

İngilizce Assessor Türkçe anlamı, Assessor eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Assessor ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Overseer : Müfettiş. Gözetmen. Yönetici. Şef (fabrikada veya inşaatta). Çavuş. Müdür. İdareci. Denetmen. Ustabaşı.

Valuer : Değerleyici. Bilirkişi. Muhammin. Değer biçen kimse. Bir şeye fiyat veya paha veya değer biçen. Kıymet biçici. Tahminci.

Inspector : Denetimci. Kontrolör. Eğitim ve öğretim kurumlarındaki çalışmaların yasalara ve yönetmeliklere uygun olarak yürüyüp yürümediğini incelemek ve denetlemekle görevli kimse. Denetleyici. Komiser. Muayene memuru. Sakçı komiseri. Denetmen. Müfettiş.

Administrative official : Resmi yönetim.

Appraiser : Paha biçen. Değer biçici. Ehlivukuf. Değer biçen kimse. Muhammin. Takdirci. Değer takdir eden kişi.

Evaluative : Değerlendiren.

Auditor : Eğitim, iktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Hesap denetçisi. Denetici. Dinleyici öğrenci. Hesap kontrolörü. Dersi dışarıdan izleyen öğrenci. Teftiş elemanı. Denetim yetkisine sahip ve fiilen bu görevi yapan kişi. Mali denetçi.

Bureaucrat : Bürokrat. Kırtasiyeci. Yazçizci.

Connoisseur : Ehil. Meraklı. Erbap. Uzman. Usta. Mütehassıs. Duayen.

Controllers : Yönetici. Denetmen. Kontrolör. Muhasebeci.

Assessor synonyms : auditors, lister, experts, censor, checker, expert, film examiner, connoisseurs, comptrollers, valuers, chartered accountant, examiner, referees, comptroller, appreciator, tax assessor, censors, inspectors, appraising, appreciators, investigator, referee, assessors, controller.

 

Assessor ingilizce tanımı, definition of Assessor

Assessor kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : One appointed or elected to assist a judge or magistrate with his special knowledge of the subject to be decided. As legal assessors, nautical assessors.